• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...
Soğuk, açlık, hastalık ve kuduz siyonistlerin pençesinde  GAZZE’DE YAŞAM MÜCADELESİ
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MERKEZİ

Soykırımcı ve vahşi terör ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları aralıksız devam ederken bölgeye uyguladığı ambargo sebebiyle Filistinlilerin temel gıda malzemelerine ulaşması imkansıza yakın bir noktada. Gazze'nin tamamına yayılmış "gıda krizi"ine ek olarak kuzeyde yaşayan Filistinliler yiyecek bulamadıkları için şiddetli açlıkla mücadele ediyor. Gazze'nin tamamına yayılmış "gıda krizi"ine ek olarak kuzeyde yaşayan Filistinliler yiyecek hiçbir şey bulamadıkları için şiddetli açlıkla mücadele ediyor.

ŞİDDETLİ AÇLIKLA MÜCADELE

Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan evinin bombalanmasıyla evinden çıkmak zorunda kalan Fathi Said, Meşru Beyt Lahiya'da bulunan bir okula sığınmak zorunda kaldı. Yerinden edilmiş Said, bu okula sığınana kadar ki göç ediş sürecini ve Gazze'nin kuzeyinde yaşanan sıkıntıları aktardı.

Filistinli adam bölgedeki şiddetli açlıkla mücadelenin sürdüğünü ve gün geçtikçe şiddetlendiğini anlatırken susuzluk ve yetersiz beslenme sebebiyle hastalıkların da ortaya çıktığına değindi.

ETRAFTAN TOPLANMIŞ OTLAR VE ÇÜRÜMÜŞ PATATESLERLE YEMEK YAPILIYOR

Gazze'nin tamamına yayılmış "gıda krizi"ine ek olarak kuzeyde yaşayan Filistinliler yiyecek hiçbir şey bulamadıkları için şiddetli açlıkla mücadele ediyor.

Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de kurulan çarşıda az miktarda meyve, etraftan toplanmış otlar ve çürümüş patatesleri satın alan Filistinliler bunları kullanarak yapacakları basit yemeklerle açlıklarını dindirmeye çalışıyor.

ÇOCUKLARINA İÇERİĞİ UN VE SUDAN OLUŞAN ÇORBA YAPIYOR

Gazze'ye yönelik saldırılardan korunmak ve can güvenliklerini sağlayabilmek için evlerini terk edip Deyir Belah kentine sığınan 10 kişilik Filistinli Abdel Salam ailesi, derme çatma çadırda yaşam mücadelesi veriyor. Anne Neda Abdel Salam, işgalci çetenin Gazze Şeridi'ne uyguladığı abluka nedeniyle bölgedeki bütün hastanelerde sağlık hizmetlerinin nerdeyse durduğunu ve 10 yaşındaki diyaliz hastası oğlu Luay Amr'in tedavi göremediğini aktardı. Temel gıda malzemeleri dahil birçok hayati ihtiyacı temin etmekte aciz kaldıklarını belirten anne Abdel Salam, çocuklarına içeriği un ve sudan oluşan çorba yapıyor.

“BEYT HANUN'A 90 GÜNDÜR HİÇBİR ŞEY ULAŞMIYOR”

Cibaliye'deki çarşıda konuşan Ebu Kusay Ebu Nasır açlıklarını dindirebilecek herhangi bir yiyeceğin olmadığını söylerken "Buğday yedik, arpa yedik, şimdi belki yiyebiliriz diye darı almaya çıktım ama yok. Dünden beri birkaç hurma ile duruyorum ve açım. Çocuklarım aç ve yemek istiyorlar ancak çarşıda alabileceğim hiçbir şey yok, darı bile yok." dedi.

Ebu Nasır, "Kuzeye "insani aranın" ilk günü olan 24 Kasım günü yardım ulaştı. Başka da hiçbir zaman buraya yardım ulaştırılmadı. Kim kuzeye her 10 günde bir yardım gidiyor diyorsa yalan söylüyordur. Ne Beyt Lahiya, ne Cibaliye, ne de Beyt Hanun'a 90 gündür hiçbir şey ulaşmıyor." diyerek kuzeye yardımların ulaşmadığının altını çizdi.

