• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...
İşgalcinin tüm engellemelerine rağmen ON BİNLERCE MÜSLÜMAN MESCİD-İ AKSA’DA TERAVİH KILDI
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İstanbul/Kudüs

Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın Kudüs İslami Vakıflar Dairesi'ne dayandırdığı haberde, ramazanın birinci gününde Müslümanların Mescid-i Aksa'ya akın ettiğine dikkat çekildi. İşgal güçlerinin işgal altındaki Doğu Kudüs kentinde 5 aydan beri Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girmesine engeller çıkardığı hatırlatılan haberde, ramazanın ilk gününde işgalci güçlerin gençleri Mescid-i Aksa'ya yaklaştırmadığına vurgu yapıldı.

35 BİN KİŞİ MESCİD-İ AKSA'DA SAF TUTTU

İşgal ordusunun Mescid-i Aksa'ya girmek isteyen Filistinli bir genci ağır şekilde darp ederek gözaltına aldığı belirtilen haberde, işgal rejiminin Müslümanları engelleme amacıyla getirdiği kısıtlamalara rağmen yatsı ve teravih namazları için 35 bin kişinin Mescid-i Aksa'da saf tuttuğu aktarıldı. Haberde ayrıca işgalcilerin, Mescid-i Aksa'ya çıkan kapılardan biri olan Aslanlı (Esbat) Kapıyı çevreleyen surlara dikenli tel çektiği hatırlatıldı. 

MESCİD-İ AKSA'DA İLK İFTAR SAKİN GEÇTİ

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te işgalcilerin kısıtlamaları karşısında az sayıda Müslüman ramazan ayının ilk iftarını Mescid-i Aksa'da açabildi. Siyonist rejim polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa'nın içinde bulunduğu Eski Şehir'in tarihi kapılarında demir bariyerlerin arkasında konuşlandı. Yüzlerce Müslüman ve Filistinli, akşam saatlerine gelindiğinde ilk iftar için Mescid-i Aksa'ya geldi. İftar saati yaklaşırken, yerlere örtüler serildi ve orucunu açmak isteyenlere kumanyalar dağıtıldı. Mescid-i Aksa'nın geçen yıllarda ramazan ayındaki kalabalığına göre iftar saatinde tenha kaldığı dikkati çekti. İşgal güçleri, 7 Ekim'den itibaren işgal altındaki Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa'da namaz kılmak isteyen Filistinlilere kısıtlama getiriyor. Rejim polisi, Doğu Kudüs'te toplanan Filistinli gruplara göz yaşartıcı gaz ve TOMA'dan sıkılan pis kokulu suyla müdahale etmişti.  AA

İşgalci vahşeti YARDIM BEKLEYEN 7 KİŞİ KATLEDİLDİ

İşgalci barbar ordusunun, Gazze Şeridi'nde yardım tırlarının gelişini bekleyen Filistinlileri hedef alan saldırısında 7 kişi daha katledildi, 20'den fazla kişi yaralandı.

Gazze

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, işgal ordusunun, Gazze'nin doğusundaki Kuveyt Kavşağı yakınında yardım tırlarını bekleyen Filistinlileri hedef aldığını söyledi. Basal, saldırıda yardım bekleyenler arasında ölen ve yaralananların olduğunu belirtti. Öte yandan Filistin resmi haber ajansı WAFA'da işgal rejiminin 158 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi. Gazze'de Kuveyt Kavşağı yakınında yardım bekleyen Filistinlileri hedef alan saldırıda 7 kişinin katledildiği, 20'den fazla kişinin yaralandığı, yaralıların Şifa Hastanesine kaldırıldığı ifade edildi.

İşgal rejimine ait savaş uçaklarının, güneydeki Refah kentinin Es-Suudi Mahallesinde bir evi bombaladığı ve yaralananların olduğu aktarıldı. Ayrıca işgalci katillerin Han Yunus şehrinin Abasan el-Kebira ve Huzaa bölgelerine de topçu atışı gerçekleştirdiği, çok sayıda kişinin katledildiği ve yaralandığı kaydedildi.  AA

Belçika işgalciyi kızdıracak SOYKIRIM DAVASINA  MÜDAHİL OLACAKLAR

Belçika, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanında (UAD), işgal rejimine karşı "soykırım" suçlamasıyla açtığı davaya müdahil olacağını açıkladı.

Brüksel

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, Belçika, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin soykırım suçunu tanımlayan 2. maddesine ilişkin yorumunu sunma kararı aldı. Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib, şu ifadeleri kullandı: "7 Şubat'ta UAD, Belçika da dahil olmak üzere 1948 Sözleşmesi'ne taraf olan devletlere bir mektup göndererek, sözleşmenin yorumunun bu dava bağlamında söz konusu olabileceğini bildirdi. Belçika, buna katılmak ve sözleşmenin 2. maddesine ilişkin yorumunu paylaşmak istiyor. Burada mesele, taraflardan birinin veya diğerinin lehine ya da aleyhine taraf olmak değil. Devletlerin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin evrenselliğini güçlendirmektir."

Kaynaklar, henüz belirlenmiş bir içerik ve tarih olmadığını, sürecin aylar alabileceğini kaydetti. UAD Statüsü'nün 63. maddesi, devletlere uyuşmazlığa taraf olmasalar da taraf oldukları sözleşmelerin yorumlanması söz konusu olduğunda müdahil olma hakkı veriyor.

UAD'DE AÇILAN SOYKIRIM DAVASI

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023'te, BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle işgal rejimi aleyhine UAD'de dava açmıştı. Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar, 11-12 Ocak'ta Lahey'deki Barış Sarayı’nda yapılmıştı.

Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, işgal rejiminin Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, işgal ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Lahey Büyükelçisi Vusi Madonsela, AA muhabirine, Brüksel'de 23 Şubat'ta verdiği röportajda, sözleşmeye taraf tüm devletleri, işgal rejiminin soykırım suçlusu olduğuna dair ellerindeki kanıtlarla kendi yorumlarını sunmaya çağırmıştı.  AA

Bu haberler de ilginizi çekebilir