Güney Kore'deki tıp fakültesi kontenjanlarının artırılmasına ilişkin yapılan açıklamalara göre, Eğitim Bakanı Lee Ju-ho, 2 bin kişilik ek kontenjanın yüzde 82'sinin 27 farklı üniversite arasında eşit bir şekilde dağıtıldığını belirtti. Kalan yüzde 18'lik kısmın ise başkent Seul'e yakın Gyeonggi ve Incheon bölgelerindeki 5 tıp fakültesine tahsis edildiği ifade edildi. Ancak başkent Seul'deki tıp fakültelerine ek kontenjan ayrılmadığı bildirildi.

Bu kararın ardından Kore Tabipler Birliği (KMA), ek kontenjanların paylaştırılmasını "son geri dönüş yolunun yok edilmesi" olarak değerlendirdi ve Birlik üyeleriyle genel grev olasılığını görüşmeye başlayacaklarını belirtti.

Güney Kore Sağlık ve Refah Bakanlığı, kırsal bölgelerde ve önemli tıbbi alanlarda sağlık hizmetlerinin yetersizliğini gidermek amacıyla tıp fakültesi kontenjanlarını 2 bin kişi artırma kararı almıştı.

Bu kararın ardından, ülkedeki doktorlar 20 Şubat'ta başkent Seul dahil birçok kentte hükümetin planını protesto etmiş ve binlerce stajyer doktor istifasını sunmuştu. Stajyer ve asistan doktorların toplu istifaları, ülkedeki sağlık sektöründe ciddi sorunlara yol açmıştı. Bu nedenle, 8 Mart'ta hemşirelere acil serviste hastalara kalp masajı ve ilaç tedavisi uygulama yetkisi verilmişti.

Yaklaşık 5 bin stajyer doktora, istifalarının ardından lisanslarının askıya alınacağına dair uyarılar gönderilmişti.

Tıp profesörleri, kontenjan artışını protesto eden stajyer doktorların sorunlarının çözülmesi için hükümetin çözüm bulmasını sağlamak amacıyla 25 Mart'tan itibaren çalıştıkları üniversitelere istifalarını sunacaklarını duyurmuştu.

Kore Tabipler Birliği (KMA) yetkililerinden Park Myung-ha, stajyer doktorların protestolarına destek verdikleri iddiasıyla kendisinin ve meslektaşı Kim Taek-woo'nun mesleki lisanslarının 15 Nisan'dan itibaren 3 ay süreyle askıya alındığını belirtmişti.

Bir grup doktor, Güney Kore Sağlık ve Refah Bakanı Cho Kyoo-hong ve İkinci Bakan Yardımcısı Park Min-soo hakkında Yolsuzluk Soruşturma Ofisi'ne şikayette bulunmuş, Cho ve Park'ı "görevini suistimal etmekle" suçlamıştı.