Bu yeni nesil “ultra siyah” kumaş, sıradan boyalarla elde edilemeyecek düzeyde ışık soğurma kapasitesiyle dikkat çekiyor.
Araştırmacılar, beyaz merinos yününü polidopamin adı verilen sentetik bir melanin polimeriyle kapladıktan sonra kumaşı plazma odasında işleyerek nanofibril adı verilen mikroskobik ışık tuzakları oluşturdu.
Cornell’li fiber bilimci Hansadi Jayamaha’ya göre bu lif yapısı, ışığın dışarı yansımadan fibriller arasında kaybolmasına yol açarak ultra siyah etkiyi üretiyor.
Kumaş tasarımı, Yeni Gine ve Kuzey Avustralya’da yaşayan muhteşem tüfekkuşunun ultra siyah tüylerinden ilham aldı. Ancak uzmanlar, üretilen kumaşın kuşun tüylerinden daha kararlı biçimde ışık emdiğini, farklı açılardan bakıldığında bile siyahlık derecesini koruduğunu belirtiyor.
Yeni kumaş, ışığın %99,96’sını emdiği bilinen Vantablack ve MIT’nin %99,995 soğurma oranına sahip karbon nanotüp malzemesinden biraz geride kalsa da, bu rakipleriyle kıyaslandığında çok daha ucuz, pratik ve ölçeklenebilir bir üretim yöntemi sunuyor.
Bu özellik, kumaşı yalnızca siyah bir yüzey olmaktan çıkarıp ışığın kaçamadığı bir yapı hâline getiriyor bu da görünmezlik üzerine çalışan bilim insanlarının yıllardır üzerinde durduğu temel prensiplerden biri.
