İşgal rejiminin Gazze Şifa Hastanesine saldırısı Adana'da telin edildi
Adana'da, Gökkuşağı Derneği öncülüğünde bir grup kadın terör rejiminin Gazze Şifa Hastanesine gerçekleştirdiği saldırıyı telin etmek amacıyla Adana Şehir Hastanesi önünde protesto eylemi yaptı.
18 Mart gecesi terörist israil tarafından Gazze Şifa Hastanesine şiddetli bir saldırı yapıldı.
Saldırıda hastanedeki pek çok hasta, hasta yakını ve sığınmacı şehit olurken, çok sayıda Filistinli de esir alındı.
Gazze'de yaşanan zulme sessiz kalmayan Adanalı anneler, Gökkuşağı Derneği öncülüğünde Adana Şehir Hastanesi önünde buluşarak, Kur'an tilaveti, kanlı bebek eylemi ve basın açıklaması yaptı.
Hiçbir savaşta hastanelere dokunulmazken, en güvenli yerin hastaneler olması gerekirken zalimlerin bu yaptığına asla alışmayacaklarını ve bunu normalleştirmeyeceklerini söyleyen anneler, Basın açıklamasını daha fazla insana ulaşması adına 3 ayrı noktada tekrar okudu ve ardından yürüyüş ile eylemi sonlandırdı.
Yaklaşık altı aya yakındır Gazze'nin bombardıman altında olduğuna vurgu yapılan açıklamada, tüm dünyanın ise bu zulme seyirci kaldığı belirtildi.
Grup adına basın açıklamasını Şeyma Şahin okudu.
Her şey gibi savaşın da bir ahlakının olduğunu ifade eden Şahin, Gazze'de gerçekleştirilen vahşete tarihte ilk kez tanık olunduğunu kaydetti.
Şahin, "Dünya tarihinde belki de ilk kez eşi, benzeri görülmemiş bu katliamı, bizzat soykırıma uğrayan insanların kameralarından tüm dünya canlı canlı seyrediyor. İnsanlıktan nasibini almamış, vahşetin en örgütlüsü olan israil; kadın, çocuk, yaşlı demeden adeta soy kırıyor, adeta soyu kırıyor! Her şeyin bir edebi vardır, savaşın dahi. Edepsizler savaşın edebinden bile nasipsiz kalmışlar. Tarih birçok katliam gördü fakat ne un katliamı, ne hastane katliamı ne de direk çocukları hedef alan cânilerin işlediği katliama ilk kez şahit oluyor." dedi.
"İnsanlar acı çekerek yavaş yavaş ölüyor"
Hastane'de savunmasız insanların bulunduğuna dikkat çeken Şahin, savaşın ilk zamanlarında gösterilen hassasiyetin zayıfladığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"18 Mart Ramazan gecesi, sahura doğru Şifa Tıp Kompleksi kuşatıldı ve bombardıman başladı. 80 kişi esir alındı. Şehit ve yaralı sayısı henüz belli değil. Hastane diyoruz, hastane bombalandı! Hani dokunulmaz olan yer! Hani hastaların evi olan, acizlerin yeri olan yer! Tüm dünyanın gördüğü ama görmemezlikten geldiği yerler. Tüm dünyanın duyduğu ama duymazlıktan geldiği bu zaman dilimi ne gariptir. Parçalanmış bebek cesetlerinin bakkal poşetine konulduğu ve buna alışıldığı zaman dilimi ne gariptir. Açlıktan ölmesin diye evladına un almaya giden babanın keskin nişancılar tarafından öldürülmesi ve hiçbir durdurucu adım atılmaması ne gariptir. Şifa hastanesi ilk bombalandığında gece yarısı sokağa dökülen halkın bu gece yaşanılanlar karşısında susması, gündem bile etmemesi, acıya alışması, zulmü normalleştirmesi ne gariptir. Sandıklarına, seçimlerine zarar gelmesin diye, koltukları devrilmesin diye bu soykırıma sessiz kalanlar, hala hiçbir caydırıcı adım atmayanlar o koltuklarınızla cehenneme sürükleneceksiniz! Avaz avaz kazanmak uğruna bağıranlar, kendi mikrofonu elinden alınmasın diye feryatları duymazdan gelenler, yarın mahşer günü kavurucu ateşe girecekler listesinde sizin isimlerinize sıra gelince feryadınız duyulmayacak. Bugün bir hastanenin kuşatılma haberini izleyip hiç tepki vermeyen, ayağa kalkmayan, haykırmayan, dur demeyen, hala çeşit çeşit iftar sofrası hazırlayan ey sen! Çetin hesap gününün dönüşü olmayacak! Siz ey doktorlar! İnsanların canı üzere yemin eden sizler. Bâri siz ayağa kalkın. İnsanlar ölüyor, acı çekerek ölüyor. İnsanlar acı çekerek yavaş yavaş ölüyor." (İLKHA)