Uluslararası insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), siyonist rejimin aldığı son kararla birlikte Gazze'de binlerce Filistinlinin temel sağlık hizmetlerine erişimini kaybedebileceği uyarısında bulundu. Karar kapsamında, MSF'nin de dahil olduğu 25 uluslararası insani kuruluşun faaliyetleri yeni yıl itibarıyla askıya alındı.
İşgal makamları, söz konusu kuruluşların yeni kayıt düzenlemelerine uymadığını ileri sürerek, personel bilgileri, finansman kaynakları ve faaliyet alanlarına ilişkin ayrıntılı veri talep edildiğini savundu. MSF ise bu gerekçelerin, insani yardımı siyasi baskı ve kontrol aracına dönüştürme çabasının bir parçası olduğuna dikkat çekti.
Siyonist rejim ayrıca, MSF bünyesinde görev yapan bazı çalışanlara yönelik asılsız suçlamalar yönelterek, bu kişilerin direniş hareketleriyle bağlantılı olduğu iddiasını ortaya attı. Kuruluş, bu tür ithamların kanıtsız olduğunu ve sağlık hizmetlerinin hedef alınmasının uluslararası hukukla açıkça çeliştiğini vurguladı.
Gazze'de en büyük tıbbi yardım aktörlerinden biri olan Sınır Tanımayan Doktorlar, yaklaşık yarım milyon kişiye sağlık hizmeti sunuyor; bunun yanı sıra temiz su temini ve hayati destek faaliyetleri yürütüyordu. Kuruluş, faaliyetlerin durdurulmasının, saldırılar nedeniyle neredeyse tamamen işlevsiz hale gelen sağlık sistemi üzerinde yıkıcı bir etkiye neden olacağını belirtti.
MSF tarafından yapılan açıklamada, "Gazze'de insani müdahale zaten ağır biçimde kısıtlanmış durumda. Bağımsız ve deneyimli kuruluşların sahadan dışlanması, Filistin halkı için gerçek bir insani felaket anlamına gelir" ifadelerine yer verildi.
Kuruluş, 2026 yılı boyunca çalışma izinlerinin geri çekilmesi halinde Gazze nüfusunun geniş bir kesiminin sağlık hizmetleri, temiz su ve temel yaşam desteğinden tamamen yoksun kalacağı uyarısında bulundu.
Gazze Acil Durum Koordinatörü Pascal Coissard ise MSF ekiplerinin son bir yıl içinde yüz binlerce hastayı tedavi ettiğini, yalnızca 2025 yılında yaklaşık 800 bin tıbbi muayene gerçekleştirdiğini, 100 binden fazla yaralıya müdahale ettiğini ve halka yüz milyonlarca litre su sağladığını hatırlattı.
Karar, siyonist rejimin kırılgan ateşkesi ihlal ederek hava ve topçu saldırılarını sürdürdüğü, sivil altyapının ağır yıkıma uğradığı ve Gazze'de insani koşulların her geçen gün daha da ağırlaştığı bir dönemde alındı.