Madencilerin yalnızca 10 dakikalık bir asansör yolculuğuyla ulaşabildiği 68. Seviye, Arizona’nın ünlü “bakır üçgeni”nin en derin noktası. Burada çalışan ekip, sıcak su sızıntıları, sert güvenlik protokolleri ve acil durumlarda yayılan “stench” adlı uyarı gazıyla baş etmek zorunda.

Resolution Copper, bu dev projeye halihazırda 2 milyar dolar yatırım yaptı. Ancak gerçek üretime geçilmesi için en az bir on yıl daha gerekiyor. 2026’da beklenen kritik bir yargı kararı ise projenin kaderini belirleyebilir.

Bakır, küresel ekonominin tam merkezine yerleşmiş durumda. Yapay zekâ (AI) veri merkezleri, geleneksel merkezlerin iki katından fazla bakır kullanıyor: 27–33 ton/MW

Elektrik şebekelerinin yenilenmesi ve yenilenebilir enerji altyapıları bakır talebini büyütüyor.

Küresel yeniden silahlanma süreci bakır talebini bilinmez ölçüde artırıyor.

BHP, veri merkezlerinden gelen bakır talebinin 2050’ye kadar altı kat artacağını öngörüyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’na göre 2035’e kadar mevcut ve planlanan madenler, küresel talebin sadece %70’ini karşılayabilecek. Wood Mackenzie’nin tahmini ise daha da çarpıcı:

2025: 304 bin ton bakır açığı

2026: Açık daha da büyüyecek

Bakır fiyatları bu nedenle 11.000 dolar/ton seviyesinin üzerine çıkarak tarihi zirveleri gördü.

Çin, doğrudan bakır üretiminde dünya payının %9’unu alsa da denizaşırı projelerdeki hisseleriyle bu oran %20’ye çıkıyor

En önemlisi, küresel bakır ergitme kapasitesinin yarısını elinde tutuyor. ABD’nin ise yalnızca iki aktif bakır işleme tesisi bulunuyor Bu durum, Washington için ciddi bir ulusal güvenlik sorunu olarak görülüyor.

Trump yönetimi, iç üretimi artırmak için bakırı resmen “stratejik mineral” ilan etti.

Metal analistleri, 2030’dan sonra bakır pazarında kalıcı bir yapısal kıtlık yaşanacağını, kazananların ise stok yapan ülkeler, üretim kapasitesini kontrol eden devletler olacağını söylüyor.

Muhabir: Mehmet Yaman