Ders, not tutularak öğrenilir
Abdulkadir Turan / Doğruhaber / Rehberlik
Dersi öğrenme merkezi sınıftır. Sınıf, dersin odak noktasıdır. Ders mihverinde kalmak, ancak sınıf ortamını çok iyi değerlendirmekle mümkündür.
Ders öncesi hazırlık çok önemli olduğu gibi dersten sonraki çalışmalar da önemlidir. Ne var ki her iki çalışmanın da kendi yörüngesini bulması, sınıftaki ders ortamının en iyi şekilde değerlendirilmesi ile olur. Ders ortamı iyi değerlendirildiğinde ders öncesi ve ders sonrası çalışmalar yeteri kadar fayda verir.
Dersi bir bina, ders öncesini o binaya giden yol, ders sonrasını ise o binanın sıvası, boyası, kapı, pencereleri gibi düşünebilirsiniz.
Ne tek başına yol bir işe yarar ne de bina olmadan sıva, boya yapmak, pencere, kapı takmak mümkündür.
Ders ortamını iyi değerlendirmek için not tutmaktan daha iyi bir yol bulunmuş değildir.
Not, ders ortamıyla iletişimi sürdürme ağıdır. Nasıl ki ağ bağlantınız kesildiğinde internet ortamının dışında kalıyorsanız not tutmayı bıraktığınızda da ders ortamının dışında kalırsınız.
İnsan, bedenen bir yerde bulunurken hayalen oradan uzaklaşma özelliğine sahiptir.
Dinlemek, zayıf bir etkinliktir. Kulağınız öğretmeninizin sesinde, gözünüz tahtadaki grafikte olduğu hâlde hayaliniz sokakta dolaşabiliyor.
Hayal, güçlü bir dikkat ister. Hayal; dikkati yanına alır, zihnin anlama gücünü beraberinde götürür.
Hayaliniz neredeyse dikkatiniz oradadır, size ilgilendiren bedeninizin bulunduğu ortam değil, hayalinizin bulunduğu ortamdır. Bulunduğunuz ortamın değil, hayal ettiğiniz ortamın sorunlarıyla ilgilenir, o ortamın sorularını cevaplarsınız.
Dikkati hayalin elinden almanın en etkili yolu not tutmaktır.
Not tutmak, kulağı da gözü de aktif tutar. Not alabilmek için öğretmeni dikkatle dinler, kaleminizin üzerinde olduğu zemini kontrol altında tutma çabasında olursunuz. Diğer bir ifadeyle kulağınız öğretmende, gözünüz kaleminizin ucunda olur. Bu durum dikkatinizi canlı tutar ve onun hayale teslim olmasının önüne geçer.
İnsan yazarken konuşmaktan çok daha dikkatlidir. Konuşurken fark etmediğimiz pek çok yanlışımızı yazarken kolayca fark ederiz. Dersi dinlerken de aklımıza yatmayan, birbiriyle çelişen pek çok bilgi not alırken biri tarafından sertçe uyarılmışçasına dikkatimizi çeker; o bilgilerdeki yanlışı, mantıksızlığı, çelişkiyi ya da cümle bozukluğunu fark ederiz. Dikkat etmişseniz öğretmene en çok soru soranlar, not tutan öğrencilerdir.
Derste öğretmenle iletişimi sürdürmek önemlidir ve öğretmenin anlattıklarında bir soruya konu olacak bir durum söz konusu olmasa bile zaman zaman geride kalmak ya da eksik duymak not tutan öğrencinin not tutmayan bir öğrenciden daha çok “Hocam!” diye seslenmesini sağlar. Dolayısıyla öğretmen, o öğrenciyi daha çok tanır, onunla daha çok ilgilenir.
Öte yandan not, hafızanın anahtarıdır. Nasıl ki bir eve anahtarla girmek mümkünse hafızayı görmek de notla mümkündür. Bu yönüyle notun bilgi değeri, nottaki yazılı bilgiden çok fazladır. Bilgisayar belleğindeki bir konuyu düşünün o konuyla ilgili bildiğiniz birkaç anahtar kelime elinizde varsa eninde sonunda o konuya ulaşma şansına sahipsiniz. Aksi halde bir hata anında o konunun derin bellekte kaybolup gitmesi mümkündür. Not da böyledir. Okuduğunuz bir kitapla ilgili notunuz yoksa üç yıl sonar o kitabı büsbütün unutabilirsiniz. Oysa o kitapla ilgili üç cümlelik bir notunuz, sizin on yıl sonra o kitapla ilgili bütün hafızanızı yenilemenizi sağlayabilir.
Allah (CC) yardımcınız olsun