HASTALIKLAR AYRI BİR DERT

Vahşi siyonist çapulcuların dört ayı aşkın süredir Gazze Şeridi’ne saldırıları devam ederken sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle kronik hastalıkları olan binlerce insan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. İşgalci çetenin sistematik olarak hastaneleri hedef alarak işlevsiz duruma getirmesi ve yüzbinlerce Filistinlinin güneye sürgün edilmesi nedeniyle böbrek hastaları, ihtiyaç duydukları tedaviye ulaşmakta zorluk yaşıyor. Han Yunus kentinde böbrek hastaları için diyaliz tedavisinin bulunduğu tek sağlık merkezi olan Yusuf El-Neccar Hastanesi'ne her gün yüzlerce hasta başvuruyor.

Cibaliye'de bir okula sığınan Ümmü Mazin el-Mısri ise şiddetli açlık sebebiyle çocuklar başta olmak üzere bölgedeki insanların hastalanmaya başladığını dile getirirken Filistinlilerin şeker ve tansiyon düşüklüğü ile mücadele etmek zorunda kaldığını ve durumun çok kötü olduğunu söyledi.

ECZANELER KAPALI, AÇIK OLANLARIN RAFLARI BOŞ

Terör ordusunun Gazze'ye yönelik aylardır devam eden saldırıları nedeniyle kentteki su, gıda ve ilaç krizi giderek ağırlaşıyor. Saldırılardan kaçan on binlerce Filistinlinin sığındığı Refah'ta, sağlık sisteminin çökmesi sebebiyle hastalar ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Kentteki eczanelere başvuran Filistinliler, kapalı kepenekler veya boş raflarla karşılaşıyor.

BATI ŞERİA'DA GAZZE'YE YÖNELİK SALDIRILAR VE "AÇ BIRAKMA" POLİTİKASI PROTESTO EDİLDİ

İşgal altındaki Batı Yaka'nın merkezindeki Ramallah kentinde yüzlerce Filistinli, israil'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü saldırıları ve orada uyguladığı "aç bırakma" politikasını kınamak için protesto düzenledi.

Ramallah kentindeki El-Menera Meydanı'nda düzenlenen protestoya Filistin bayraklarıyla katılan göstericiler, israil'in Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü saldırılar ile orada uyguladığı "aç bırakma" politikasını kınayan ve işgalci çete karşısında birlik çağrısı yapan sloganlar attı.

ABD ATEŞKES ÇAĞRILARINI VETO ETMİŞTİ

Gazze'de çoğunluğu kadın ve çocuk büyük sivil kayıplara ve BM yetkilileri tarafından da teyit edildiği üzere işgalci çetenin defalarca işlediği savaş suçlarına rağmen BMGK'da veto yetkisi olan ABD, ateşkes çağrılarını veto ederek BMGK'yi işlevsiz hale getiriyor.

ABD, daha önce 16, 18 ve 25 Ekim 2023 ile 8 Aralık 2023'te BMGK'de Gazze'ye ilişkin sunulan karar tasarılarını veto etmişti.

Washington yönetimi son olarak dün Cezayir tarafından sunulan ve Gazze'de acil insani ateşkes talep eden karar tasarısını veto etmişti. BMGK üyesi 15 ülkeden 13'ünün "evet" oyu verdiği tasarıya İngiltere "çekimser" oy vermişti.

Uluslararası insani yardım kuruluşlarından GAZZE’YE YARDIM ÇAĞRISI

Birleşmiş Milletlerin (BM) başını çektiği ve insani yardım kuruluşlarının yer aldığı Kuruluşlar Arası Daimi Komite (IASC), Gazze'de insani yardım sistemini kurtarmak için çağrıda bulundu.

NEW YORK

Kuruluşlar Arası Daimi Komite (​IASC), Gazze'deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.

7 Ekim'in ardından 5 aydan daha kısa bir sürede on binlerce Filistinlinin öldürüldüğüne ve yerlerinden edildiğine işaret edilen açıklamada, Filistin halkının yaşam için temel ihtiyaçlar olan gıda, su, temizlik ve sağlık hizmetlerinden ciddi boyutta yoksun olduğu ifade edildi.

