Sakarya'dan işgal rejimi ile tüm ilişkilerin kesilmesi çağrısı
Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları adına Anadolu İlim İrfan Kültür Derneği tarafından düzenlenen basın açıklamasında, işgal rejimi ile tüm siyasi ve ticari ilişkilerin kesilmesi gerektiği belirtildi.
Sakarya'da faaliyet gösteren 70'ten fazla STK'nın oluşturduğu Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları adına her cumartesi günü farklı bir derneğin üstlendiği basın açıklamaları devam ediyor.
Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları adına bu hafta Anadolu İlim İrfan Kültür Derneği basın açıklaması düzenledi.
"Filistin'de işlenen suçların bir sebebi de güçlü organizasyonlar kuramayan İslam dünyasıdır"
Adapazarı Atatürk Kültür Merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasını okuyan Erol Demir, "Bilinmesi gerektiği üzere 1917 yılının 12 Aralık tarihinde ecdadımız Osmanlının Kudüs Toparlaklarından son askeri ile ayrıldığı tarihten itibaren başlayan İngiliz destekli siyonist Yahudi zulmü 100 yılı aşkın bir süredir arsızlığını ve zulmünü devam ettirmektedir. Aslında küçük bir topluluk olan siyonist israil, bu zulmü işleme cesaretini başta ABD olmak üzere ikiyüzlü batının sınırsız silah ve her türlü ekonomik desteği ile işleyebilmektedir. Filistin topraklarında işlenen bu soykırım suçlarının bir sebebi de kendi içinde birlik olamayan, mazlumlara destek olabilmek için yeterince güçlü organizasyonlar kuramayan, ümmet bilincinden uzak İslam dünyasıdır." Dedi.
"Filistin Direnişi, insanlık tarihinin en meşru ve en haklı direniş destanlarından birini yazmaya devam ediyor"
İşgal rejiminin uzun yıllardır sürdürdüğü ancak son 4,5 aydır ise bir soykırım haline gelen katliamların tüm dünyanın gözü önünde yaşandığını hatırlatan Demir, "Ortada söz dinlemeyen zalim ve lanetlenmiş bir topluluk var. Azgınlıkta o kadar ileri gidiyorlar ki katliamlarını açık açık, basın önünde yapıyor hatta savaş suçu olmasına rağmen onlarca basın mensubunu katletti, katletmeye devam ediyor. Hamas başta olmak üzere Filistin Direniş Örgütlerinin başlattığı 7 Ekim Aksa Tufanı işgalci siyonist çeteyi Filistin topraklarından çıkartma mücadelesinin sonucudur. Bu operasyon ile MOSSAD başta olmak üzere, siyonist çetenin yenilmezlik algısı yerle yeksan olmuş, tüm sihir ve büyüleri bozulmuştur. Filistin halkının bağrından çıkmış ve tarihin tanıklık edebileceği müstesna bir cesaret ve kahramanlık örneği ortaya koyan Filistin Direnişi, insanlık tarihinin en meşru ve en haklı direniş destanlarından birini yazmaya devam etmektedir. Filistin’in direnen evlatlarına karşı büyük hezimet ve yenilgiyi tadan Siyonistler, Korkakça sivil ve savunmasız insanlara karşı bombalar yağdırmakta, konut, hastane, okul ayırt etmeksizin Filistin in tüm alt ve üst yapısı tahrip etmekte her türlü soykırım suçu işlenmektedir." diye konuştu.
"Müslüman liderler başta olmak üzere halklarıyla beraber İslam dünyasının sesi yeterince çıkmamaktadır"
Demir, "Bu imtihan sürecinde ümit veren olaylara da şahit olmaktayız. Gazzeli din kardeşlerimiz ellerinde tuttukları esirlere yaptıkları muamele, zorluklar karşısında gösterdikleri dirayet, Filistin’den tüm dünya basınına yansıyanlar… Binlerce hatibin vaaz ve irşadından daha etkili olmuştur. Gazzeli kardeşlerimizin bu örnek mücadele ve davranışları İslam'ın daha çok araştırılmasına ve insanların İslam’la buluşmasına vesile olmaktadır. Filistin’de işgalci israilin işlediği zülüm ve vahşete karşı olmak için insan olmak yeterlidir. Tüm dünyada vicdan sahibi insanlar vahşetin karşısında mazlumlar için destek gösterileri yapmaktadırlar. Batılı devletlerin aksine vicdan sahibi halklar özgür Filistin diye sloganlar atmakta ama maalesef Müslüman liderler başta olmak üzere halklarıyla beraber İslam dünyasının sesi yeterince çıkmamaktadır. Bizler bu zulme seyirci ve sessiz kalmamaya ant içtik. Selahaddin-i Eyyubi’nin torunları olarak Kudüs özgürlüğüne kavuşana kadar, Gazzeli kardeşlerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
İslam dünyasına Gazze çağrısı
Başta İslami camialar olmak üzere İslam ülkelerinin, dünya halklarının siyonist çetenin katliamlarını kanıksama ve kabullenme zilletine girmemeleri gerektiğini hatırlatan Demir, yapılması gerekenlerle ilgili son olarak şu ifadeleri kullandı:
Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini kurmalı ve siyonist vahşete dur demelidirler.
Siyonistlerin Gazze'ye yönelik işgaline; siyasi, diplomatik ve askeri destek veren Amerika'nın üsleri maalesef İslam ülkelerinde halen faaliyetlerine devam etmektedir. Her Müslüman ülke kendi topraklarında faaliyetlerini sürdüren ve MOSSAD terör şebekesine hizmet eden bu üsleri kapatmalıdır.
Gazze'deki abluka acilen ve derhal kaldırılmalıdır. Gazze'de yaşayan 2,5 milyona yakın mazlum insanın hayatlarının idamesi için gerekli su, gıda, ilaç, yakıt, tıbbi yardım malzemeleri, ambulans, sivil savunma ekipmanları, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması için insani yardım koridoru acilen açılmalıdır. Gazze'ye insani yardımların ulaşması sağlanmalıdır.
İşgal tamamıyla son bulana kadar siyonist işgal rejimi ve ticari kurumlarına askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik tüm ilişkilere son verilmeli, asla yeni iş birliği yapılmamalıdır. Siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.
Filistin davası ümmetin ortak davasıdır. Mescid-i Aksa ve Kudüs, Müslümanların ortak değeridir. Bu bilinç kaybolmamalı ve nesiller boyu diri tutulmalıdır. Gazze’de kardeşlerimizin yaşadığı acılar bizim acımızdır, çileleri bizim çilemizdir, onların dertleri bizim derdimizdir.
Onurlu bir yürüyüş ve buna benzer her etkinlik çok kıymetlidir. Hakkın ve haklının yanında olmak büyük bir erdemdir. Siyonistler ancak güçten anlar, İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir. (İLKHA)