İşçilerin hukuki haklarına dair İslam'da temel öğretilerin olduğunu belirten Şimşek, Peygamber Efendimizin bir hadisi şerifinde 'İşçilerin alın teri kurumadan ücretini verin' diye buyurduğunu anımsattı.

Bu hadis üzerine birçok şeyin bina edilebileceğini dile getiren Şimşek; işçilerin sosyal haklarının verilmesi, sadece bir maaşla yetinilmemesi ve bir maaştan öte bazı hak ve hukuklarının da olduğunu unutmadan bu hadisi değerlendirmek gerektiğini ifade etti.

"Müslüman işverenin bakış açısı kapitalist kişinin bakış açısıyla aynı olamaz"

Özellikle günümüzde çalışma şartlarının zorlaştırılması, çalışma saatlerinin uzun olmasına yönelik birçok şikâyetin olduğunu belirten Şimşek, "Bu hususta Müslüman işverenlere çok iş düşüyor. Bu konular hakkında onlarla konuşulduğu zaman 'efendim sistem böyle, biz ne yapabiliriz' gibi bahanelere sığınabiliyorlar. Bu Müslümanın sığınacağı bahaneler değildir. Çünkü Müslüman örnek olmakla mükelleftir. Müslümanın bu dünyaya bakış açısı sadece bir kapitalist kişinin bakış açısıyla aynı olamaz ve olmamalıdır." dedi.

"Dinde biriz ve insanlıkta eşitiz"

Müslümanların bir uhrevi hayatlarının da olduğunu vurgulayan Şimşek, "Ebedi dediğimiz bir ahiret hayatımız var. Dolayısıyla öbür dünyayı hesaba katarak işlerimizi yapmakla mükellefiz. Bu nedenle elimizin altında çalışan işçi kardeşlerimize evvela kardeşlerimiz gibi bilmemiz gerekiyor. Çünkü dinde biriz ve insanlıkta eşitiz. Allah Teâlâ bizlere bir iş imkânı vermişse ve elimizin altında bazı insanlar çalıştırıyorsak, bu bizlere verdiği bir nimettir ve bu nimetin de hesabını soracaktır." diye konuştu.

"İşçilerin sorunlarına karşı duyarlı olmalıyız"

İşverenlerin yanlarında çalıştırdıkları işçilere karşı görevlerini hakkıyla yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:

"Bu haklar da işçinin maaşının vaktinde hesabına yatırılması, sigortasının yapılması, ailevi sorunlarına karşı duyarlı olmak ve varsa şahsi sorunlarının giderilmesi noktasına kadar elimizden gelen desteği vermekle mükellefiz. İşçi kardeşlerimizden gelen şikâyetlerin başında mesai saatlerinin uzun olmasından dolayı sosyal hayatlarının olmaması yönündedir. Böyle olunca işçinin ailesiyle, çocuklarıyla, akrabalarıyla bağı kopuyor ve hatta bazıları bayramlarda bile çalıştığı için büyük sıkıntılar yaşamakladırlar."

"İşçilere asla köle muamelesi yapılmamalı"

Özellikle Müslüman işverenlerin işçiler için ellerinden gelen imkanı sunması gerektiğini ifade eden Şimşek, "Kişi işçimizdir diye ona köle muamelesi yapamayız. Çünkü İslam bunu yasaklıyor. Peygamber efendimiz kölelere bile 'kendi yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin' diye buyuruyor. Yani işverenin şartları neyse işçiye de o şartlara uygun bir hayat standardı sunun. Tabi bu tabir o zaman 'köleler' için kullanılmış. Ki işçiler bizim kardeşlerimizdirler. Dolaysıyla işveren onlara zaman ayırabilecekleri bir çalışma ortamı hazırlamakla mükelleftir. Eğer ortaya toplumsal ve ailevi bir sorun çıkıyorsa ve bunda işverenin oluşturduğu çalışma saatlerinin payı varsa bu vebalde işverenin de payı vardır." dedi. (İLKHA)