Ramazan ayının müjdecisi kabul edilen Berat Kandili, yarın idrak edilecek.

Berat'ın 'Beraet' kelimesinin kısaltılmış ifadesi olduğunu belirten Yıldız, Beratın borçtan, cezadan ve isnat edilen suçtan kurtulma anlamına geldiğini belirtti.

Berat Gecesi'nin Müslümanlar tarafından büyük bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Çukurova Vaizi Mehmet Yıldız, Berat gecesinde yapılması gerekenler hususunda İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.

"Berat borçtan, cezadan ve isnat edilen suçtan kurtulma anlamına gelir"

Çukurova Vaizi Mehmet Yıldız

Berat gecesinin günahlardan kurtulmak ve berat almak için bir fırsat olarak görülüp Allah'tan bağışlanma istenmesi tavsiyesinde bulunan Yıldız, "Berat borçtan, cezadan ve isnat edilen suçtan kurtulma anlamına gelir. Şaban ayının 15'inci gecesinde, Müslümanların Allah'ın affı ve mağfiretine, bağışlanmasına nail olacakları umulduğu için bu geceye Berat gecesi denmiştir. Gecenin diğer adı da 'sak' yani belge gecesidir. Nasıl ki bir vergi borçlusuna, borcundan kurtul olduğunu gösteren bir belge veriliyorsa Allah'ta (Celle Celalühü) Berat gecesinde mümin kullarına berat yazar. Dolayısıyla bu gece ibadetlerimizle, dualarımızla, tövbelerimizle Allahın rahmetine, mağfiretine nail olup beratımızı almaya çalışacağımız mübarek bir gecedir." diye konuştu.

"Mübarek zamanlar ve kandil geceleri, Rabbimizin Ümmeti Muhammed'e adeta bir bahşişi bir ikramı ve genel af ilanı gibidir."

Kandillerin mümin kullar için Allah'ın bir ihsanı bir lütfu bir fırsatı olduğunu vurgulayan Yıldız, "Rabbimiz sonsuz rahmetinin bir eseri olarak, bazı vakitleri ilahi lütuf zamanları olarak bahşetmiş, bu zamanlarda duaların daha çok kabulüne, tövbelerin, günahların daha çok affına vesile kılmıştır. Böyle kıymetli zamanlardan birisi de cumartesi günü idrak edeceğimiz Berat Kandili'dir. Hani insanlar arasında, dünya işlerinde de mesai yapanlara daha fazla ücret ödenir; bazı pazar, panayır ve fuar alanlarında kısa zamanda büyük kârlar elde edilir, bazen de genel af ilan edilir ve birçok suçlu affedilir, bunlar dünya hayatında da bildiğimiz şeylerdir. Bütün bunları düşündüğümüzde kandil geceleri gibi zamanların anlamlarını daha iyi kavramış oluyoruz çünkü zamanın sahibi, gecenin sahibi olan Allah kullarından daha cömerttir, kullarından daha çok affedicidir. Onun lütfu, cömertliği, affı, mağfireti başkalarıyla asla kıyas edilemez. Maddi manevi bütün hazineler onun olduğuna göre, kime ne kadar vereceğini de o bilir. Mübarek zamanlar ve kandil geceleri, Rabbimizin Ümmeti Muhammed'e (Sallahu Aleyhi ve Sellem) adeta bir bahşişi bir ikramı ve genel af ilanı gibidir. Recep ve Şaban ayı ile beraber, bu ayların içinde bulunan gecelerin müminlere büyük bir misafirin geleceğinin habercisidir. Yüce kitabımız Kur'an'ı Kerim'in nazil olduğu, içerisinde Kadir gecesi gibi müstesna bir gecenin bulunduğu, 11 Ayın Sultanı diye adlandırdığımız Ramazanı Şerif'in habercisidir, müjdecisidir. Bir anlamda bu kandiller, Recep ve Şaban ayları bizi 11 Ayın Sultanı Ramazan ayına hazırlayan müstesna zaman dilimleridir." şeklinde konuştu.

"Şaban ayı, Hazreti Peygamber'in Ramazan ayından sonra en fazla oruç tuttuğu ay'dır"

Berat gecesinin en güzel şekilde değerlendirilmesi gerektiği ifade eden Yıldız, "Hazreti peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize Şaban Ayı'nın 15'inci gecesi yani Berat gecesini nasıl geçirmemiz gerektiğini öğretiyor. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor: "Şaban Ayı'nın 15'inci gününü oruçlu geçirin, gecesinde de ibadete kalkın. O gece güneş batınca Allahütealâ en yakın semaya, dünya semasına tecelli ederek fecir doğuncaya, sabah namazına kadar, 'Yok mu benden bağışlanmayı dileyen onu affedeyim, bağışlayayım', 'Yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim', 'Yok mu bir musibete uğrayan, ona afiyet vereyim', 'Yok mu daha başka isteği olan' buyurur. İçinde bulunduğumuz Şaban ayı Hazreti Peygamber'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ramazan ayından sonra en fazla oruç tuttuğu ay'dır. Dolayısıyla berat ve diğer kandillerde tuttuğumuz ve tutacağımız oruçları yine Berat gecesi yapacağımız ibadetler, kılacağımız namazlar, teheccütler bir anlamda bizi hem Ramazanı şerifin orucuna hem de Ramazanı Şerif'te kılacağımız teravih namazına hazırlanmış oluyor." ifadelerini kullandı.

