SIRA İKİNCİ AŞAMADA

Gazze’de yürürlüğe giren ateşkes süreci, diplomatik ve sahadaki gelişmelerle birlikte yeni bir aşamaya girdi. Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS)’nin Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında 20 siyonist esiri Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) heyetine teslim etmesi ve siyonist terör rejiminin de 1968 Filistinli esiri serbest bırakmasıyla Gazze’de ‘barış’ planının birinci aşaması tamamlandı. Esir takası süreciyle paralel olarak Mısır’da garantör ülkelerin katılımıyla ‘Barış Zirvesi’ düzenlenerek Trump’ın Gazze için hazırladığı plan resmi olarak onaylandı.

İMZALANAN BİLDİRİDE NELER VAR?

Beyaz Saray, Trump’ın “Birçok kural ve düzenlemeyi ve daha pek çok şeyi içeren bir belge” olarak öne sürdüğü "Trump'ın Kalıcı Barış ve Refah Bildirisi"ni yayımladı. Bildiride, “Biz aşağıda imzası bulunanlar, tüm tarafların Trump Barış Anlaşması'na ve onun uygulanmasına yönelik gerçek ve tarihi taahhütlerini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu anlaşma, iki yılı aşkın süredir devam eden acı ve büyük kayıpları sona erdirerek, umut, güvenlik ve ortak bir barış ve refah vizyonunun hakim olduğu bölge için yeni bir sayfa açmaktadır. Aşırılıkçılığın ve radikalizmin her türlüsünü ortadan kaldırma kararlılığımızda birleşmiş durumdayız. Gelecekteki anlaşmazlıkları, güç kullanmak veya uzun süren çatışmalar yerine diyalog ve müzakere yoluyla çözmeyi taahhüt ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

MASADAKİ SAVAŞ YENİ BAŞLIYOR

Gazze planının birinci aşamasının tamamlanmasıyla asıl zorlu sürece girildi. ABD Başkanı Trump’ın Gazze planının ikinci aşaması, direnişin tasfiyesini ve bölgenin küresel sermaye ile siyonist projelere açılmasını hedefliyor. Garantör ülkeler HAMAS’ın yanında durmazsa, Gazze silahsız, direnişsiz ve etkisizleştirilmiş bir merkeze dönüşebilir.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari konuya ilişkin açıklamasında, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşama görüşmelerinin zorluklarla karşı karşıya olacağını ve bu sürecin çoktan başladığını söyledi.

HEDEF; TASFİYE VE SÖMÜRÜ

Plan, HAMAS ve diğer direniş gruplarının tamamen devre dışı bırakılmasını, silahsızlandırılmasını ve meşru savunma hakkının kriminalize edilmesini öngörüyor. Gazze, siyasi kimliği olmayan teknokrat bir geçiş komisyonu tarafından, Trump’ın başında olacağı “Barış Konseyi” gözetiminde yönetilecek.

Yine plana göre, “Gazze Yeniden İnşa ve Yatırım Fonu” üzerinden Körfez ülkeleri ve Batılı sermaye, kâr amaçlı altyapı yatırımlarıyla bölgeyi kontrol altına alabilecek.

Siyonist terör rejiminin Gazze’den tamamen çekilmeyeceğinin açıkça belirtildiği plana göre, işgal “Güvenlik kuşağı” ile bölgede askeri varlığını sürdürecek. Böylece Gazze, bağımsız bir yapıdan çok, sürekli denetim altında tutulan bir yer haline gelecek.

GARANTÖR ÜLKELERİN TUTUMU BELİRLEYİCİ OLACAK

Bu nedenle Türkiye, Katar, Mısır gibi garantör ülkelerin ikinci aşamadaki rolü kritik. Eğer bu ülkeler HAMAS ve diğer direniş temsilcilerinin dışlanmasına sessiz kalırsa, süreç siyonist çıkarlar doğrultusunda şekillenecek. Gazze, Filistin halkı için değil, küresel sermaye ve siyasi çıkarlar için dizayn edilecek bir merkez haline gelebilir.

Muhabir: ABDULSELAM ALTUN