Afganistan'dan Doha Toplantısına ilişkin açıklama
Afganistan İslam Emirliği Dışişleri Bakanlığı, 18-19 Şubat tarihlerinde BM Genel Sekreteri António Guterres'in de katılacağı "Afganistan" konulu Doha Toplantısına ilişkin bir açıklama yayımladı.
Afganistan yönetiminin şu ana kadar bölge ülkeleri başta olmak üzere batılı ülkelerle iyi ilişkiler kurduğunun altı çizilen açıklamada, Doha Toplantısına; İslam Emirliği yönetiminin Afganistan'ın tek temsilcisi olarak katılması durumunda toplantının amaca hizmet edebileceği mesajı verildi.
Afganistan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Afganistan İslam Emirliği, son iki buçuk yıl boyunca hükümetin siyasi, idari, güvenlik, ekonomik ve sosyal temellerini güçlendirmeye çabalamış ve aynı zamanda bölge ülkeleriyle ilişkilerinde büyük ilerleme kaydetmiştir.
Ayrıca İslam Emirliği, hukuka aykırı tek taraflı yaptırımlar, kara listeler-ödül listeleri ve Afganistan'ın banka rezervlerinin serbest bırakılması konularında Birleşmiş Milletler ve ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerle çeşitli kanallar aracılığıyla profesyonel bir şekilde görüşmelerde bulunmuştur.
Afganistan İslam Emirliği, BM Genel Sekreteri António Guterres tarafından Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen Afganistan Özel Temsilcileri toplantısının, anlaşmazlık konularında samimi ve verimli bir diyalog yürütmek için iyi bir fırsat olduğuna inanıyordu.
BM'ye, eğer İslam Emirliği Afganistan'ın tek resmi temsilcisi olarak katılacaksa ve Afgan heyeti ile BM arasında tüm konular hakkında çok üst düzeyde samimi görüşmeler yapma fırsatı varsa katılım faydalı olacaktır. Ancak bu alanda ilerleme kaydedilmemesi nedeniyle Afganistan İslam Emirliği'nin katılımı yararlı görülmemiştir.
Şunu belirtmek gerekir ki, eğer BM mevcut gerçekleri değerlendirirse, birkaç tarafın nüfuzunu ve baskısını reddeder ve farklı olduğu gerçeğini dikkate alır, önceki 20 yıllık rejime göre, bu Afganistan hükümeti kimse tarafından zorlanmazsa, o zaman Afganistan İslam Emirliği ile görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi ihtimali vardır. İslam Emirliği ile bölge ülkeleri arasındaki iki buçuk yıllık etkileşim şunu göstermiştir ki, 20 yıllık başarısız deneyimlerin tekrarı önlenirse ve tek taraflı dayatmalar, suçlama ve baskılara karşı gerçekçi ve pragmatik bir yaklaşım benimsenirse, o zaman İslam Emirliği konusunda da ilerleme kaydedilebilir." (İLKHA)