"Bu gece mutlaka ve mutlaka geçmişimizin bir muhasebesini yapmalı ve hatalarımızdan, kusurlarımızdan dolayı Allah'tan af dilemeliyiz."

'Bu gece, gecesini ibadetle, gündüzünü de oruç ile geçireceğiniz bir gece ama bu gece de sadece namaz kılmak değil de namazla beraber tevbe ve istiğfar yani hatalarımıza, günahlarımıza af dilemek olmalıdır' diyen Yıldız, sözlerine şöyle devam etti:

"11 Ayın Sultanı Ramazanı Şerife yaklaşıyoruz. Bu gece bilenlerin Kur'an'ı Kerim okuması, diğer zikir ve tespihatlar, bunların hepsi yapılabilir. Özellikle bu gece mutlaka ve mutlaka geçmişimizin bir muhasebesini yapmalı ve hatalarımızdan, kusurlarımızdan dolayı Allah'tan af dilemeliyiz. İstiğfarımız bu gece mutlaka olmalı çünkü Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor: 'Bir kimse istiğfarı dilinden düşürmezse 'Estağfirullah el azim' gibi, Allahütealâ ona her darlıktan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu gösterir ve ona ummadığı yerden rızık verir.'  Dolayısıyla bu gece mutlaka tövbelerimiz, istiğfarlarımız olmalı çünkü kul hatasız olmaz, biz de kul ve insanız, bu nedenle hatalarımız eksiklerimiz vardır. Bundan dolayı bu geceyi fırsat bilip bu gece bol bol Cenabı Hakk'a tövbe ve istiğfar da bulunmalıyız. Her kandilde olduğu gibi önümüzdeki Berat Kandili'nde de bütün camilerimizde, görevlilerimizle program icra edilecektir. Elbette ki ferdi yapılan ibadetlerle cemaat olarak yapılan ibadetlerin hem hazzı, zevki ve sevabı daha farklıdır. Cemaatle kılınan bir namaza Hazreti Peygamber Aleyhisselam bir rivayette 25, diğer bir rivayette ise 27 derece daha fazla sevap verileceğini bize ifade ediyorlar. Bu mübarek günler, geceler bizim için aslında bir anlamda kaynaşma günleri de olmalı. Bir anlamda etrafımızdaki kimsesizleri, garipleri, öksüzleri, çaresizleri görüp göz etme günleri olmalı. Bir anlamda bu günler bizi tekrardan bir araya getiren, birliğimize katkı sağlayan günler olmalıdır."

"Kulluğumuzun da ölüm gelinceye kadar devam ettiğini unutmamalıyız"

İbadet ve kulluğun belli bir zamanla sınırlandırılmaması ve kulluğun ölüm gelinceye kadar devam etmesi gerektiğine vurgu yapan Yıldız sözlerini şöyle tamamladı:

"Berat kandili bizim için büyük bir fırsattır, önemli bir zaman dilimidir ancak bizler ibadet ve kulluğu belli bir zamana sınırlayamayız çünkü Rabbimiz bizden ölüm gelinceye kadar kendisine ibadet etmemizi, kulluk etmemizi istiyor ve 'Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et' diye buyuruyor.  Dolayısıyla kandil geceleri bizim için elbette ki büyük bir fırsattır ama biz ibadet hayatımızı, kulluğumuzu sadece böyle belirli gün ve gecelerde sınırlarsak bu da doğru olmaz. Bundan dolayı bugünleri fırsat bilmeli, daha çok sevap kazanma, günahlarımızı daha çok affettirme için değerlendirmeliyiz ama kulluğumuzun da ölüm gelinceye kadar devam ettiğini unutmamalıyız. Bu vesileyle Rabbim bizleri bu gece, Berat gecesi beratını alan, rızasına eren kullarından eylesin. Rabbim bu geceyi Ümmeti Muhammed'in birliğine, beraberliğine vesile kılsın. Başta Filistin ve Doğu Türkistan olmak üzere dünyanın her bir yerinde zülüm gören Müslüman kardeşlerimizin üzerindeki zulümlerin, belaların, sıkıntıların kalkmasına vesile eylesin." (İLKHA)