Çarşamba günü gümüşün ons fiyatı 66 doların üzerine çıkarken, Batı Teksas türü ham petrolün (WTI) varil fiyatı 56 dolar seviyesinde kaldı. Böylece gümüş, WTI petrolüne kıyasla yaklaşık 10 dolarlık bir fiyat farkıyla daha pahalı işlem görmeye başladı. Bu durum, küresel talep yapısında derin dönüşümlere ve endüstriyel metaller ile fosil enerji arasındaki fiyat dengelerinin değiştiğine işaret ediyor.

Bu fiyat çarpıklığı, yalnızca iki farklı ölçü biriminin sayısal karşılaştırması olarak değil; küresel ekonomik ve yatırım önceliklerinin değiştiğinin sembolik bir göstergesi olarak okunuyor. Uzun yıllar altına kıyasla “ikincil metal” olarak görülen gümüş, bugün enerji ve teknoloji dönüşümünün merkezinde yer alıyor. Güneş panelleri, elektrikli araçlar, mikroelektronik, veri merkezleri altyapısı gibi alanlardaki kritik rolü sayesinde küresel ölçekte hızla büyüyen sektörlerden güçlü destek alıyor.

Gümüşün fiyat yolculuğu

Trading Economics verilerine göre gümüş fiyatları, yıl başından bu yana yüzde 150’den fazla arttı. Bu performans, 2025’i gümüş için 1979’dan bu yana en güçlü yıl hâline getirdi. 2020 başından bu yana ise gümüşteki toplam artış yüzde 220’yi aşarken, aynı dönemde petrol fiyatları yaklaşık yüzde 44 geriledi.

Bu yükseliş, gümüşün petrolü fiyat bazında geçmesine yol açarak, 2022 ortasındaki tablonun tamamen tersine dönmesine neden oldu. O dönemde WTI petrolü varil başına 95 dolar seviyelerinde işlem görürken, gümüş 20 dolar civarında seyrediyor; petrol gümüşe karşı 4,5 katı aşan bir fiyat üstünlüğüne sahip bulunuyordu.

Fiyat devrimi 2025’in ilk aylarında şekillenmeye başladı. Gümüş, ons başına 54,48 dolar seviyesini aştığında petrol 65–75 dolar aralığında işlem görüyordu. Bu dönüşümün arkasında; başta güneş enerjisi, elektrikli araçlar, elektronik ve dijital altyapı olmak üzere stratejik sektörlerden gelen güçlü sanayi talebi ile parasal faktörlerin birleşimi bulunuyor. Tahminlere göre endüstriyel kullanım, gümüşün küresel tüketiminin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor. Bu da gümüşü doğrudan temiz enerji projeleri ve yapay zekâ yatırımlarına bağlıyor.

Buna karşılık petrol; Avrupa ve Çin’de zayıflayan talep, yüksek stok seviyeleri, üretim kesintilerinin sınırlı etkisi, enerji verimliliğindeki artış ve nükleer enerjiye dönüş gibi nedenlerle baskı altında kalıyor. Ayrıca faiz indirimi beklentileri ve doların zayıflaması, hem yatırım aracı hem de sanayi metali özelliği taşıyan gümüşün cazibesini artırdı.

Petrol neden düşüyor?

Gümüş yükselişini sürdürürken petrol fiyatları gerilemeye devam etti. WTI petrolü, 2025 başından bu yana yüzde 18 değer kaybetti ve bu performans, 2020’deki pandemi çöküşünden bu yana en kötü yıl olarak kayda geçti. Talep zayıflığı, yüksek stoklar ve üretici ülkelerin kesintilerinin sınırlı etkisi bu düşüşte belirleyici oldu. Jeopolitik gerilimlere rağmen petrol, fiyat seviyelerini korumakta zorlandı.

Hindistan merkezli Economic Times, bu fiyat devrimini küresel emtia piyasaları tarihinde nadir bir olay olarak tanımladı. Gazete, PL Wealth Asset Management’ta ürünler ve aile servetleri ofisi başkanı Rajkumar Subramanian’ın görüşlerine yer verdi. Subramanian’a göre gümüş, giderek küresel büyümeyi ve enerji dönüşümünü yansıtan kaldıraçlı bir yatırım aracına dönüşüyor. Gümüşün hem parasal hem de endüstriyel kimliğe sahip olması, onu faiz oranları, döviz kurları ve sanayi eğilimlerine karşı son derece hassas kılıyor. Bu nedenle gümüş artık yalnızca kısa vadeli, taktiksel bir işlem olarak görülmüyor.

Bireysel yatırımcıların ETF’ler ve dijital platformlar üzerinden piyasaya daha yoğun katılımı ve sanayi kullanımının artması, gümüşü portföy çeşitlendirmesinde önemli bir araç hâline getiriyor.

Gümüş nereye gidiyor?

Gazeteye göre gümüşteki yükseliş; endüstriyel talep, yatırımcı spekülasyonu ve makroekonomik faktörlerin birleşiminden kaynaklanıyor. Küresel güneş enerjisi projelerinin yaygınlaşması ve temiz teknolojilere geçiş, gümüş için uzun vadeli talebi destekliyor. Yatırım fonları ve finansal kurumların, gümüşü enflasyona ve para birimi değer kaybına karşı bir koruma aracı olarak görmesi de fiyatları yukarı taşıyor. Kısa pozisyon baskısı, ABD’de faiz indirimi beklentileri ve son yıllardaki madencilik arz kısıtları da yükselişi besleyen diğer unsurlar arasında yer alıyor.

Axis Securities tarafından yayımlanan bir araştırma raporuna göre gümüş, on yıl süren yatay seyirden çıkmayı başardı. Aylık kapanışların 67 doların üzerinde kalıcı hâle gelmesi, 76–80 dolar bandını hedefleyen çok yıllı bir yükseliş dalgasının önünü açabilir. Kısa vadede direnç seviyelerinde fiyat sıkışması yaşanabileceği belirtilse de, uzun vadeli trendin güçlü biçimde yukarı yönlü olduğu ifade ediliyor.

Ventura’dan analist N. S. Ramaswami ise gümüşün altını yakalama sürecinde olduğunu, ancak altına kıyasla daha düşük likidite nedeniyle daha oynak bir yapıya sahip bulunduğunu hatırlatıyor. Tarihsel olarak gümüşün sert yükseliş ve düşüş döngülerine sahne olduğuna dikkat çeken analistler, ons başına 100 dolar seviyesinin potansiyel bir hedef olarak konuşulduğunu, ancak bunun gerçekleşmesinin endüstriyel talebin sürmesine ve arzın beklenenden hızlı artmamasına bağlı olduğunu vurguluyor.

Muhabir: Muhammed Mahsum Tuna