Amerika bu aralar dengesini kaybetmiş durumda.

Türkiye’ye durmadan kızıyor, İran’a sıcak mesajlar gönderiyor, tepki gösteren israil’e “sizi unutmadık” mesajı veriyor.

Suriye için “kimyasal silah kırmızıçizgimizdir” diyor, Kimyasal katliam gerçekleşince kaşlarını çatıyor ve etrafa bakıyor. İngiltere geri adım atıp Rusya tepki gösterince duraklıyor sonra siyasi dağılıma bakıyor, Esad’a parmağını sallayıp “bir daha yapma tamam mı?” diyor.

Bu arada içerde de ciddi krizler kapıyı çalıyor.

Amerika dengesini kaybediyor.

Siyonizmi faşizmle beraber zikreden Türkiye başbakanına açıktan tepki gösteriyor, “Gezi olaylarında” muhalif cepheye destek veriyor.

Hükümetin bunu hesaba katacağını düşünemiyor.

İşte füze krizi…

Geçenlerde Türkiye’nin uzun menzilli füze savunma sistemi için ihaleye gidildi.

İhaleye Amerikan, Rus ve Çin firmaları katıldı.

TC. Hükümeti 3 milyar dolarlık ihaleyi Çin firmasına verdi.

AB, ABD ve NATO kaygılarını dile getirdi.

Mesele, Çin firmasının Amerika’nın “yaptırım listesi”nde olmasından çok 3 milyarlık büyük meblağ ve Çin firmasının “ortak çalışma” teklifi.

Yani ihaleyi Amerika ya da Rusya alsaydı füzeleri verecek ve çekileceklerdi. Hatta Amerika bazen kendi denetçilerini sürekli hazır tutarak “istenmeyen” yerlere karşı kullanımına engel olmak isteyebiliyor. İki ülke arasında bir sıkıntı oluştuğunda yedek parça vermeyerek sistemin kullanımına engel olabiliyor.

Türkiye bu ihale ile ilk defa Amerikan-NATO ekseninden uzaklaşmış oldu.

Askeri analizler yapan Aaron Stein, Türkiye’nin tavrını şöyle yorumladı:

“Ankara’nın kararı, hükümetin Türkiye’nin savunma sistemini geliştirmek için ortak yapım projelere kendini adayacağını tekrar gösterdi. Amerikan şirketleri Türkiye’nin teknolojinin transfer edilmesi taleplerine hep ayak diredi, o yüzden Türkiye’nin Amerikalı savunma sistemini tercih etmeyeceği bekleniyordu.

Ancak bu kararın bir sonucu olarak Türkiye, Çinli sistemi NATO‘nun erken uyarı sitemiyle entegre edemeyecek. Türkiye’nin erken uyarı sistemi üretme planları var, bu yüzden Ankara ortak yapım bir projeden hazır bir sisteme göre daha çok faydalanacağını düşünüyor olmalı.”

Bu ihale sadece 3 milyar doların gitmesi değil sürekli ve hazır bir pazarın da bitmesi anlamını da taşıyor Amerika için.

Amerika o yüzden dengesini kaybediyor.

Önümüzdeki süreçte Türkiye’de yeni karışıklıklara ve daha fazla Amerikalı istihbaratçı görmeye herkes hazır olsun.

Denge kaybolunca global akıl da savrulmalar yaşayabiliyor