Güney Afrika'da 27 milyondan fazla seçmen, Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) tarihinde ilk kez parlamento çoğunluğunu kaybetmesi halinde ülkede siyasi bir değişime işaret edebilecek genel seçimlerde oylarını kullanmak üzere bugün sandık başına gitti.

Seçmenler, bir sonraki cumhurbaşkanını seçmekle görevlendirilecek olan ülke çapındaki dokuz yerel yasa koyucu ve parlamento üyesi için oy kullanacak.

Son kamuoyu yoklamalarına göre iktidardaki Afrika Ulusal Kongre Partisi, tarihinde ilk kez parlamento çoğunluğunu kaybetme riskiyle karşı karşıya.

İktidar partisi oyların yüzde 50'sinden azını alırsa, koalisyon kurmak için diğer ortaklarla ittifak yapmak zorunda kalacak.

Seçim öncesi anketlere göre, parti “oyların yüzde 40 ila 46'sını alacak” ve bu da onu iktidarda kalmak için ittifaklar kurmaya zorlayacak.

Muhalefet partisi Ekonomik Özgürlük Savaşçıları ise yoksul çoğunluğun siyasi elitlere karşı duyduğu öfkeden faydalanarak olumlu sonuçlar elde etmeyi hedefliyor ve kamuoyu yoklamalarına göre oyların yüzde 10'unu alacağını tahmin ediyor. En önde gelen muhalefet partilerinden biri olan Demokratik İttifak'ın ise oyların yüzde 25'ini alacağı tahmin ediliyor.

Demokratik İttifak partisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderdiği bir mektupla “genel seçimlerin dürüstlüğünü sağlamak üzere gözlemci” gönderilmesini talep etmesi Cape Town makamlarında şaşkınlığa neden olmuş, Dışişleri Bakanı Naledi Pandor tarafından “şaşırtıcı” olarak nitelendirilmiş ve ayrıca “Güney Afrika'ya hakaret” olarak değerlendirilmişti.

Ulusal ve yerel seçimlere 11 bağımsız isimle birlikte toplam 70 parti katılıyor.

Yaklaşık 62 milyonluk nüfus içinde 27 milyondan fazla kayıtlı seçmen ya da ülke vatandaşlarının yüzde 43.54'ü de seçimlere katılıyor.

Seçim Komisyonu'nun sandıkların kapanmasından saatler sonra kısmi sonuçları açıklamaya başlaması ve kesin sonuçları açıklamak için yedi gün süresi olması bekleniyor.

Afrika Ulusal Kongresi partisi liderliğindeki Güney Afrika, Aralık 2023 sonunda Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine bir dava açarak Tel Aviv'i Gazze'de “soykırım” ve “insanlığa karşı suç” işlemekle suçlayarak tarihe geçmişti. (İLKHA)