Huseyin Kaya Doğruhaber/ Haber Analiz

Kemal Bey artık ne olduğuna, hangi tribüne yönelik oynayacağına karar versin.

Eski bir solcu ve “Dersimli” kimliğine rağmen “Kürt” olmadığını, “Horasan Türkmeni” olduğunu söylemişti.

Şimdi de “Peygamber soyundan” yani “Seyyid” olduğunu söylüyor. Yarın post serip yeni bir tarikatın kuruluşunu ilan etse şaşırmayın.

Ama ortada bir problem var: Kendileri aynı zamanda CHP Genel başkanıdırlar.

Biliyorsunuz “şeyhlik”, “seyyidlik” gibi unvanların kullanılmasını yasaklayan parti CHP idi.

Gerçi “paşa”lığı da yasaklamıştı CHP, ama her nedense “Gazi Mustafa Kemal Paşa” ismi her yerde kullanıldı.

Demek ki yasaklar yasağı çıkaranlara işlemiyormuş.

Belki de “paşa” unvanı Mustafa Kemal’e yakışıyor diyorlar.

“Yakışıyor” dedik ya aklımıza bir fıkra geldi.

Zamanın birinde bir imam varmış. Vaazlarında sürekli kadınların açık saçık ve dar pantolonlar giyinmesine karşı çıkarmış.

Bir gün cemaatten biri hocanın kızını üzerine dar bir pantolon giymiş olarak görür.

“Hoca” der. “Sen bize böyle diyorsun da senin kız pantolon giyiyor.” Hoca “yapmadığını söyleyen” cinsten, ama bu arada lafın altında da kalmaz.

“Ama doğru söyle” diye cevap verir soruyu sorana. “Kıza yakışıyor değil mi?”

Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu da bazı yerlerde takdim edilirken “Seyyid Kemal Kılıçdaroğlu Hazretleri” denmesini mi istiyor acaba.

“Yakışıyor” diye de düşünüyor olabilir, ama siyasette kararsızlık en kötü şeylerden biridir.

Kemal Bey artık kararını vermeli.

Klasik CHP mantığı ile mi gidecek, Alevi köklerine mi dönecek, içinin derinliklerine gönderdiği radikal solculuğa mı göz kırpacak?

Bana sorarsanız en yakışanı bir dergâhta posta oturup gelenlere “nefes” vermesi. Ama asıl kararı kendilerinin vermesi gerekir.