Haftalardır Gazze için düzenlenen "Sessiz Yürüyüş" sesliye dönüştü
Malatya'da haftalardır Gazze için devam eden "Sessiz Yürüyüş" bu hafta siyonist işgal rejiminin barbar saldırılarına karşı atılan sloganlarla sesliye dönüştü.
Türkiye'nin birçok ilinde devam eden hekim ve sağlık çalışanlarının sessiz yürüyüşü Malatya'da bu hafta da yapıldı. Siyonist işgal rejiminin barbar saldırılarına tepki gösteren hekim ve sağlık çalışanlarına bu hafta Malatya'daki STK'lardan oluşan Kudüs Kardeşlik Platformu da destek verdi.
Eyüp Yiğit'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan basın açıklamasını Abdullah Dinçadam okudu. Dinçadam, işgal rejiminin yıllardır sürdürdüğü sistematik işgal politikasını 7 Ekim’den bu yana şiddetini arttırarak devam ettiğini anımsattı.
Gazze'da yaşanan vahşete dikkat çeken Dinçadam, "israil insanlıktan daha ne kadar çıkabilir? diye düşündükçe her geçen gün hiçbir vicdanın kabullenemeyeceği yeni acılarla güne uyanıyoruz. Biz akıl sağlığımızı korumak için Gazze’deki haberlere bakamıyorken oradaki kardeşlerimiz güne bombalarla uyanmaya devam ediyor. Dünyanın gündeminden düşürülmeye çalışılan katliamların dehşetini bizim tekrar tekrar gözler önüne sermemiz gerekiyor." dedi.
Dinçadam açıklamasına şöyle devam etti:
"Gazze’nin kuzeyinde 400 bin civarında Gazzeli kardeşimiz topraklarını terk etmeyi reddedip işgalci terörist israilin bombardımanı altında açlık, susuzluk ve soğukla mücadele ediyor. Han Yunus bölgesinde işgalci teröristler özellikle hastane çevrelerinde keskin nişancılar ile sivilleri öldürüyor. Gazze’nin güneyine sıkışmış 1.5 milyon insan hayatta kalma mücadelesi veriyor. Güneyin son noktası Mısır sınırında, Refah kentinde 1.2 milyon insan bir mahalleye sıkışmış durumda ve israil bu bölgeyi bombalamaya, sınır bölgesine sığınan sivilleri öldürmeye devam ediyor. Gazze’ye giren su vanaları kapatıldı. Tarlalar bombalanıyor. Tam 30 hastane ve 53 sağlık merkezi hizmet dışı bırakıldı. Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’ne sığınan sivilleri kuşatma altına alan işgal birlikleri hastaneyi zorla tahliye ediyor. Yine de meslektaşlarımız, sağlık çalışanları; elektriksiz, susuz, oksijensiz, ilaçsız şartlarda tedavi vermek için destansı biçimde mücadele ediyor. Bütün bu saldırılar yetmiyormuş gibi Gazze’ye insani yardımın girilmesine izin verilmiyor. Filistin’in ger gün binlerce tır yardıma ihtiyacı varken günde 3-5 tırın girmesine izin veriliyor. Mısır, Gazze sınırına beton barikatlar kurup jiletli teller ile sınırı güçlendiriyor."
"israil işbirlikçisi devletlerin ve şirketlerin, soykırıma olan aleni desteği artarak sürüyor. Bir avuç mazlumun karşısında bütün dünya zalimleri tek safta saldırmaya devam ediyor." İfadelerini kullanan Dinçadam, "Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak buradan bütün meslektaşlarımıza ve halkımıza sesleniyoruz!" diyerek şu çağrıda bulundu:
"Hayatımızın her alanında ve mesleklerimizde ‘boykot’ çağrımızı tekrarlıyoruz. Şirketlerin açıkladığı son rakamlardan anlıyoruz ki; günlük hayatımızda gösterdiğimiz en ufak boykot çabası, hep birlikte olunca çığ olup büyüyor. Tüm meslektaşlarımıza zulme destek olan ilaç firmalarını boykota devam etmeyi hatırlatıyor, Sağlık Bakanlığı yetkililerinden de aynı hassasiyeti hastane eczanelerinde göstermesini bekliyoruz.
Buradan devletimize sesleniyoruz: Filistinli kardeşlerimizin yararına olacak bütün adımları destekliyoruz ve sonuna kadar arkasındayız. Bu konuda sağlık çalışanları olarak gereken bütün desteği gücümüz yettiğince vermeye hazırız.
14. haftasında toplandığımız 'Sessiz Yürüyüş'ümüzde, tutuklansalar da öldürülseler de görevleri başından ayrılmayan Gazzeli meslektaşlarımızı tekrar selamlıyoruz!
İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz!"
Basın açıklaması Mehmet Engin'in okuduğu dua ile sona erdi. (İLKHA)