• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Mehmet Şimşek: Net rezerv artıya geçti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hüseyin Aydemir

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, canlı yayında ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtlıyor...

Bakan Şimşek'in açıklamalarından satır başları:

Program gerçekten çalışıyor. Belli alanlarda başarı çok net, bazı alanlar zaman gerektiriyor. Büyümede daha dengeli kompozisyona doğru evrildik. Geçen sene ikinci çeyrekte büyüme yüzde 4 civarı ama iç talebin büyümeye katkısı 10 puandan fazla. Büyük cari açık, erimiş rezervler o dönemin yansıması. Bu senenin ilk çeyreğinde net ihracatın büyümeye katkısı yüzde 1.6'ya döndü. İç talep hala güçlü ama daha ılımlı hale gelecek. Büyümede dengelenme var. Programın özü de bu. Aşırı ısınmadan ılımlı patikaya geçiş var. Enflasyon evet zirveyi buldu. Başından beri ifade ettiğimiz bir konu. Program gerçekleşmeleri genel olarak bizim hedeflerimizle uyumlu gidiyor. Enflasyonu 70'li rakamlarda zirveyi bulacağını kamuoyuyla paylaştık. Enflasyonu baz etkisi nedeniyle yüksek kalmaya başladı.

CARİ AÇIK HEDEFİ
Cari açık artık giderek daralıyor. Geçen sene mayıs ayında revize cari açık 57 milyar doların üzerindeydi. Bu mayısta cari açık 25 milyar dolara inmiş olacak. Cari açık yarı yarıya. Cari açık geçen sene milli gelir tahminleriyle yüzde 6'yken bugün yüzde 2.5'in altına düşmüş olacak. Türkiye'nin dış kaynak ihtiyacı azalıyor.

65 MİLYAR DOLARLIK KAYNAK AKIŞI OLDU
Rezerv birikimine imkan sağlanıyor. Geçen sene mayıs sonuna göre Türkiye'nin rezervi 44 milyar dolar yukarıda. Swap hariç rezervler 2020'nin başından itibaren ilk kez artıya geçti. Çünkü son 2 ayda 65 milyar dolarlık Merkez Bankası'na kaynak akışı oldu. Onun 3'te 1'i kısa vadeli dışarıdan kaynak, yine yaklaşık olarak ona yakın bir kısmı portföy tercihleri olarak TL varlıklara, bir de orta uzun vadeli bankaların şirketlerin hazinelerin küresel piyasalardan devşirdiği orta uzun vadeli kaynak var. Kısa vadeli kaynaklar her an yön değiştirebilir, sırtımızı oraya dayamıyoruz. Bunu nasıl başardık, güvenle. Geçen sene bir ara 144 milyar dolarla zirveyi bulmuştu. Türkiye'nin MB'nin koşullu yükümlülüklerinde muazzam düşüş var. Rezerv artışlarıyla koşullu yükümlülükleri birlikte düşünmek lazım.

RİSK PRİMİ DÜŞÜYOR AMA HALA YÜKSEK
Türkiye'nin risk primi geçen yıl Mayıs'ta 700 baz puanın üzerine çıkmıştı, şu anda 260 baz puan civarı. Türkiye'nin risk primi hala yüksek. Programın başındayız.

Kredi derecelendirme kuruluşları 11-12 yıl aradan sonra notumuzu artırdılar. Program olmasa? ‘Uzun süre piyasada ortada program yok ki’ denildi. ‘Bu program kaynak falan çekmez’ dediler. Tarihte eşi benzeri görülmemiş kaynak girişi var. Reel sektör dış borç olarak 100 dolar ödediği zaman sadece 73 dolar bulabiliyordu. Bankalarımız 100 dolar borç ödediğinde sadece 96 dolar bulabiliyorlardı. Bankalarımız 100 dolar borç ödediğinde 150 dolar kaynak bulabiliyorlar hem de daha ucuza. Program öngördüğümüzden çok daha iyi çalışıyor.

ENFLASYON HEDEFİ
12 ay sonrası enflasyon beklentisi yüzde 33, 24 ay sonrası için yüzde 21 civarı. Piyasa ‘Bu program kararlılıkla uygulanırsa enflasyon yüzde 21'e iner’ diyor. Yıllık enflasyon yükseldi. Ama bu program olmasaydı yıllık enflasyon nerede olur sorusu sorulmaz. Enflasyon bugün niye yüzde 75. Geçen seneki koşullara gidelim. Ülke çok büyük deprem yaşadı. Depremin iki etkisi var, bütçe açığını muazzam şekilde artırdığı için artan bütçe açığı harcamalar şeklinde yansıdığı için enflasyon yükselir. Deprem çok büyük, etkilenen nüfus çok olduğu için bazı bölgelere deprem bölgesinden göç oldu. Deprem yılın ilk yarısında oldu ama enkazın temizlenip inşaatın başlaması yazı buldu. O zaman da inşaat malzemelerinde muazzam artış oldu.

