BİTLİS- Mısırda cunta yönetiminin gerçekleştirdiği askeri darbenin yüzüncü gününü doldurması nedeniyle Memur Sen tarafından kitlesel basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya başta Best Der olmak üzere çok sayıda sivil toplum kuruluşu destek verdi.

Bitlis Ulu Cami Meydanı'nda gerçekleştirilen kitlesel basın açıklamasında Memur-Sen Bitlis Şube Başkanı İsmet Alca, birkaç ülke hariç bütün dünyanın, gerçekleştirilen zulme sessiz kaldığına vurgu yaptı.

'Yapılan vahşetlere her gün bir yenisi ekleniyor'
Basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Bitlis Şube Başkanı Alca, "Menfaatlerini korumak adına darbeye darbe diyemeyenler darbecilere destek verenler insan onuruna insan haklarına ve insanlığın yüzlerce asırlık birikimine hatta bizzathi insana ihanet ettiklerini dahi fark edemiyor. Darbeciler ve cunta yönetimi dünyanın sessiz kalmasından sözüm ona demokrasi beşiği devletlerin yaşananlara seyirci olmasından aldıkları cesaretle masum bedenleri ölümle tanıştıran vahşetlerine her gün bir yenisini ekliyor." dedi.

"Mısır ölüm tarlasına dönüştürüldü"
Mısır'ın özgürlük isteyenler ve insan onuru mücadelesi verenler için ölüm tarlasına dönüştürüldüğünü belirten Alaca, "3 Temmuzdan bu yana tanklar zırhlı araçlar ve ağır silahlar kullanılarak gerçekleştirilen katliamlarda aralarında gençlerin, çocukların ve hamile kadınlarında yer aldığı binlerce sivil öldürüldü. Zorba kurşunları ile ölenlerin ve yaralananların sayısı her geçen gün daha da artıyor." İfadelerini kaydetti.

Darbe yönetimi ve tetikçilerinin yönetime el koymakla karşı çıkanları öldürmekle yetinmediğini söyleyen Alaca, darbecilerin binlerce insanı darbeye direndiği ve demokraside ısrar ettiği için hukuka aykırı yollarla tutukladığını işkenceye tabi tutulduğunu belirtti.

"Darbeye sessiz kalarak destekleyen insanlığın düşmanıdır"
Alca Mısır'da yaşanan olayları bütün insanlığa tehdit olarak gördüklerini sözlerine ekleyerek, açıklamasının devamında şunları söyledi: "Darbeye sessiz kalanları insanlığın katlinin iştirakçisi olarak kabul ediyoruz. Darbecileri cunta yönetimini destekleyenlerini, insan onurunu kadim düşmanları olarak ilan ediyoruz. Mısır halkının iradesinin mısır demokratik yollarla seçilmiş, sivil idaresinin yanında olmayı insan olmanın gereği olarak görüyoruz. Vicdanı olan insan olan herkesi darbeye darbecilere, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, insan hayatına kasteden her türlü eyleme karşı çıkmaya mısır halkının direnişine insanlığın dirilişine katkı sunmaya davet ediyorum. Dini inancı milleti, mezhebi, ülkesi, ideolojisi ne olursa olsun milletin iradesine kast edenlere ve eylemlerine her zaman karşı olacağımızı hiçbir zaman sessiz kalmayacağımızı haykırıyoruz. Bu yüzden Rabbiatül Adeviye Meydanı'nda yapılan katliamın sessiz tanıkları olmayacağız. İnanıyoruz ki, kendisini insana ve insanlığa hizmet etmeye adamış, gençliğin darbelere karşı direnişi insanlığın direnişi ile sonuçlanacaktır. Kim olduğuna bakmaksızın mazlumun yanında kimden geldiğine bakmazsısın zulmün karşısında duracağız. Adaletin, Hürriyetin, meşruiyetin, insan haklarının ve insan onurunun savunucusu olacağız. İnsanlığın ortak birikiminin eseri insani değerleri kuşanmış bir gençlik olarak Mısır başta olmak üzere dünya üzerinde yaşanan bütün mezalimlere son verecek ve yeni dünyayı mutlaka kuracağız."

Kitlesel basın açıklamsı alanına toplanan yüzlerce kişi Mısır için dua ederek direnişlerinde yanlarında olduklarını haykırdılar. Yaklaşık yarım saat süren kitlesel basın açıklamasına sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. (Şükrü Tontaş-İLKHA)