Ceza İnfaz Kanunu'nda yapılması beklenen değişiklikler, yargı reformu çalışmalarının önemli bir parçasını oluşturuyor. Sinan Burhan'ın Gündem Özel programındaki açıklamaları, bu değişikliklerin kapsamını ve olası etkilerini ortaya koydu. Özellikle yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde yaşanabilecek tahliyeler, toplumda geniş bir ilgiyle takip ediliyor.

Yargı Paketi Meclis Gündeminde

Gazeteci Sinan Burhan'ın aktardığı bilgilere göre, Salı günü Cumhur İttifakı milletvekilleri infaz düzenlemesini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirecek. Bu adım, 10. Yargı Paketi'nin yasama sürecindeki ilerlemesini gösteriyor. Yargı sisteminde daha adil ve etkin bir infaz modelinin hayata geçirilmesi hedefleniyor.

Tahliye Kapsamı ve Sayılar

Hazırlanan infaz düzenlemesi, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce işlenmiş olan ve cezası 3 yılın altında kalan tüm suçları kapsayacak şekilde tasarlandı. Bu durumda, cezası 3 yılın altında olanlar, işledikleri suçun türüne bakılmaksızın cezaevinden salıverilecek. Bayramdan önce yaklaşık 35 bin mahkûmun serbest kalacağı tahmin ediliyor. Bir yıl içinde ise toplamda 55 bin kişinin bu düzenlemeden faydalanması bekleniyor.

Suç Ayrımı Yok: Kapsam Belirleyici

Sinan Burhan, düzenlemenin suç ayrımı yapıp yapmayacağı konusunda net bir açıklama yaptı. Burhan, "Diyelim ki 5 - 10 sene yatmış hapisten çıkmasına 3 sene kalmış kişi kapalı cezaevindeyse açık cezaevine çıkacak, açıktaysa eğer cezasına 3 yıl kalan denetimli serbestliğe tabii olacak. Burada suç ayrımı yok. Yani örgütlü suçlarda, adi suçlar da hukukun temel prensibi gereği bu haktan yararlanacak" ifadelerini kullandı. Bu, düzenlemenin geniş bir kesime uygulanacağının altını çiziyor.

Adalet Sistemi ve İnfaz Süreçleri

10. Yargı Paketi'nin bu önemli maddesi, ceza infaz süreçlerinin revizyonunu içeriyor. Amaç, cezaevlerindeki aşırı yoğunluğu hafifletmek ve mahkûmların topluma yeniden kazandırılmasına yönelik mekanizmaları güçlendirmek. Bu tür düzenlemeler, infaz hukuku ilkeleri ve modern ceza adalet sistemleri bağlamında değerlendiriliyor. Yargı reformu, Türkiye'nin adalet alanındaki önemli adımlarından biri olarak konumlanıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