• DOLAR 34.416
  • EURO 36.201
  • ALTIN 2953.174
  • ...

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülkemizde örtü altı üretimini, sera ürünlerindeki fiyat düşüşlerini ve çiftçilerin belediyelerden beklentilerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

Seracılığın dünyada önemli bir sektör hâline geldiğini belirten Bayraktar, Türkiye'de 73 ilde, toplam 764 bin 207 dekar alanda örtü altı üretimin yapıldığını belirtti.

Bayraktar, "Örtü altı üretim alanlarının yüzde 40,7’si Antalya’da, yüzde 24,6’sı Mersin’de, yüzde 15,6’sı Adana’da ve yüzde 4,3’ü Muğla’da bulunuyor. 2023 yılında seralarda yapılan toplam üretim 8 milyon 956 bin 951 ton olup bu üretimin yüzde 89’unu sebzeler oluşturuyor." dedi.

Sebze fiyatlarına ilişkin bilgi veren Bayraktar, "Sebze seracılığının yoğun olarak yapıldığı Antalya ve Mersin illerinde bulunan Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, bayram sonrasında örtü altı sebze ürünlerinde önemli fiyat düşüşleri görülüyor. Bu illerde son 15 günde biber ortalama 45 liradan 15 liraya, salatalık ortalama 17 liradan 3 liraya, domates 21 liradan 15 liraya, patlıcan 27 liradan 6 liralara kadar düştü." ifadelerine yer verdi.

Bu fiyatlarla çiftçilerin zarar ettiğini söyleyen Bayraktar, "Mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen hava sıcaklığıyla sera üretiminde artan verim ve ürünlerin erken hasat olgunluğuna gelmesiyle arzda artış görülüyor. Arzda yaşanan artışın yanı sıra, bu günlerde ihracata giden ürünün azalması ve özellikle Ramazan Bayramı nedeniyle zincir marketlerin alımlarında görülen azalmayla fiyat düşüşleri yaşanıyor." diye belirtti.

"Çiftçinin ürettiği yok pahasına satılmaması için pazarlama sorunu çözülmelidir"

Çiftçinin her zaman olduğu gibi üreterek ülkenin gıda ihtiyacını karşılamak adına gereğini yaptığını belirten Bayraktar, ancak, zaman zaman ürettiği ürünün çiftçilere sorun olduğunu kaydetti.

Özellikle yaş sebze ve meyve çabuk bozulduğu için pazarlama sorununun daha fazla yaşandığını aktaran Bayraktar, "Bu nedenle yaş sebze ve meyve pazarlamasının ayrı bir önemi bulunuyor. Örtü altı üretimin yaygın olduğu illerde yaş sebze ve meyve pazarlanmasına yönelik üretici birlikleri ve kooperatifler mevcut olsa da, bu birliklerin piyasayı etkileyecek ve düzenleyecek gücü bulunmuyor. Hatta kurulan bazı birlikler ne yazık ki varlığını sürdüremeyerek, kapandı. Ürün pazarlamaya yönelik örgütlerin mali ve idari yönden güçlenmesi ve tarımsal pazarlamada etkin olması için mevzuatlarda gereken düzenlemeler yapılmalıdır." diye konuştu.

Bayraktar, çabuk bozulabilen sebze ve meyvelerde arzda dönemsel yaşanan yoğunluklarda çiftçilerin zarar etmemesi ve yetiştirilen ürünlerin heba olmaması için, belediye adına alımların yapılmasını önerdi.

Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik hükümlerinde pazar yerlerinin en az yüzde 20’sinin özel satış yeri olarak üreticilere ayrılması hükmünün bulunduğunu hatırlatan Bayraktar, "Ürettiği ürünü doğrudan semt pazarında satmak isteyen üreticimize tüm belediyeler yer ayırmalı ve ayrılan alan yüzde 20 ile sınırlandırılmamalıdır. Bu sınırlama özellikle ürün arzındaki artış nedeniyle kendi ürününü pazarda satmak isteyen üreticilerimize engel teşkil ediyor. Yine belediyelerce belirlenecek günlerde sadece üreticilerimizin ürettiği ürünü halka doğrudan sunabileceği üretici pazarlarının her il ve ilçede kurulması sağlanmalıdır. Gıda fiyatları üzerinden haksız kazanç elde etmeye yönelik hareketler konusunda belediyelerde denetimlerini artırmalı, piyasa üzerinde bozucu etkisi olanlara ceza uygulamalıdır." diye ekledi.

"Belediyeler ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine destek vermelidir"

Yerel seçimler öncesi 6360 Sayılı Kanunla Büyükşehir belediyelerinin tarım sektörüne yönelik sorumluluklarının arttığını, çiftçilerin belediyelerden beklentileri olduğunu dile getirdiklerini aktaran Bayraktar, belediyelerin ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine her türlü desteğini yapması gerektiğini vurguladı.

Bayraktar, çiftçilerin belediyelerden beklentileri ise şöyle sıraladı:

"Tarım arazileri ve mera alanları korunmalı, her ne gerekçeyle olursa olsun bu alanların imara açılmasına izin verilmemelidir.

Kırsalda genç nüfusu tutabilmek için sosyal alanlar artırılmalıdır.

Belediyeler ve Ziraat Odaları birlikte hareket etmelidir.

Pazarlama kooperatiflerinin kurulmasına destek olmalıdır.

Girdi, tarım alet, fide, fidan vb. destelerini düzenli olarak vermelidir.

Kırsal Alanlara altyapı hizmetleri artırılmalıdır.

Belediyeler, DSİ ile birlikte hareket ederek tarımsal sulama kanallarının bakım ve temizliği konusunda destekte bulunmalıdır.

Tarımsal ürün işleme tesisleri kurulmalıdır.

Yenilenebilir Enerji kaynaklarının kurulmasına destek olmalıdır.

Kırsal Turizm ile kırsalda gelirin artırılması sağlanmalıdır." (İLKHA)