Bursa'da Filistin eylemi: İşgalcilerle ticaretin kesilmesi sembolik bir tavır alıştan ibaret değildir
Zulme uğrayan mazlum Filistin halkına destek ve işgalci siyonistleri protesto için Türkiye'nin otuz ilinde eş zamanlı basın açıklaması ve protesto eylemleri düzenlendi. Yapılan eylemlerde işgalcilerle yapılan ticarete dikkat çekildi.
7 Ekim'den bu yana Gazze'de gerçekleştirilen soykırım devam ederken, şimdiye kadar yaklaşık 2 milyon insan yerinden oldu, çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 32 bin kişi şehit oldu, 75 binden fazla kişi de yaralandı.
İşgalci siyonistleri protesto etmek, zulme uğrayan mazlum Filistin halkına destek için Bursa'da Direniş Çadırı tarafından 15 Temmuz (Şehreküstü) Meydanında basın açıklaması düzenlendi.
Etkinlik Kur'an-ı Kerimin okumasıyla başladı.
Sık sık tekbirlerin getirildiği basın açıklaması öncesi toplanan halk, Filistin'in yanında ve işgalcilerin karşısında olduklarını belirten sloganlar atarak, işgalci siyonitlerin yaptığı barbarlığa tepki gösterdiler.
Grup adına basın açıklamasını Kübra Nur Efe okundu.
İşgalci israil'in Filistin halkına uyguladığı aleni soykırımın 173'ncü günü olduğunu belirten Efe, israil, NATO üyesi devletlerden aldığı açık destekle tam 173 gündür Gazze halkını acımasızca katlediyor. 7 Ekim’den bugüne tüm dünyanın gözleri önünde Filistin halkı atalarından miras kalan kendi topraklarında bir soykırıma maruz bıraktığını belirtti.
"Dünyanın 3 maymunu oynaması olduğunun şuurundayız"
İstilacı ve katliamcı israil devletinin kana susamış ordusu insanlığın asırlardır üzerinde ittifak ettiği ahlaki ve insani ilkeleri çiğnemek konusunda hiçbir tereddüt göstermediğini söyleyen Efe, "İşledikleri cinayetleri aynı zamanda 2 milyara yakın Müslüman dünyanın değerlerini çiğneyerek şımarıkça kayda alıp yayınlamak noktasında da korkularının olmadığı görülüyor. Onlara bu cesareti ve özgüveni veren şeyin dünyanın geri kalanın 3 maymunu oynaması olduğunun şuurundayız. Gazze halkı meşru direnişini ortaya koyarken onları yaralayan bir diğer nokta geri kalan dünyadaki iktidar ve sermaye sahiplerinin bu ahlaksız orduya ve devlete verdikleri destek ve halkların suskunluğudur." dedi.
"Gazze insanlığa dair son umut ve son kaledir"
Mübarek Ramazan ayının on dördüncü gününde olduklarını söyleyen Efe, "Ramazan başlamadan Gazze’de ateşkese ulaşma ümidi gerçekleşmedi. Refah’a yönelik kapsamlı bir saldırının yolda olduğu ilan ediliyor. 100 yıla yakındır kendi topraklarında uğradıkları zulmü dünyaya duyurma noktasında çaba sarf eden Gazze halkı bulundukları coğrafyada Müslüman kardeşleri tarafından tarif edilmez bir yalnızlığa mahkum edilmiş durumda. Mübarek Ramazan ayında havalarda uçuşan kardeşlik ve dayanışma edebiyatının Gazze’nin sınır kapılarına takılması yüzyılın utanç vesikası olarak sokaklarımızı esir alacaktır. Açlıkla boğuşan çocukların kaybettiği tebessüm İsrail’le ticareti ve siyaseti kesmeyen sermaye ve iktidar sahiplerine ve tepkisiz kalan halkların kalplerine ve vicdanlarına bir ok gibi saplanmalıdır. Gazze içimizdeki yara değildir! Gazze insanlığa dair son umut ve son kaledir." şeklinde konuştu.
"israil’le ticaretin kesilmesi sembolik bir tavır alıştan ibaret değildir"
Efe, "Bizler Türkiye’de oruca niyet ediyoruz; Gazze’de çocukların açlıktan öldüğünü duyuyoruz. İftar sofralarımıza oturuyoruz; Gazze’de hayvan yeminden yapılan yiyeceklerle hayatta kalmaya çalışan insanları görüyoruz. Sahura kalkıyoruz; denize doğru atılan yardımların peşinde koşmak zorunda bırakılmış binlerce kişinin acziyetle çırpınışını izliyoruz. Her gün korkunç şekilde yaralanmış, feryat eden, yardım isteyen çocukların, kadınların, erkeklerin görüntülerini izliyoruz. Yediğimiz sıradan yemeklerden, yaşadığımız mütevazı hayatlardan utanır olduk. Çocuklarımızın yüzüne bakmaktan haya eder, hicap duyar geldik. Utanıyoruz çünkü ülkemiz, işgal rejimine hayat veren ticari ilişkileri sürdürüyor. Utanıyoruz ve kahroluyoruz! Hiçbir siyasi ve ekonomik kazanım Gazelli çocukların sokaklarda özgürce koşturmasından, bir babanın elinde çikolata ile eve gelirken duyduğu heyecandan, annelerin pencere kenarında çocuklarını düşlemesinden, daha değerli değildir. Lütfen dikkat edelim: İsrail’le ticaretin kesilmesi sembolik bir tavır alıştan ibaret değildir. Yalnızca işgal devletine petrol sevkiyatının durdurulması dahi israil’i ateşkese zorlayacak en güçlü faktörlerden biri olacaktır. Bu sayede siyonist savaş ve katliam makinesi tekleyecek, Direniş için güçlü bir hamle fırsatı oluşacaktır." diye belirtti.
"israil’e geçitsiz ve tavizsiz bir abluka uygulanmalıdır"
Dostluğu ve kardeşliği borçlu olduğumuz halklar katledilirken ölümden ve kandan yana olmak tarihe ve inanca ihanettir. İsrail’le Ticaret sadece Filistin’e değil insanlığın değerlerine de ihanettir. Buradan haykırıyoruz diyen Efe:
İsrail’le ticarete kesin bir son verilmelidir. İsrail her açıdan kaskatı bir boykot duvarıyla çepeçevre sarılmalıdır. Ticaret, diplomasi, eğitim, sanat, spor, sağlık, akademi gibi hayatın her alanında israil’e geçitsiz ve tavizsiz bir abluka uygulanmalıdır.
Gazze’nin her yerine kesintisiz ve yeterli insani yardım ulaştırılması sağlanmalıdır. Gazze halkı göz göre göre açlıktan ölmeye terk edilmemelidir.
İsrail’i koruyan ABD’nin ve NATO’nun etkisinden kurtarılmalıdır. Kürecik Radar Üssü kapatılmalıdır. İncirlik Üssü’ndeki ABD askerleri ülkelerine gönderilmelidir. Bu topraklarda soykırım destekçilerinin askeri ve siyasi güçlerine yer yoktur." diye konuştu.
Program yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)