Adana'da, Kudüs'te işgal askerleri tarafından şehit edilen Hasan Saklanan için gıyabi cenaze namazı kılındı.

Adana'nın Merkez Seyhan ilçesi, Beş Ocak Meydanı Kemeraltı Camii'nde Cuma namazına müteakip, Kudüs'te işgal askerleri tarafından şehit edilen Hasan Saklanan için gıyabi cenaze namazı kılındı.

Peygamber Sevdalıları Vakfı ve HÜDA-PAR'ın destek verdiği etkinlikte Kudüs'te işgal askerleri tarafından şehit edilen Hasan Saklanan için gıyabi cenaze namazı kılındı ve ardından basın açıklaması yapıldı.

Kur'an tilavetiyle başlayan basın açıklamasını, Sivil Toplum Kuruluşları adına Peygamber Sevdalıları Vakfı Adana Koordinatörlerinden Orhan Erkuş okudu.

Erkuş, "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? Ayeti aktarılan açıklamada, "Direnişin kahraman evlatlarına selam, Selahaddin-i Eyyubi'nin ve Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun." diyerek konuşmasına başladı.

"siyonist çeteler, kundaktaki bebelerden tutun da beli bükülmüş piri fanilere saldırmaktadır"7

Orhan Erkuş

İşgal güçleri tarafından Kudüs'te şehit edilen Hasan Saklanan'ın şahadetini tebrik eden ve Gazze'ye yönelik saldırıların devam ettiğini ifade eden Erkuş, "siyonist işgal rejimi tarafından Kudüs'te şehit edilen Selahaddin-i Eyyubi'nin torunu Hasan Saklanan kardeşimizin şahadetini tebrik ediyoruz. Rabbim şahadetini kabul etsin, ruhu şad makamı âli olsun. siyonist işgal rejimi dünya istikbarını arkasına alarak, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik vahşet ve dehşeti devam etmektedir. Bir halkı haritadan silmek gayesiyle yapılan gaddarca saldırılara karşı dünya devletleri sus pus olmayı sürdürmektedir. Tarihte ender rastlanan bir katliamla yerleşim yerlerine saldırarak soykırım suçu işleyen siyonist çeteler, kundaktaki bebelerden tutun da beli bükülmüş piri fanilere saldırmaktadır. Kadın, çocuk, yaşlı ve savunmasız masum sivillere saldıran nazi işgal çetesi, Gazze'de şu ana kadar 15 binden fazla çocuk, 10 binden fazla kadın olmak üzere 36 bin Filistinli kardeşimizi şehit etmiştir. Söz konusu saldırılardan dolayı 80 bin kardeşimiz yaralanarak tıbbi imkânsızlıklardan dolayı şehit olacakları günü beklemektedirler." şeklinde konuştu.

"Yaşanan mezalim modern çağın; vahşi, karanlık, hayâsız ve vicdansız yüzünü ortaya çıkarmıştır"

İşgalci siyonistlerin kana, gözyaşına, talana, işgale doymadıklarını ve 75 yıldır her geçen gün Filistin'de işgali genişletmeye devam ettiklerini vurgulayan Erkuş, "Bunun en son örneğini Gazze'de gördük. siyonistler, Gazze'ye yönelik saldırılarında her geçen gün köyleri, kasabaları, şehirleri yıkarak, karış karış işgali genişletmektedir. Gazze ve Kudüs başta olmak üzere Filistin'deki toprakların asıl sahibi olan kardeşlerimize yönelik her türlü hak ihlalleri yapılmaktadır. siyonistler tarafından mazlum kardeşlerimizin evleri, arazileri, bağ ve bahçeleri gasp edilmekte, sürgün, işkence, tutuklama ve katledilmeye maruz bırakılmaktadırlar. Gazzeli kardeşlerimiz, tüm dünyanın gözleri önünde siyonistler tarafından bir yandan soykırıma maruz kalırken, diğer yandan açlık, kıtlık ve insani yardımlara ulaşamamaktadırlar. Yaşanan bu mezalim modern çağın; vahşi, karanlık, hayâsız ve vicdansız yüzünü ortaya çıkarmıştır. Sözde çağdaş, ilerici, insan hakları evrensel bildirgeleriyle ve yaldızlı sözlerle dünya halklarına ideolojileri bir afyon gibi kullanan seküler zihniyetin çirkin ve vahşi yüzü tüm dünya halklarının lanetine uğramaktadır." ifadelerini kullandı.

"Temeli zulümle kurulu olan yapıların çatıları çatırdadı"

Mevcut uluslararası kuruluşların dünya üzerinde yaşanan hak ihlallerine karşı koyamadığı ve herhangi bir refleks geliştiremediğini belirten Erkuş, "Uluslararası metinlerle, insan hakları evrensel bildirgeleriyle, Birleşmiş Milletlerle, bölgesel ve yerel ittifaklarla ve daha ismini sayamayacağımız nice uluslararası kuruluşların çatısı altında yapılan vahşet, yeni bir dünya düzenine ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Temeli zulümle kurulu olan bu yapıların çatıları çatırdadı. İnşallah temelleri de sarsılarak, tek tek kendi hakları tarafından yıkılacaklardır. Gazze'de yaşanan mezalim, tüm dünyanın gözleri önünde canlı yayınlarla yayınlanmakta, bu vahşi ve hayâsız siyonizm akımına karşı halklar meydanlara akın etmektedirler. Amerika'daki üniversite öğrencileri başta olmak üzere tüm dünya halkları ayaklanarak, zulme destek veren idarecilerine lanet etmekte, katliamın durdurulmasını talep etmektedirler." diye konuştu.

