Adana'da bir grup, Gazze için süs havuzunu kırmızıya boyadı
Adana'da Merkez Park'ta bulunan süs havuzu, Gazze'deki çocukların işgalci siyonistler tarafından öldürülmesini protesto etmek amacıyla kırmızıya boyandı.
Gökkuşağı Derneği öncülüğünde bir araya gelen grup, merkez Seyhan İlçesi Merkez Sabancı Camii yanı Merkez Park'ta bulunan süs havuzuna kırmızı renkte boya dökerek, siyonist işgal çetesinin Gazze'de gerçekleştirdiği saldırıları protesto etti.
Sık sık işgalciler aleyhine slogan atan grup, kızıla boyadıkları süs havuzu etrafına çocuk elbiseleri ve ölmüş çocuk figürleri bıraktı.
Gazze'nin değil, tüm dünyanın kana bulandığının belirtildiği eylemde, dünya maketinin önündeki havuza dökülen kırmızı boyanın bugünün insanlığını temsil ettiği vurgulandı.
Toplanan grup adına basın açıklamasını Tevfik Oğurel okudu.
Firavunlașan terörist işgalci siyonistleri, onun en büyük işbirlikçisi ABD'yi ve işlevsiz hale gelmiş uluslararası kuruluşları protesto etmek üzere toplandıklarını belirten Oğurel, "Gazze'de akan kanlar toprağı bereketlendirecek. Buna inanıyoruz fakat akan kanlara sebep olan dünyaya bir ceset kokusu bulaştı. Müslüman coğrafyalar, on yıllardır küresel emperyalist güçlerin tasallutu altında iken, güya evrensel barışı tesis etmek için kurulduğu söylenen Birleşmiş Milletler'in işlevsizliği dün Srebrenitsa'da, Hocalı'da, Grozny'de yaşanan katliamlarda görüldüğü gibi bugün de israilin soykırımında tekrar ayyuka çıkmıştır." diye konuştu.
"Özgür düşünce, siyonizme dokunana kadar özgürdür"
Mısır'ın Refah sınırında toplanan sivillere yapılan saldırıların daha önce yapılan saldırıların ve katliamların devamı olduğunu vurgulayan Oğurel, "7 aydır engel olunamayan bu soykırımın son aşaması da 1,5 milyon insanın sıkışıp kaldığı Refah bölgesine, ateşkes müzakereleri devam ederken yapılan saldırı ile başlamıştır. İslam coğrafyaları ve Müslümanları, yer yer de ülkemizi insan haklarına uymamakla suçlayıp mahkûm etmeye çalışan, Müslümanları Suriye'de, Irak'ta, Doğu Türkistan'da, Afganistan'da yıllardır sömüren, öldüren ve işkenceye tabi tutanların; Aksa Tufanı operasyonu sonrasındaki tutumları, suskunlukları ve Amerikan üniversitelerindeki israil karşıtı protestolara yapılan polis müdahaleleri tekraren bir şeyi göstermiştir. Dünyaya sözde insan hakları olarak dayatılan şey yalnızca Yahudi haklarıdır. Özgür düşünce, siyonizme dokunana kadar özgürdür." şeklinde konuştu.
"Aksa Tufanı operasyonu, uluslararası kuruluşların çürümüşlüğünü göstermiştir"
Müslümanların yapılan zulümlere karşı birlik olması gerektiğini belirten Oğurel, "Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz" ayetini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bunların yanı sıra, öz eleştirimizi de yapmamız gerekmektedir. Peygamberimiz 'müminler bir vücudun azaları gibidir' buyurmasına rağmen Müslüman ülkelerin ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın israil soykırımına karşı aksiyonunun kınamaktan ve küçük birkaç yaptırımdan öteye geçmemesi hepimiz için bir sorgulama ve utanç vesilesi olmuştur. Özetle; Aksa Tufanı operasyonu, küresel güç haline gelmiş devletlerin ikiyüzlülüğünü, Birleşmiş Milletler barış düzeni ve uluslararası kuruluşların çürümüşlüğünü göstermiştir. Artık insan hakları beyannamelerinin, uluslararası sözleşmelerin ve Batının yalanlarının devri geçmiştir. Terörist siyonist israille mücadelenin diplomasi ve sahte insan hakları lafları ile olamayacağını bize fark ettiren Filistin halkını ve direnişçileri selamlıyoruz. Tüm vicdan sahibi insanları israilin ve siyonizmin zulmüne alışmamaya, elimizle engelleyemediğimiz bu zulümden dilimizle insanları haberdar etmeye, bu zulme destek olan kişi, kurum, şirket ve devletlere boykotu sürdürerek direnişi desteklemeye davet ediyoruz." (İLKHA)