Üşüyorum Şubatın ortasında
Zemherinin şaha çıktığı noktada
Bir Abbas Musavi ısıtır beni
Bombaların patladığı anda
Bir kelebek misali uçuşurum semaya
Siyonistlerin gözlerinin yanında

Üşüyorum Şubatın kenarında
Cizrenin seydası Mele Zekiye saplanır
Kahpe kurşun sedasıyla hainler
Sessizlige böler geceyi kalleşler
And içer müminler kanın yerde kalmaz derler

İstanbulun Şubatı yani soğuğu başkadır
Fatih caminin avlusu kana boyanır
Bir Metin yükselir göğe namaz çıkışı
Hainler anlamazki şehadetin yüksek makamını
Bilmezlerki Firdevs cennetin aşkın tadını
Güller çevirir gençliğin çarkını

Bir şehit daha düşer Nilin kenarında
Elbenna’nın gidişi üzer beni İhvanı ise başka
Aldanmaz Müslüman kara kışa zor soğuğa
Göz yaşar Nili geçer bu asırda
Ağlamazmı İhvan el Bennanın ardından

Ve nice Şubatlar geçirir coğrafyam soğuğuyla
Kana boyanır memleket aşıkların ayında
Giyaseddininle Süleymanıyla Atalarıyla
Ve dağ gibi yiğitler göçer burdan arş-ı alaya
Biter zillet gelir izzet şehitlerin kanıyla

Mustafa Mutlu / İstanbul - Yaş: 18