“KURU SERBEST BIRAKMAK ZORUNDA KALDIK”
İkinci hususta geçen sene kuru serbest bırakmak zorunda kaldık. 2021'de kur 18 liraya çıkmış, tedbirler alınmış KKM gibi kur tutulmuş. Biz bunun rekabet gücü dar boğazına gideceğini, cari açıkta ihracattan dolayı çıkış yaşanacaksa kuru serbest bıraktık. Kur geçişkenliği hiçbir dönemde olmadığı kadar yüksek. Geçen sene büyük oranda depremin etkisi ama seçim de var. Bütçe açığı yüzde 10'lara çıkma ihtimalinden konuşuluyordu. Açığı yüzde 5'e çekmek için mali konsolidasyona gittik. Vergileri artırdık, bunlar enflasyonist. Tabi ki enflasyonda düşüş için zemin yok. Biz aylardır dedik ki, dezenflasyona geçiş yılıdır. Yüzde 75 enflasyon çok yüksek. Bu enflasyon son 12 ayı anlatıyor.

ENFLASYON KALICI ŞEKİLDE DÜŞÜŞÜN EĞİŞİĞİNDE
‘Baz etkisi nedeniyle enflasyon düşecek’ diyorlar. Sadece baz etkisi değil. Enflasyon kalıcı şekilde düşüşün eşiğindedir. Uzun bir süredir para politikasını enflasyonu çıpalayacak şekilde yeniden inşa ettik. Şu anda fonksiyonel bir para politikası var. Maliye politikası geçen sene ve bu sene genişleyici bir politika. Biz şimdi ilave tedbir alıyoruz. Özellikle vergide adalet ve etkinliği sağlayacak reforma ilişkin çalışmaların sonuna geldik. 

“ŞOK ÖNCESİ DÖNEME GERİ GELMEK ZAMAN ALACAK”
Gelecek sene bütçe açığı çok net bir şekilde yüzde 3'ün altına gelecek. Enflasyon açısından nötr veya destekleyici hale getirmek. Gelecek sene açık şekilde dezenflasyonist şekilde mali politika uygulayacağız. Parasal miktarsal sıkılaştırma var, seçici kredi var, enflasyon kalıcı olacak düşecek ama zaman alacak. 56 ülkede 100 tane enflasyonist şok incelendi. Enflasyonun şok öncesi döneme geri gelmesi ortalama 3.4 yıl alıyor, biz ilk yılımızdayız. Tüm aktörlerin sabırlı olması lazım.

“VATANDAŞ DÜŞÜŞÜ HİSMETMEYE BAŞLADI”
Aylık enflasyon yüzde 3 civarına indi. Enflasyon düşüyor, vatandaş hissediyor. Hizmetler sektöründeki atalet, zaman alıyor. Güven arttı, en kritik değişen budur, güven açığı azalıyor. 70 tane ekonomiste soruyorsunuz, işi bilenlere. ‘12 ayda enflasyon ne olacak diyorsunuz 33'e iner, 24 ayda 21'e iner’ diyorlar. Türkiye'de enflasyon yeni bir olay değil. Enflasyondaki bozulma kolay bir süreç değil. Sabır ve kararlılık gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın desteğini hissettik. Bu bir ekip işi. MB'de çok kaliteli ekip var.

KÜRESEL EMTİA FİYATLARI
Küresel emtia fiyatlarını biz belirlemiyoruz. Petrol ve doğal gaz fiyatları program çerçevesinde gidiyor. Herhangi bir şok yaşanır da risk oluşursa bunu görmek lazım. Program kurgulanırken tedarik zincirlerinde yeni kırılma öngörülmemişti. Birçok ürün Süveyş Kanalı'ndan değil Afrika'nın etrafından dolaşıp geliyor, maliyetleri artırdı. Bizim politikalar çok mu özgün, hayır değil. Tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok ki. Burada ne özgünlük ne aykırılık var.

CARİ AÇIĞIN MİLLİ GELİRE ORANINI YÜZDE 2,5’İN ALTINDA TUTMAK İSTİYORUZ
Cari açıktaki iyileşme programdan çok çok daha iyi gidiyor, daha da iyileşecek. İç talep ılımlı hale gelecek, ithalat azalmaya devam edecek. Dış ticaret ortaklarımızda ekonomik toparlanma başlayacak. Ticaret ortaklarında büyüme hızlanınca Türkiye'nin ihraç ürünlerine talep hızlanacak. Biz cari açığı kalıcı bir şekilde milli gelire oran olarak yüzde 2.5'in altında tutmak istiyoruz.

Bu haberler de ilginizi çekebilir