Hamas'tan yapılan açıklamada şöyle denildi;

Filistinli esirler  gününde: Özgür esirlerimiz, El Aksa tufanı Savaşının merkezinde yer almaktadır ve düşman hapishanelerinden kurtulmaları, fedakarlıklarına ve kararlılıklarına sadakatle en büyük önceliğimizdir. Bu doğrultuda  Haklı Davaları için zafer içinde küresel bir hareket çağrısında bulunuyoruz

Bu yıl Filistin esirler  günü, halkımızın ve onların yiğit direnişlerinin altı aydan fazla bir süredir toprağı, sabitleri ve kutsal yerleri savunmak için birleştiği kahramanca Aksa tufanı savaşının tam ortasına denk geliyor 

Bu gün halkımız, Siyonist düşmanın cezaevlerinde binlerce tutuklunun,  yaptıkları fedakarlıkları, kahramanlıklarını ve  çektiği acıyı anıyor  ve işgal hapishanelerinden kurtuluncaya kadar onlarla sadakat ve dayanışma vaadini yeniliyor.

İşgal hapishaneleri yönetimi, işgalin kasıtlı bir suçun ortasında işlediği korkunç suçlar nedeniyle, yedinci Ekim'den bugüne kadar 16 mahkumun cezaevlerinde şehit olduğu tıbbi ihmal, işkence ve doğrudan cinayet dahil olmak üzere cezaevleri ve gözaltı merkezlerinde mahkumlara karşı en iğrenç suçları işlemeye devam ediyor 

İşgalcinin hapishanelerinde hala 3.660 tutuklu da dahil olmak üzere 9.500'den fazla mahkum tutulmaktadır. 

Siyonist düşman cezaevlerindeki kahraman mahkumlarımızla gurur duyduğumuzu ifade ediyoruz ve aşağıdakileri vurguluyoruz:

Birincisi: Kahraman esirlerimizi Siyonist düşmanın hapishanelerinden kurtarma hedefi, devam eden Aksa tufanı savaşının merkezinde yer aldı ve bu bizim önceliğimiz olmaya devam edecek ve hareket, onlar için özgürlük soludukları bir sadakat anlaşmasını tamamlamak için hiçbir çabadan kaçınmayacaktır.

İkincisi, işgalin hapishanelerindeki mahkumlarımıza karşı işlediği suçların ve ihlallerin, tecrit, kasıtlı tıbbi ihmal, arama ve aşağılama, psikolojik ve fiziksel işkence ve en temel insan haklarından mahrumiyet de dahil olmak üzere tırmanması, iradelerini çiğnemeyi başaramayacak suçlardır ve aynı zamanda failleri cezasız kalmayacak ve ne kadar sürerse sürsün zamanaşımına uğramayacaklardır.

Üçüncüsü: Gazze Şeridi'nden esir ve kaçırılanlara karşı işlenen sistematik ve korkunç ihlaller ve acımasız işkence uygulamaları, Nazi işgal ordusunun halkımızın sivillerine karşı gerçekleştirdiği bir dizi sadist suçun yanı sıra bir savaş suçu oluşturmaktadır.

Dördüncüsü: Batı Şeria'da geçen Ekim ayının yedincisinden bu yana alıkonulan ve en iğrenç işkence ve misilleme biçimlerine maruz kalan binlerce kaçırılanın can ve güvenliğinden işgali tümüyle sorumlu tutuyoruz ve işkence altında ölüm ve cinayet suçlarının devam etmesi karşısında uluslararası sessizliği esefle karşılıyoruz. Onların kurtarılması  ve derhal serbest bırakılmaları için müdahale çağrısında bulunuyoruz.

Beşincisi: yurtiçinde ve yurtdışında halkımızın kitlelerini, yaşayan güçlerini ve ulusal partileri, esirlerle dayanışma içinde çabaları birleştirmeye, enerjileri harekete geçirmeye ve olayları tırmandırmaya ve onları her şekilde desteklemeye çağırıyoruz ve ayrıca Arap ve islam milletimizi  Filistinli mahkumlar için  küresel bir hareket başlatmaya çağırıyoruz.

Altıncısı: Dünyadaki insan hakları ve insani yardım kurumlarını, Gazze Şeridi'nde, Batı Şeria'da, Kudüs'te ve işgal altındaki iç kesimlerde halkımızın tutuklu ve tutuklularına karşı işlediği suçları teşhir etmeye ve işgal altındaki iç kesimlerde işlenen suçları durdurmak için her türlü baskıyı etkili bir şekilde uygulamaya çağırıyoruz.