• DOLAR 34.297
  • EURO 37.546
  • ALTIN 2913.853
  • ...
Bir sadakat örneği
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

AĞRI - Yaklaşık 7 yıl önce uptimum hepatit (vücudun hastalanarak karaciğeri dışlaması) hastalığına yakalanan 27 yaşındaki Zeynep Dağhan gördüğü tedavilerden bir sonuç alamaması ve her geçen gün karaciğeri biraz daha tükenince Zeynep Dağhan'ın yardımına eşi İbrahim Dağhan yetişti. Yaklaşık 50 gün önce hastaneye yatırılarak 3 ay boyunca yapılan tedavinin de sonuçsuz kalması üzerine Dağhan için acil nakil ihtiyacı doğdu. Zeynep Dağhan'ın eşi ölüm riski olmasına rağmen hiç düşünmeden ve yakın çevresinin engellemelerine rağmen karaciğerinin yüzde 70'ini eşine veren İbrahim Dağhan, sevgi ve sadakatin bunu gerektirdiğinin altını çizdi.

 

Karaciğerinin yüzde 70'ni hasta olan eşine veren İbrahim Dağhan, hastalık sürecini anlatarak," Doktora ilk gittiğimizde eşimde hepatit B mevcut dediler. Daha sonra yapılan tahlil ve tetkikler sonucu hastalığın, uptimum hepatit olduğunu söylediler. Bunun tanısı da vücudun karaciğeri dışlaması, karaciğere hastalık göndererek onu yok etmeye çalışması gibiymiş. 6-7 yıllık bir tedavi süresi oldu. Bu süre içerisinde yapılan tedaviler iyileşmeye yönelik cevap vermediği gibi eşimin durumu daha da kötüye gitti. Haziran ayında artık son çare olarak eşimi hastaneye yatırdılar, 3 ay boyunca Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde tedavi görmeye başladı ama hiçbir sonuç alınamadı. Son olarak Organ Nakli Bölümüne kaldırdılar, karaciğerinin tümüyle tükendiğini ve nakil gerektiğini söylediler." dedi.

 

İbrahim Dağhan, organ naklinin olması gerektiğini öğrendiği sırada hiç düşünmeden ve naklin başka birinden alınmasına yönelik hiçbir girişimi olmadan kan grubu uyduğundan dolayı karaciğerini eşine verme kararını aldığını ifade ederek şöyle devam etti: " Karaciğerimi vereceğim dediğimde hemen çevremdeki insanlar, yakınlarım karaciğerimi vermememi, eşimin yakında öleceğinden dolayı yeniden evlenebileceğimi tavsiye ettiler. Oysa onlar can kurtarmanın, sevginin ne demek olduğunu bilmiyorlar. Ve hiçbirini dinlemeyerek son kararımı söyledim ameliyat çalışmaları başladı. Benim karaciğerimin yüzde 70'ini alıp eşime verdiler."

 

Dağhan daha sonra, doktorlar tarafından ölüm riskinin olduğu uyarısını almasına rağmen ameliyata girdiğini, Müslüman insanın eşine olan sevgisinin bunu gerektirdiğinin altını çizdi.

 

İbrahim Dağhan, konuşmasının devamında, " Doktorlar öncesinden beni uyardı ve ameliyat risklerinin arasında ölüm de var dediler. Bu uyarıya rağmen ameliyata girdim ki nitekim ameliyattan sonra geçirdiğim iç kanama ile ölüm riskini yaşadım. Sağ olsun doktorlar zamanında müdahale ettiler Allah'ın takdiri ile hayatta kaldık. Bir can kurtarmaya vesile olduğum için Allah'a şükrediyorum. Ameliyattan sonra eşime karaciğerimi verdiğimden dolayı hareketimi tuhaf karşılayanlar oldu. Çünkü hep bayanın erkeğe organ verdiğini görmüşler benim yaptığım nadir bir şey olarak karşılandı. Ve son olarak şunu söylüyorum, birilerini ölüm terk etmek acizlikten başka bir şey değildir" ifadelerine yer verdi.

 

Eşinin bu davranışından dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden İbrahim Dağhan'ın eşi Zeynep Dağhan ise," Eşime çok teşekkür ediyorum, hayatımı kurtarmasına vesile oldu. Ailemin içerisinde sağlam bir şekilde yaşamıma devam edecek olmam beni mutlu ediyor" diyerek mutluluğunu dile getirdi. (Ömer Adıgüzel, M. Emin Mağlay - İLKHA

Bu haberler de ilginizi çekebilir