Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Türkyılmaz, Orman Haftası vesilesiyle ormancılık alanında bir değerlendirme yaptı.

Türkyılmaz, Türkiye'deki ormanların anayasal koruma altında olduğunu hatırlatarak, dünyada benzer bir koruyucu hükmün olmadığına vurgu yaptı.

Orman varlığının 20 yıl önce 20,2 milyon hektar iken şu anda 23 milyon hektarı aştığını belirten Türkyılmaz, "Türkiye'nin yüzölçümünün yüzde 29,8'i ormanlarla kaplı. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) raporlarına göre Türkiye, Avrupa'da en fazla ağaçlandırma yapan ülkeler arasında birinci, dünyada ise dördüncü sırada yer alıyor. Türkiye'nin yüzölçümüne göre en fazla orman varlığına sahip olduğu ülkeler arasında 27. sırada bulunuyor. Aynı şekilde orman alanlarını en fazla artıran ülkeler arasında Avrupa'da birinci, dünyada altıncı sırada yer alıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Milli Ağaçlandırma Seferberliği' ilan etmesiyle birlikte Marmara Adası büyüklüğünde bir alanın ormanlaştırıldığına şahit olduk" şeklinde konuştu.

Yangında kaybolan alanların ormanlaştırılma dışında başka amaçlarla kullanılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Türkyılmaz, 2021'de son yılların en büyük yangın felaketinin yaşandığını ve o dönemde zarar gören alanların bir metrekaresinin bile imara açılmadığını belirtti.

Yangınlar sonrası zarar gören alanların mevcut durumu hakkında bilgi veren Türkyılmaz, sahaya gidenlerin temizlik çalışmaları yapıldığını, tohum ekimi ve fidan dikimi gerçekleştirildiğini, bazı alanlarda ekilen tohumların ve dikilen fidanların büyüyerek yeşil bir örtü oluşturduğunu ifade etti. Türkiye'nin yangın sonrası alanları ormanlaştırma amacı dışında kullanmadığını, kullanmayacağını ve kullanmayacağını vurguladı.

Kızılçam yerine zeytin ağacı dikilmesi önerilerine değinen Türkyılmaz, "Yangın sonrası alanların aynı ağaç türüyle yeniden ağaçlandırılması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Mevcut ağaç türleri dışında başka bir ağaç türüne geçiş yapmak doğru değildir. Kızılçam, yangın sonrası ağaçlandırma için en uygun biyolojiye sahip türlerden biridir. Dolayısıyla, o alanlara kayın veya göknar gibi başka türler dikmek uygun değildir çünkü bu türlerin yetişme ortamı buna uygun değildir. Bu nedenle, kızılçamın yerine başka ağaç dikilmesi doğru bir yaklaşım değildir." şeklinde konuştu.