Açıklamada, sağlık sisteminin çok ciddi şekilde kötüleştiği aktarılırken, 36 hastaneden sadece 12'sinin kısmen hizmet verdiği belirtildi.

Hastalığın yaygınlaştığı, açlığın arttığı ve suyun adeta damladığı kaydedilen açıklamada, temel altyapıların da yok edildiği vurgulandı.

Açıklamada, "Gıda üretimi durdu. Hastaneler çatışma alanına dönüştürüldü ve 1 milyon çocuk günlük olarak travmalara maruz kalıyor." ifadesi kullanıldı.

REFAH UYARISI

Refah'ın da çatışma alanına dönüştüğüne işaret edilen açıklamada, "Bu yoğun nüfuslu bölgede daha fazla çatışma çok büyük can kaybına yol açar ve halihazırda çok kötü durumda olan insani sisteme ölümcül darbe vurur." uyarısı yapıldı.

"Gazze'de güvenli hiçbir yer yok" vurgusu yapılan açıklamada, insani yardım çalışanlarının da büyük risk altında çalıştığına dikkat çekildi.

Açıklamada, "İnsani yardım sistemini kurtarmak için çağrıda bulunuyoruz." denildi.

Bu çerçevede temel ihtiyaçlar olan ilaç, içme suyu, gıda ve barınak sağlanabilmesi için belli koşulların yerine getirilmesi istenen açıklamada, şu görüşler paylaşıldı:

"Acil insani ateşkes sağlanması, sivillerin ve altyapının korunması, esirlerin serbest bırakılması, tüm geçiş yerlerinden insani yardımın geçişinin sağlanması, insani yardım dağıtanlara güvenlik garantisi verilmesi, etkili bir uyarı sistemi kurulması, patlayıcılardan temizlenmiş yolların inşa edilmesi, istikrarlı iletişim ağı kurulması, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na gerekli malzemelerin sağlanması, BM ve sivil toplum örgütlerine yönelik itibarsızlaştırma kampanyalarının son bulması çağrısında bulunuyoruz."

İnsani yardım örgütlerinin tüm risklere rağmen kararlılığını koruduğu vurgulanan açıklamada, İsrail'e uluslararası insancıl ve insan hakları hukuku çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı yapıldı.

Açıklamada, aynı zamanda dünya liderlerinden de daha büyük bir faciayı engellemeleri talep edildi. AA

HAMAS, Knesset’in maskesini düşürdü BU BİR NAZİ YAKLAŞIMIDIR

HAMAS,  işgalci siyonist rejimin sözde meclisi Knesset'te "Filistin devletinin tek taraflı tanınmasını reddeden kararın oy çokluğuyla kabul edilmesinin Filistin halkının kurtuluş ve bağımsızlık haklarını inkâr eden Nazi varlığının yaklaşımının devamı olduğuna" dikkat çekti.

HABER MERKEZİ

İşgalci siyonist rejimin sözde meclisi Knesset, Filistin devletinin tek taraflı tanınmasını reddeden kararı oy çokluğuyla kabul etti.

HAMAS, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, bu kararın, "Filistin halkının kurtuluş ve bağımsızlık haklarını inkâr eden Nazi varlığının yaklaşımının devamı olduğuna" dikkat çekti.

Kararın, ayrıca uluslararası toplumu ve Filistin halkının ulusal haklarını, özellikle de kendi kaderini tayin hakkını onaylayan BM kararlarını küçümsediğini belirten HAMAS, söz konusu kararın, uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletler'i, siyonist işgalin emirlerini ve onun temelde geçersiz olan kararlarını reddetmek için gerçek bir sınavla karşı karşıya bıraktığına dikkat çekti.

Oylamadaki amacın, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin sponsorluğunu yaptığı ve desteklediği soykırımı savaşını sürdürerek Filistin meselesini yok etmek olduğunu vurgulayan HAMAS, uluslararası toplumun, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını desteklemek ve başkenti Kudüs olan tam egemen Filistin devletini tanımak için pratik adımlar atması gerektiğini kaydetti. (İLKHA)

 

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir