Batman İl Kültür Merkezi Konferans Salonunda "Her aya bir aile semineri" sloganıyla düzenlenen programa; HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin, Batman Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Sıddık Çiftçi, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Kur'an'ı Kerim tilavetiyle başlayan programda selamlama konuşması yapan İDEV İl Temsilcisi Mehmet Emin Sütçü, İslam'ın bir medeniyet dini olduğunu, medeniyetin kurulabilmesi içinse Müslümanların ümmet bilinci ve şuuruna ermeleri gerektiğini söyledi.

Ailenin, toplumun ve dolayısıyla ümmetin en küçük birimi olduğunu belirten Sütçü, İslam medeniyetinin ümmet bazında kurulabilmesi, öncelikle ailelerin bu medeniyeti özümsemesine bağlı olduğunun altını çizdi.

"Babalar, ailenin her ferdini İslami çizgi üzerinde tutmak için eğitmeli"

Aile içinde yaşayan her ferdin İslami bir şuur elde etmesi, İslami bir ahlak ile ahlaklanması, İslam'ı diğer tüm dinlerden ve medeniyetlerden daha üstün görmesi, Allah'ı ve Peygamberi hayatının merkezine koyması gerektiğini vurgulayan Sütçü, şunları söyledi:

"Babalar, kendi ailelerinden sorumludurlar ve ailelerinin reisidirler. Ailelerine yol gösterme, onları doğru istikamete yönlendirme, günahlardan ve haramlardan sakındırma, şeytan ve dostlarından uzak tutma, zamanın fitnelerinden sakındırma vs. tüm konularda babalar birinci derecede sorumludurlar. Bu nedenle babalar, ailelerinin her bir ferdiyle ilgilenmek, onları İslami çizgi üzerinde tutmak için eğitmek, buna gücü yetmiyorsa medrese ve İslami eğitim veren diğer kurumlara göndermekle mükelleftirler."

"Ailemize sahip çıkmalıyız"

İlgilenilmeyip başı boş bırakılan her bir aile ferdinin, bu boşluğu başkasıyla doldurmak isteyeceğinin unutulmaması gerektiğini belirten Sütçü, "Bu başkası bazen iyi ve salih insanlar olabileceği gibi ne yazık ki çoğu zaman ahlak ve yaşayış olarak hiç de tasvip etmeyeceğimiz kişiler olacaktır. Çocuklarımız, kendilerine sunmaktan cimrilik ettiğimiz sevgimizin açlığını başkalarının göstereceği sahte sevgilerle gidermeye çalışacaklardır. Bu da çoğu zaman hüsran ve pişmanlıkla sonuçlanan acıların yaşanmasına neden olabilecektir. Bu nedenle kendi ailemize kendimiz sahip çıkmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

"En güzel örnek Peygamber efendimizdir"

"Allah’ın emaneti olarak aldığımız eşlerimiz kendi anne ve babalarından dahi görmedikleri ilgi, alaka, sevgi, muhabbet ve şefkati bizde bulmalıdırlar." diyen Sütçü, şöyle devam etti: "Öyle ki şeytan hiçbir şekilde onlara musallat olamasın ve gözleri kocalarından başkasına dönmesin. Çocuklarımız, ama özellikle kızlarımız bizden öyle bir sevgi görmeliler ve onlara öyle bir değer ve kıymet vermeliyiz ki kendilerine bakan ilk gözlerdeki sahte sevgiye bakıp aldanmasın. Her konuda olduğu gibi bu konuda da en güzel örneğimiz, Efendimiz aleyhisselatu vesselamdır. O, ailesinin her bir ferdiyle yakından ilgilenmiş, onları eğitmiş, onlara değer vermiş, her birini ayrı bir sevgiyle sevmiştir."

Ardından sahneye çıkan Eğitimci-Yazar Fatih Taş, "Başkası değil sen ilgilen" konusu üzerine bir sunum gerçekleştirdi.

"Çocuklarımız çok büyük bir tehlike altında"

Geçmiş dönem ile günümüzde çocuk yetiştirilmesine yönelik bir kıyaslama yapan Taş, "Eskiden insanlar çocuk yetiştirmede çok zorlanmadılar. Sebebi ise bu kadar teknolojik gelişmeler, bu kadar iletişim, internet, insanlar arası ilişkiler ve iletişim çok hızlı değildi. Geleneksel eğitim vardı ve dede ya da baba çocuğuna edep adabı, terbiyeyi, görgüyü, ahlakı nesilden nesle aktararak öğretiyordu. Fakat günümüzde özellikle bizim çocuklarımız çok zor bir zamanda yaşıyorlar. Çocuklarımız çok büyük bir tehlike altında. Bizler eğitimciler olarak çocukların ne kadar tehlikelerle yüz yüze olduklarını çok daha iyi görüyoruz. Çocuklarımızın yüz yüze kaldığı tehlikeler Allah muhafaza hem ileriki yaşlarda dünyada büyük tehlikeler arz edecek hem de yaşamın asıl gayesi olan ahiretlerini heba edebilecek." dedi.

"Anne ve babalar çocuklarına ahlaki değerleri benimsetmeli"

Özellikle internet ve teknolojik cihazların sınırlı ve bilinçli kullanılmaması halinde çocuklar için çok büyük bir tehlike oluşturduğunu vurgulayan Taş, "Mutlaka anne ve babaların 0-5 yaş arası çocuklarına güçlü bir karakter vermesi lazım. Onlara ahlaki değerleri benimsetmeli, aile bireyleri arasında güçlü bağ kurmalı ve iyi bir rol model olmalıdır. 5-13 yaş arası çocuklar ise evden dışarı çıkar, daha çok okul akranlar tarafından eğitilir. Bu dönemde de iyi bir okul, öğretmen, iyi akranlar ve özellikle cami çok önemlidir. 13 ve üzeri, ilk iki dönemi olumlu geçiren çocuklar lise ve sonrasındaki eğitim hayatında görev ve sorumluluğunu bilecek, aile bağlarından destek alacak ve dolayısıyla erdemli davranışlar ile gelecek adına umut verecektir." diye konuştu. (İLKHA)