İnsan Hakları Konseyi tarafından görevlendirilen uzmanlar yaptıkları ortak açıklamada "dini ve etnik azınlıklara, kadınlara ve kız çocuklarına... ve insan hakları savunucuları ile medya da dahil olmak üzere sivil topluma karşı devam eden saldırılardan duydukları endişeyi" dile getirdi.

Uzmanlar, seçimler yaklaşırken 1,4 milyar nüfuslu ülkede durumun daha da kötüleşebileceğinden endişe ettiklerini belirtti.

Uzmanlar, azınlıklara yönelik şiddet eylemleri ve nefret suçları, insanlıktan çıkarıcı söylem ve ayrımcılık, şiddete teşvik, hedefli ve keyfi öldürmeler ile kamu hizmetlerinin siyasi muhaliflere karşı kötüye kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

Hindistan Hükümetine "insan hakları yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi ve insan haklarındaki erozyonu tersine çevirerek ve çeşitli BM mekanizmaları tarafından tekrar tekrar dile getirilen endişelere cevap vererek olumlu bir örnek teşkil etmesi" çağrısında bulundular.

Aralarında azınlık sorunları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma özgürlüğü özel raportörlerinin de bulunduğu temsilciler, "Özellikle özgür ve adil seçimlere elverişli bir ortama duyulan ihtiyaç göz önünde bulundurulduğunda, derin endişelerimizi ifade etmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin 2014 yılında göreve gelmesinden bu yana Hindistan, Hindular tarafından 200 milyonluk Müslüman topluma yönelik saldırı, şiddet, öteleme ve sindirme olayları şiddetli bir şekilde arttı.

Hindistan hükümeti yargı sistemini siyasi rakiplerini hedef almak için kullanmakla suçlanıyor ve birçok muhalif isim cezai soruşturmalarla bertaraf edilmeye çalışılıyor.