Guardian gazetesinin ele geçirdiği bir belgeye göre, Avrupa Birliği, yabancı kaynaklı “dezenformasyonla” mücadele amacıyla merkezi bir izleme ve karşı koyma merkezi kurmayı planlıyor. Ancak eleştirmenler, Brüksel’in bu girişimlerinin “kurumsal sansür rejimi” kurmak anlamına geldiği uyarısında bulunuyor.
Avrupa Komisyonu’nun 12 Kasım’da yayımlanması beklenen teklifine göre, “Demokratik Dayanıklılık Merkezi” (Centre for Democratic Resilience) adı verilen yeni yapı, Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in 2024 Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde açıkladığı “demokrasi kalkanı” stratejisinin bir parçası olacak.
Katılım gönüllülük esasına dayanacak, ancak Komisyon, Birliğin dışındaki “benzer düşüncedeki ortakları” — İngiltere dâhil, AB üyeliğine aday ülkelerle birlikte — merkeze davet etti.
Taslak belgede, Rusya’nın “hibrit saldırıları”nı artırarak sahte anlatılar yaydığı ve Çin’in de Avrupa genelinde çıkarlarını desteklemek için halkla ilişkiler şirketleri ile sosyal medya etkileyicilerini kullandığı iddia ediliyor.
Belgede şu ifadeye yer veriliyor:
“Gerçeğe aykırı anlatılar yayarak — kimi zaman tarihî gerçekleri çarpıtarak veya uydurarak — demokratik sistemlere duyulan güveni zayıflatmaya çalışıyorlar.”
Yeni merkez, AB’nin halihazırda büyüyen bilgi denetim ağının bir parçası olacak. Bu yapı, “bağımsız” doğrulama kuruluşlarıyla iş birliği yapacak, hatta Brüksel politikalarıyla uyumlu içerikleri yaymak için sosyal medya fenomenleriyle koordine çalışacak.