• DOLAR 34.446
  • EURO 36.302
  • ALTIN 2836.87
  • ...
Yardım talebi mi ? Sorumlulukları hatırlatma mı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Abdullah Aslan / Doğruhaber / Analiz
 
Malumunuz geçen gün HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, heyetiyle beraber Başbakanla bir görüşme gerçekleştirdi. Basına yansıyan açıklamalara göre görüşmede çözüm süreci ve Bölge’deki kimi huzursuzluklar konuşuldu. Yapılan değerlendirmelere göre HÜDA PAR heyeti, Başbakana bölgede kendilerine ve temsilciliklerine yönelik yapılan saldırılarla ilgili rahatsızlıklarını ifade etti. Özellikle yapılan saldırılarla ilgili faillerin ortaya çıkartılmaması eleştirildi.

Görüşmelerden sonra özellikle PKK/BDP yanlısı basın yayının kopardığı vaveylalar konuşanlar bari temiz olsa dedirtecek cinsten. Vay efendim ‘HÜDA PAR, PKK’yi Başbakan’a şikayet etmiş’ vay efendim ‘Kürt Özgürlük Hareketi’nin önünün kapatılması için başvuruda bulunulmuş’ vay efendim ‘hedef tekrar Kürt gençlerini öldürtmekmiş’ Bunu söyleyen bari BDP/PKK olmasa...Çünkü ‘şikayet’ de ‘önü kapama’ da ‘saldırıp yok sayma’ da şikayet eden tarafın şe’ninden.

Ülkenin bu yeni siyasi partisi kurulduğu günden beri saldırıya uğruyor, polis faillerle ilgili görevi gereği bir tavır sergilemiyor ve bu ülkenin Başbakan’ı ile o siyasi partinin temsilcileri yan yana gelince bunu konuşamayacaklar da ne konuşacaklar? Bundan daha doğal ne olabilir... Başbakan’a ‘teşekkür ederiz, Bölge’de ve Türkiye genelinde her taraf güllük gülistanlık, hiçbir problem yok. Ülkeyi gayet iyi yönetiyorsunuz’ deselerdi o zaman memnun kalınacak mıydı? Hiç sanmıyorum. O Zaman da ‘Kürdistan’a kör ve sağırdırlar…’ deyivereceklerdi.

Özellikle bu eleştirileri geliştiren tarafın görüşme ve flörtlerini buraya alsak yer yeter mi sizce? Hem de yaptıkları ispiyonculuğun haddi hesabı yok iken…

Herkes herkesle konuşuyor, görüşüyor hatta siyasi ittifak kuruyor; bu, Kürt halkına ihanet olmuyor da bir siyasi partinin, ülkenin başbakanıyla görüşmesi neden bu kadar haince değerlendiriliyor. Twitter’den bir takipçimin “Onlar Kürt halkının katlini doğal karşılayan Türk soluyla ittifak ederlerken bir şey olmuyor da, HÜDA PAR heyeti Başbakan’la görüşünce niye kıyametler kopartılıyor” sözleri, bu taifenin işleri tersyüz işleminde ne kadar da mahir olduklarını anlatır cinsten.

Oslo’lardan tutun İmralı adalarına kadar neredeyse görüşmenin olmadığı bir ay geçmiyor ve ihtar ederim ki her buluşmada da Bölge’deki İslami hareket, görüşmenin ana mihverini oluşturuyor. Türk soluyla yapılan ittifaklarla Bölgedeki Müslümanların evlerini basın-yayın üzerinden ispiyonlayarak devletin derin güçlerinden yardım dileyenlerin bugün gerçekleşen bir görüşme ile ilgili vaveyla kopartmaları anlaşılır değil.

Kaldı ki görüşmede ifade edilen şeylerin ne anlama geldiği kişilere göre de değişebilir. Birilerine göre bu diyaloglar ‘yardım talep etme’ şeklinde saptırılıyorken, başkaları tarafından da ‘sorumlulukları hatırlatma’ şeklinde değerlendirilebilir.

Her konuda saldırıyı kendilerine meslek edinenlerin elde edeceği bir şey olamaz, hüsrandan başka. Yalan yanlış haberlerle İslami camiayı lekelemek, tutsaklarıyla, şehitleriyle İslami hassasiyetini bütün bedellere rağmen koruyan böyle bir camiaya iftira atmak müfterilerin işi olsa gerek.

Selam ve dua ile…

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir