Peygamber Sevdalıları öncülüğünde yüzlerce kişi ABD Başkonsolosluğu’na yürüdü
Peygamber Sevdalıları ve Özgür Kudüs Platformu, işgal rejimi ve işbirlikçi ABD’nin Refah'a yaptığı saldırılarını protesto etmek maksadıyla İstanbul’da bulunan ABD Başkonsolosluğuna yürüdü.
Peygamber Sevdalıları ve Özgür Kudüs Platformu’nun öncülüğünde birçok STK’nın desteği ile işgal rejiminin Refah kentine yönelik saldırısını tel'in etmek amacıyla bir protesto gösterisi düzenlendi.
İstinye Mahmut Çavuş Camii önünde akşam namazı sonrasında bir araya gelen yüzlerce kişi, işgal rejimi aleyhine, HAMAS lehine sloganlar atarak işbirlikçi ABD’nin konsolosluk binasının önüne kadar yürüdü.
“Gazze direnişi kampüsten meydanlara, dünyanın her yerinde bir vicdan intifadası başlatmıştır”
Okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti sonrasında selamlama konuşmasını yapan Feyzi Zülaloğlu, “Çağdaş Nemrut israilin fitnesi karşısında sekiz aydır şehadeti göze almış Gazze'nin izzetli halkı iki şeyi başarmıştır. Birincisi, Gazze direnişi çağdaş firavunluğa soyunmuş Nemrut'a özenmiş olan israil ve destekçilerinin arttırmayı başarmıştır. Diyoruz ki buradan; ‘kininizle geberin’. İkincisi Gazze direnişi vicdanı ve imanı olan erdemli insanların umudunu diriltmeyi başarmış, kampüsten meydanlara, dünyanın her yerinde bir vicdan intifadası başlatmıştır. Öte yandan israilin yaktığı fitne ateşiyle sınanan uluslararası kurumlar vicdan ve adalet sınavını kaybetmiştir. Sekiz aylık süreçte gösteriyor ki dünya sisteminin sembolü olan Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi kurumların adalet üretme niyeti yoktur. Tevhit ve adaletin yeryüzündeki tüm halklar için güvencesi olan biziz; Müminlerdir.” dedi.
“Biz asla teslim olmayız, bu mücadeleye devam edeceğiz”
Düzenlenen programda bir konuşma gerçekleştiren Araştırmacı-Yazar Mehmet Zülküf Yel, “Buradan onlara dönerek bir mesaj verelim. Biz diyoruz ki; biz yeryüzünün mazlum ve mustazaflarıyız, biz yeryüzünün direnişçileriyiz, biz yeryüzünün insanlık ordusuyuz ve müstekbirlere karşı olan savaşımız var olduğumuz müddetçe devam edecektir. Küfür ve zulüm var olduğu müddetçe biz de var olacağız. Biz var olduğumuz müddetçe emperyalistlere karşı, yeryüzünün müstekbirlerine karşı savaşımız devam edecektir. Biz asla teslim olmayız; milyonlarca hücremizle çoluk çoluğumuzla, nesillerimizle bu mücadeleye devam edeceğiz. Müstekbirlerin zincirlerini kırıncaya kadar, insanlık özgür oluncaya kadar savaşımız devam edecektir. Kazanacağız! Kazanacağız! Kazanacağız! Direnişe selam olsun! Direnen aziz olandır. Allah'ın selamı, direnişçilerin üzerine olsun.” şeklinde konuştu.
“Özgür dünya kazanıncaya kadar emperyalizmle mücadeleye devam edeceğiz”
Son nefesimize kadar küfür ve zulümle mücadele etmeye devam edeceğiz diye konuşmasını sürdüren Yel, “Asla diz çökmeyeceğiz. Bizleri öldürebilirler ama asla bitiremezler. Bu mücadele bizden çocuklarımıza nesil kalacaktır, torunlarımıza nesil kalacaktır ve emin olun ki özgür dünya mutlaka emperyalizmin zincirlerini kıracaktır. Bu vesileyle şunu söylüyoruz; ey değerli Müslümanlar, biz bir savaşın ta ortasındayız bu savaş hepimizin savaşıdır Müslümanlar zafer kazanıncaya kadar ve özgür dünya kazanıncaya kadar emperyalizmle mücadeleye devam edeceğiz.” diye belirtti.
“Çifte vatandaşlık çerçevesinde gidip orada katliam yapan siyonistleri sokaklarımızda istemiyoruz”
Devlet yetkililerine çağrıda bulunan Yel, “Evet, uluslararası mahkemelerde, uluslararası kurumlar nezdinde Gazze'de savaşanlar terörist olarak tescillenmişlerdir. Mahkemeler bunlar hakkında ‘terörist’ olduklarına dair karar Dolayısıyla orada savaşan insanlık suçu işleyen soykırıma iştirak eden her kim varsa onlar teröristtir. Dolayısıyla çifte vatandaşlık çerçevesinde gidip orada katliam yapan daha sonra sokaklarımıza dönen siyonist köpekleri sokaklarımızda istemiyoruz. Yetkililere diyoruz ki; hazır böyle bir zemin var iken derhal hukuk kurumları harekete geçirilmelidir ve bu insanlar daha doğrusu insan müsveddeleri topraklarımıza ayak bastıkları gibi haklarında yasal işlem yapılarak tutuklanmalı ve müebbet hapis cezasında çarptırılmalıdır. Biz dediğimiz gibi teröristleri sokaklarımızda istemiyoruz. Bir sokak köpeğinden daha tehlikeli olan siyonist köpektir. Bir sokak köpeğinden, kuduz bir köpekten daha tehlikeli olan kudurmuş bir siyonist köpektir; bütün insanlık için tehdittir. Biz bunları özgür insanlar olarak özgür ruhlu insanlar olarak insanlık ailesinin bir parçası bunları sokaklarımızda istemiyoruz. Bu mübarek topraklarda istemiyoruz. Mutlaka bunların yargılanmasını ve bu teröristlerin gereken cezaya çarptırılmasını talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Batılılardan medet umma zamanı değildir!”