"Geç olmadan siyonist vahşete karşı somut adımlar atılmalıdır"

Gazze'de yaşanan zulümlere karşı kınama dilinin de ötesinde adımların atılması çağrısında bulunan Erkuş, "Büyük bir dönüşümün kapısını aralayan Gazze, halkı Müslüman olan devletler başta olmak üzere zulmü kabul etmeyen ülkeler açısından devrim niteliğinde yeni bir dönemin kapısını aralamalıdır. Kınama mesajları, uluslararası hukuk ve insan hakları bildirgeleri gibi kriterleri hiçe sayan siyonist çarkın dişleri tek tek kırılmalıdır. siyonist yerleşkelere ve sözde ordusunun başına büyük bir fırtınanın kopması, azap bulutlarının inmesi için, kınama dilinden vazgeçerek, fiili olarak haritadan silecek stratejiler hayata geçirilmelidir. Zaman kınama zamanı değil. Zaman siyonistlere karşı askeri, siyasi, ekonomik, bürokratik, diplomatik, ticari, stratejik hamleleri devreye sokma zamanıdır. Zaman fiili olarak siyonistlerin anlayacağı dilden, anlayacağı metot ve stratejilerle vahşet ve soykırımı durdurma zamanıdır. Bu gün siyonistlerin arz-ı mevud projelerine karşı gerekli tedbirler alınmazsa yarın çok geç olabilir. Geç olmadan siyonist vahşete karşı somut adımlar atılmalıdır. Yaşanan gelişmeler kısa, orta ve uzun vadede ele alınarak, siyonistlerin Gazze'de işgal ettiği yerlerden geri çekilmesine yönelik ciddi adımların atılmasını gerekli kılmaktadır. Gazze'nin siyonist israil tarafından ele geçirilmesi, başka işgallerin de kapısını aralayacaktır. Başta Türkiye olmak üzere siyonizmin bölgesel tehlike olduğunun farkına varan tüm ülkeler, siyonistleri durdurma ve söz konusu işgale son verme noktasında gerekli çabayı göstermelidir." sözlerini kullandı.

"ABD'ye bilgi akışı sağlayan Türkiye'deki radar üsleri kapatılmalıdır"

"İslam dünyası bu soykırıma varan katliamlar zincirinin oluşturduğu titremeyle kendine gelmezse, reflekslerini tamamen kaybetme tehlikesiyle yüzleşir" diyen Erkuş, yapılması gerekenleri ve talepleri dile getirerek, şunları kaydetti:

"Onun için devletler bazında siyonist vahşete sessiz kalınması mümkün değildir. Bütün sinir uçları nerede ise onlar harekete geçirilmeli, bu vahşet ve dehşet durdurulmalıdır. Buradan başta Türkiye olmak üzere vicdan sahibi tüm devletlerden ve uluslararası aktörlerden talep ediyoruz:

1-siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik saldırılarının son bulması için kalıcı bir ateşkesin sağlanması, insani koridorun açılması ve yurtlarından edilmiş olanların koşulsuz, şartsız, şurtsuz yaşadıkları bölgelere geri dönmesi sağlanmalıdır.

2-İşgal rejiminin saldırıları nedeniyle yıkılan ve tahrip edilen yerleşim yerleri, cami, okul, hastane, sağlık kuruluşu,  hükümet kamu binaları başta olmak üzere 300 bin konutun inşası yönünde adımlar atılmalı ve tahrip edilen yerleşim yerleri yeniden mamur edilmelidir.

3-HAMAS'ın dünya kamuoyuna, devletlere ve uluslararası aktörelere yapmış oldukları ateşkes çağırısı karşılık bulmalı, bu konuda ciddi adımlar atılmalıdır.

4-Kolombiya Dışişleri Bakanlığının, Gazze'deki Nasır ve Şifa hastaneleri yerleşkesinde bulunan toplu mezarlarla ilgili kapsamlı ve tarafsız soruşturma yapılması, savaş suçu işleyenlerin cezalandırılması, kalıcı ateşkesin sağlanması ve sivil halka insani koridorun açılması yönündeki talebini destekliyoruz.

5-siyonistlerin Filistin'deki tarım arazilerine zarar vermesi, su kaynaklarını tahrip etmesine yönelik ciddi adımlar atılmalı, buna karşılık Türkiye'den israil'e gönderilen suyun muslukları kapatılmalıdır.

6-ABD'nin Gazze'de inşa etmeyi planladığı liman, kapsayıcı bir işgalin hazırlığı olduğu hesaba katılarak, söz konusu limanın inşasının durdurulması için gerekli hamleler yapılmalı, bunu için ABD'ye bilgi akışı sağlayan Türkiye'deki radar üsleri kapatılmalıdır.

Peygamber Sevdalıları ve HÜDA PAR olarak, bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki: "Canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad-u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız."

Filistin halkına selam olsun!

Aksa Tufanı operasyonuna selam olsun!

Kahraman mücahitlere selam olsun! Direnişe ve dirilişe selam olsun!

Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun."

Etkinliğe MEKTEB, Umut Kervanı Derneği, Mustazaflar Cemiyeti, Peygamber Sevdalıları Vakfı, HÜDA PAR temsilcileri, birçok STK başkanı ve vatandaşlar katıldı.

Program, yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)