Siyasi suikast deyince...
HÜDA PAR’ın "Anadilimi Seçiyorum" kampanyası kapsamında okullarda tercih edilebilen Kürtçe ve Zazaki dillerinin seçilmesine yönelik düzenlediği organizasyonların ardından Kürtçe seçmeli derse “temkinli” yaklaştıklarını ifade eden DEM cephesinden HÜDA PAR’a yönelik ‘saldırı’ kampanyası başlatıldı.
Mehmet Bozdaş
HÜDA PAR’ın "Anadilimi Seçiyorum" kampanyası kapsamında okullarda tercih edilebilen Kürtçe ve Zazaki dillerinin seçilmesine yönelik düzenlediği organizasyonların ardından Kürtçe seçmeli derse “temkinli” yaklaştıklarını ifade eden DEM cephesinden HÜDA PAR’a yönelik ‘saldırı’ kampanyası başlatıldı.
Önce Kürtçe ile ilgili HÜDA PAR’lı yetkililerden yapılan açıklamaları çarpıtarak basına ve Meclis kürsüsüne taşıyan cephe şimdi de bölgesel kodlarla HÜDA PAR’lılara yönelik hedef gösterme metotları deniyor.
HÜDA PAR Batman Milletvekili ve Belediye Başkan adayı Serkan Ramanlı (44) 1993 yılında suikaste kurban giden Mehmet Sincar cinayeti sanığının avukatı olmakla hedef gösterildi. Ramanlı, cinayetin işlendiği süreçte henüz ilkokula gidiyordu. Ancak zaten söz konusu suikast dosyası çelişkilerle doluydu.
Gizli tanık tarafından Sincar cinayetinin Jitem tarafından işlendiği itirafına ve söz konusu itirafın dosyaya konulması talebinin reddedilmesine, sanığın suikastin faili olarak servis edilen yapıya 1995 yılında katıldığı ancak cinayetin 1993 yılında işlendiği açık olmasına rağmen sosyal medya üzerinden başlatılan kampanyayla Ramanlı Kürt siyasetçinin hedef alındığı bir saldırının ‘’savunucusu’’ konumunda servis edildi. Avukat Sıtkı Zilan da Kürt siyasetçi Hatip Dicle ile yaptığı görüşmede Dicle’nin cinayetin Jitem tarafından işlendiğini söylediğini aktardı.
Yerel seçimler yaklaşırken bölgede HÜDA PAR’a yönelik ‘Kürt düşmanı’ etiketiyle başlatılan kampanyaya karşı hafızalara PKK tarafından suikast sonucu öldürülen HADEP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan geldi.
Veysi Akgönül'ün ifadesine göre, PKK Hikmet Fidan’ın Demokratik Toplum Hareketi'ne katılmasını istemişti. Ancak Fidan bu teklifi reddedince örgüt rahatsız oldu. Bunun üzerine örgütün dağ kadrosu, Fidan ile birlikte hareket eden Veysi Akgönül ile irtibata geçip HADEP Genel Başkan Yardımcısı'nın kendilerine teslim edilmesini istedi. İfadelere göre ölümle tehdit edilen Akgönül, Karahan ile birlikte bir toplantı bahanesiyle dışarı çıkardıkları Hikmet Fidan'ı PKK tetikçisine teslim etti. Fidan, 6 temmuz 2005 tarihinde Diyarbakır'ın Bağlar semtinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
Yakın tarihte de PKK’nin siyasi cinayetleri devam etti. PKK, 2016 yılında AK Parti Beytüşşebap İlçe Gençlik Kolları Başkanı Naci Adıyaman ve 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde Hakkari’den AK Parti birinci sıra milletvekili adayı olan Ahmet Budak’ı, AK Parti Van Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Muştu’yu, bir gün sonra da AK Parti Diyarbakır Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert’i öldürdü.
PKK sadece rakip siyasi partilere yönelik saldırılarıyla değil iç infazlarıyla da yıllarca gündemden düşmedi. PKK üyeliğinden 10 yıl hapis yatan Aytekin Yılmaz da , tanık olduğu PKK ve radikal sol örgüt iç infazlarını “Yoldaşını Öldürmek” kitabında anlattı. Yılmaz, PKK’nin iç infazlarıyla ilgili yaptığı bir röportajda, ‘’ 17 bin faili meçhulü ağızlarından düşürmeyenler, "15 bin iç infaz var" diyen Öcalan'a ses çıkarmıyor. Öcalan'ın her açıklamasına inananlar buna inanmıyor.’’ Sözleriyle gündeme damga vurmuştu.