HAMAS'tan 1 Mayıs mesajı
HAMAS, 1 Mayıs İşçi Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada Filistinli işçilerin halen en kötü istismar, işkence, zulüm, kuşatma, ırkçılık, kısıtlama ve en temel hakların inkârına maruz kaldığına dikkat çekti.
Mehmet Bozdaş
HAMAS, yaptığı açıklamada, 1 Mayıs İşçi Günü'nde Filistinli işçilerin mücadelesini ve halkın direnişini kutladıklarını belirtti.
Açıklamada, "Dünya ülkeleri her yıl 1 Mayıs'ta Dünya İşçi Günü'nü kutlarken, Filistinli işçiler halen en kötü istismar, işkence, zulüm, kuşatma, ırkçılık, kısıtlama ve en temel hakların inkârına maruz kalmaktadır. Bu suçlar ve ihlaller Nazi işgalinin halkımıza karşı yürüttüğü imha savaşı sonucunda artmıştır." denildi.
1 Mayıs'ın, işgal altındaki Filistin'in içinde ve dışında yaşayan Filistinli işçilerin, özgür ve onurlu bir yaşam başta olmak üzere meşru haklarına yönelik artan ihlaller nedeniyle çektikleri acılara dikkat çekmek için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan HAMAS, şu maddeleri vurguladı:
İlk olarak; Filistin halkımızın işçi şehitlerini; kanlarıyla Birinci İntifadanın fitilini ateşleyen şehitleri, Ayun Kare katliamındaki 'Kara Pazar' şehitlerini ve kendi topraklarında özgürlük, onur ve insanca yaşam haklarını savunurken acımasız işgal makinesi tarafından katledilen Aksa Tufanı şehitlerini saygıyla anıyoruz.
İkinci olarak; tarihi topraklarımızın her karışında, mülteci kamplarında ve diasporada, meşru haklarını sabır, cesaretle koruyan ve savunan, işgalin, onun ırkçı ve kindar politikalarının kendilerine dayattığı haksız kuşatmayı ve suçu reddeden, Gazze Şeridi'nde, Batı Şeria'da ve işgal altındaki iç bölgelerde, halkımızın Aksa tufanındaki kahramanca savaşının kalbinde olduklarını kanıtlayan, topraklarında sağlam duran, haklarını koruyan ve kutsal mekanları savunan tüm Filistinli işçileri selamlıyoruz.
Üçüncüsü; işgalin, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı yürüttüğü soykırım savaşının bir parçası olan ve tüm uluslararası yasa ve sözleşmeleri alenen ihlal eden kuşatma suçlarının artması, Batı Şeria'daki şehir ve kamplara, işgal altındaki Kudüs şehrine yönelik barbarca saldırıları ve bunlara eşlik eden kasıtlı cinayetler, altyapının sistematik olarak tahrip edilmesi ve sivil vatandaşların hayatlarının kaybedilmesine uğratılmasını tamamen işgalci israili sorumlu tutuyoruz.
Dördüncü olarak; Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA), çalışanlarına karşı yalan ve yanlış olduğu kanıtlanmış iddialarda bulunarak işgal tarafından hedef alınmasının her türlüsünü reddettiğimizi yineliyoruz. Bunu Filistin haklarına ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç ve halkımızı yerinden etme ve köklerinden koparma suçlarının tanıklığını silmeye yönelik umutsuz bir girişim olarak değerlendiriyoruz.
Beşincisi; tüm ülkeleri UNRWA'yı desteklemeye ve ona karşı sorumluluklarını ve insani rollerini üstlenmeye devam etmeye çağırıyoruz. Ayrıca Filistinli mültecilerin bulundukları her yerde, başta çalışma hakkı olmak üzere, meşru haklarını kullanmalarına olanak sağlanması çağrısında bulunuyoruz.
Altıncısı; dünyanın dört bir yanındaki işçi hareketlerini, sendikaları ve federasyonları bu uluslararası günde Gazze Şeridi, Batı Şeria, Kudüs ve işgal altındaki iç bölgelerdeki Filistinli işçilerin haklarını destekleyen, onlara karşı işlenen her türlü suçu ve adaletsizliği reddeden, suç sayan ve teşhir eden, saldırganlığa son verilmesi ve işgalin sona erdirilmesi çağrısında bulunan dayanışma gösterileri ve etkinlikleri düzenlemeye çağırıyoruz.
Yedincisi; dünyanın tüm ülkelerindeki işçi hareketlerine, özellikle de taşımacılık ve liman sektöründeki işçilere, siyonist denizcilik şirketleriyle iş yapmamaları ve 76 yılı aşkın bir süredir halkımıza karşı işlediği suçların bir parçası olan Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına karşı altı aydan fazla bir süredir soykırım ve etnik temizlik suçları işleyen işgale karşı her türlü boykotu arttırmaları çağrısında bulunuyoruz."