• DOLAR 34.641
  • EURO 36.577
  • ALTIN 2932.037
  • ...
Uzm. Dr. Çakar: "Bir toplumun geleceği, yaşlılara verdiği kıymetle ölçülebilir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Malatya Eğitim Araştırma Hastanesi Sağlıklı Yaşam Merkezi Sorumlu Hekimi Uzm. Dr. Emirhan Çakar, "18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası" nedeniyle İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.

"Yaşlılık oranı giderek artmakta. 2050 yılına kadar şimdiki oranın üç katına çıkacağı düşünülüyor!"

Malatya Eğitim Araştırma Hastanesi sağlıklı yaş alma biriminde verdikleri hizmetlere değinen Uzm. Dr. Emirhan Çakar, "Öncelikle toplumda yüksek oranda yaşlı bulunmakta ve bu oran giderek artmakta. 2050 yılına kadar şimdiki oranın üç katına çıkacağı düşünülüyor. Ve tabii ki yaş ilerledikçe kişideki fizyolojik olaylar giderek yavaşlıyor, hastalıklar artıyor. Ve yaşlıların da hastaneye gelme, sağlık hizmetine ulaşma oranı giderek azalıyor. Bu bağlamda bakanlığımız tarafından 'Sağlıklı Yaş Alma Merkezleri' kuruldu. Biz de bu bağlamda yaşlılarımıza genel tıbbi muayene hizmeti veriyoruz. Hastalarımızın şikayetlerine yönelik tetkik, muayene hizmetleri veriyoruz. Gerektiğinde ilgili bölümlerle konsültasyon sağlıyoruz. Bir de bunun haricinde diyetisyen, psikolog veya sosyal destek uzmanları aracılığıyla hastalarımızın görüşmelerini ve almalarını sağlıyoruz. Yeter ki sağlıklı bir şekilde, rahat bir şekilde yaşlansınlar. Sağlık hizmetlerine kolayca ulaşsınlar diye bu şekilde kendilerine sağlık hizmeti veriyoruz" dedi.

"Yaşlılar yeni doğan çocuklar gibi hassas oluyorlar"

Uzm. Dr. Emirhan Çakar

Yaşlıların yeni doğan çocuklar gibi hassas olduklarını ve her şeyden çabuk etkilendiklerini belirten Çakar, "Hastalık olsun, psikolojik durumlar olsun bu nedenle onlara daha çok önem vermemiz gerekiyor. Bunun haricinde yaşlılar bir toplumun veli nimetidir. Bu konuda Peygamber efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir Hadisi Şerif'te; 'Anne babası yanında yaşlanıp da cenneti garanti etmeyenin vay haline' diyor. Allah'u Teala da Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: 'Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle.' Yani hem dünyamız hem de ahiretimiz için yaşlılara önem vermemiz gerekir. Ayrıca onların bilgisinden, tecrübesinden de yararlanabiliyoruz. Bu bağlamda yaşlılara kıymet vermemiz gerekiyor" dedi.

"Bir toplumun geleceği yaşlılara verdiği kıymetle ölçülebilir"


Çakar, "Şimdi 18-24 Mart yaşlılara saygı haftası diye geçiyor ama yaşlılara saygı, yaşlılara kıymet vermek sadece bir hafta değil, her zaman verilmesi gerekir. Cennet annelerinin ayakları altındadır. Yani cenneti garanti altına almamız için bu gerekiyor. Dolayısıyla bizler de yaşlı adayıyız. Yaşlılara kıymet vermezsek, ileride bizim de akıbetimiz onlar gibi olur. Bir toplumun geleceğini yaşlılara verdiği kıymetle ölçebiliriz. Yaşlılara kıymet vermezsek bir süre sonra toplum yozlaşmaya başlar. Bu toplumdan kalkınma beklenemez. Yaşlılarımız hem berekettir hem nimettir hem de her iki dünyamızın garantisidir, teminatıdır. Bundan dolayı kıymetlerini bilelim" tavsiyesinde bulundu.

"Huzurevlerinde kalan kişi sayısı giderek artmaya başladı"

Çağın hastalıklardan bir tanesinin de yaşlılara olan saygının azalması olduğuna vurgu yapan Çakar, "Ahlakın bozulmasının parçalarından bir tanesi de maalesef anne-babaya yani yaşlılara saygı, hürmet giderek azalmaya başladı. Yaşlılarımızı huzurevine bırakmak, evden çıkarıp başka bir eve koyup artık bakmamak, hâl hatırlarını bir daha sormamak. Maalesef şu anki neslin en sık tercih ettiği yollardan bir tanesi bu. Bu da giderek artıyor. Huzurevine başvurular, huzurevlerinde kalan kişi sayısı giderek artmaya başladı. Bu da bizim için büyük bir sıkıntı. İşte devletimizin de desteğiyle biz de diyoruz ki yani en azından tıbbi açıdan biz size destek veririz. Bakımlarını sağlarız. Yeter ki anne-babaya, yaşlılara hürmet gösterin. Bunları bir tarafa atmayın. Çünkü bizler de sonunda yaşlı olacağız. Yaşlıların anne babaların yeri çocuklarının yanıdır. Çocuklarının başında durmalarıdır. Hani baba bir dağ gibi arkamda duruyordu derler ya, öyle yani. Baba, anne, bir dağdır. O dağa kıymet vermezsek o dağın altında eziliriz." diyerek, uyarıda bulundu. (İLKHA)











Bu haberler de ilginizi çekebilir