Yapılan konuşmalardan sonra Peygamber Sevdalıları ve Özgür Kudüs Platformu adına basın açıklamasını okuyan Ercan İlhan, “Böyle devam ederlerse siyonist terör şebekesinin yaptığı katliama ortak olduklarını söylemeye geldik. Nara atma bağırıp çağırma zamanı geçmiştir, akıl verme birilerini eleştirme zamanı geçmiştir. Batılılardan medet umma zamanı değildir. Bugün değilse ne zaman ne zamana kadar maslahatları gözetip zulme razı olacaksınız. Ey sultanlar, ey emirler, ey başkanlar, kral ve reisler, bu ateş size, bize ulaşmadan ayağa kalkın fiili duruma geçin, Allah'ın size verdiği güç ve saltanatla israili yok edin, dünyayı bu beladan kurtarın ki aziz olasınız, yoksa bu zillet halkası hepinizin boynuna geçirilecek. Bugün istatistik vermeyeceğiz. Herkesin canlı yayında izlediği bilmem kaç bin çocuk ve kadının vahşice katledildiğini anlatmayacağız. Bugün soykırıma ve vahşetin gidişatına etkisi olmayan dünyanın bilmem neresinde, bilmem kaç kişinin neler yaptığını açıklamayacağız. Başka meselelerde yekvücut olan Batı’nın kimi ülkelerinin göstermelik çıkışlarına ittiba etmeyeceğiz. HAMAS liderlerini de katil siyonist çete liderleri ile eşitleyen ve sözüm ona ikisini de mahkûm eden Garbın Adalet Divanı’na methiyeler dizmeyeceğiz. Bugün zulüm ve vahşetin boyutuyla zaman harcamayacağız. Bugün uyarmaya uyandırmaya, geldik. Evet, vallahi Filistinli Müslümanlar kazanacaktır; topyekûn ölseler de kazanacaklar. Bu savaşın asıl kaybedeni biziz biz; İslam ümmetinin başına musallat olmuş liderleri ve onları alaşağı etmek için harekete geçmeyen Müslüman halklardır.” dedi.
“Gazze içimizdeki hain, gafil, işbirlikçi, kof, korkak ve satılmış devşirmelerle savaşıyor”
Açıklamanın devamında İlhan, “Ülkemizden gidip siyonist çeteye askerlik yapan ve Filistinlileri katleden sözde çifte vatandaşlara müdahale etmiyorken ‘İstanbul'un savunması Gazze’den başlar’ dememizin kaç alıcısı çıkar bunu hatırlatmaya geldik. Bugün Filistinli Gazzeli kahramanlar ve aziz mübarek halkı sadece siyonistler ile savaşmıyor, sadece Haçlılarla da savaşmıyor. Müslümanların gafletiyle acizliği ile savaşıyor. Siyonizme her türlü desteği veren Mısır, Suud, Ürdün ve BAE’nin liderleriyle savaşıyor. Gazze’deki kahramanlar, daha düne kadar siyonistlere mal satan, sözden öte bir şey yapmayıp yeri göğü inletemeyen halklarların sessizliği ile savaşıyor. Gazze içimizdeki hain, gafil, işbirlikçi, kof, korkak ve satılmış devşirmelerle savaşıyor. Şunu artık bütün dünya anladı ki bu vahşeti sokağa dökülen vicdan sahibi kitlelerin gücüyle engellemek mümkün değildir. Elbette Filistin için yapılan her eylem atılan her adım çok kıymetlidir ve takdire şayandır. Ancak şuna yakinen şahitlik ettik ki dünyayı yöneten vahşi siyonist/Batı sistemi ve bu sisteme angaje ve kul köle olan İslam aleminin yöneticileri ıslah olmadan, tutum geliştirmeye zorlanmadan ve ifşa edilmeden bu vahşet sona ermeyecektir. Hatta bu vahşet hepimizi yakıncaya değin dalga dalga yayılarak büyüyecektir. Geçmiş yüzyıl da bunun apaçık bir kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
“Hiçbir mezhebi ve ırkı mesele, Gazze'deki Refah'taki katliamlardan öncelikli değildir”
Gazze için yaptığımız eylem ve boykotların yanında asıl yapılması gerekenin yöneticileri karar almaya ve harekete geçmeye zorlamak olması gerektiğini belirten İlhan, “Onları ifşa etmeli, onları mahkûm etmeliyiz. Kendi maskeleri düşmesin diye bizleri milli ve mezhebi ihtilaflara sevk edip bu ihtilafları körüklemektedirler. Bu, bizatihi Siyonist çetenin projelerindendir. Bu tuzağa kesinlikle düşmemeliyiz. Bizi bu tuzağa bu iradesiz bu kifayetsiz, yöneticiler bizatihi çekmektedirler. Onların mezhep ve meşrep gibi bir dertleri asla yok ve olmadı. Onları unutup birbirimizle uğraşalım diye Batılı dostlarıyla ortaklaşa oynadıkları bir oyundan başka bir şey değildir. Bu farkındalığı oluşturmak maskeleri düşürmek, her yerde ve her zaman öncelikli gündemiz Gazze olmalı Gazze olacaktır. Hiçbir mezhebi ve ırkı mesele, Gazze'deki Refah'taki katliamlardan öncelikli değildir.” ifadelerini kullandı.
Protesto, okunan dua ile nihayete erdi. (İLKHA)