Mustafa Karakaş / Doğruhaber

Saddam Hüseyin`i Halepçe`nin katili olarak biliriz… Oysa Halepçe Enfal katliamının belki de en küçük parçasıdır. 1983 ile 1989 yılları arasında güney Kürtleri sistematik bir şekilde katledildi, yurtlarından sürüldü, işkencelere uğratıldı.

Katliam süreci 1983 yılında Barzan bölgesinde başladı. Barzani aşiretinden 10 bine yakın erkek Irak çöllerinde diri diri toprağa gömülür. Bu ilk mesajdır Kürtlere, BAAS ideolojisine teslim olmaları ve asimilasyona boyun eğmeleri istenir. Tektipçi, baskıcı BAAS ideolojisi Kürd`ün ne örfüne ne kültürüne ne din anlayışına uymaktaydı, boyun eğilmedi.

SİSTEMATİK KATLİAM

14 Nisan 1986 da başlayan saldırganlık artık sistematiktir. Kimyasal silahların rahatlıkla kullanıldığı katliam silsilesi kesintisiz bir şekilde 3 yıl sürer. Daha sonra kendisine Kimyasal Ali denilecek olan Ali Hasan el Mecid tarafından komuta edilen Enfal saldırılarında toplu infazlar ve çölde aç bırakarak öldürmelerin yanı sıra kara ve hava operasyonları dâhil 77 kimyasal saldırı yapıldı.

Sadece uçaklar ve zehirli gazlarla öldürülmedi Kürtler, Dokan Baraj Gölü'nün kapaklarını açtıran Saddam binlerce Kürdün çamurlar altında kalarak hayatını kaybetmesine neden oldu

Enfal vahşeti kapsamında Kürdistan`ı 'insansızlaştırmaya çalışıyordu Saddam. Kimyasal saldırılardan dolayı toprak zehir ve ölüm kokuyordu öyle ki günümüzde bile toprak hala dirilememiş ve ölüdür.

Irak Kürdistanı'nda 4665 köyün 4000'i Enfal soykırımı ile yerle bir edilir. 100 bini aşkın Kürd katledilir. 1800 okul, 300 hastane, 3000 camii ve 27 kilise yıkılır.

ÜRETİM BATIDAN TETİKÇİ SADDAM

Saddam Hüseyin`in bu kimyasal vahşetinin üretiminde ABD, İsviçre, Belçika, Almanya ve Fransa tedarikçi; bir kısım Arap devleti askeri, maddi ve lojistik destekçi konumundaydı.

Bu katliamlarda Avrupa ülkelerinin kör, sağır ve dilsiz rollerine bürünmesini Kürtler çok da yadırgamaz. Çünkü zaten onlardan bir yardım beklemiyorlardı ama İslam dünyasının bu barbarlığa ciddi bir tepki göstermemesi özellikle Halepçe`den sonra  “Kürtler ümmetin yetim evlatları” deyişini ortaya çıkardı.

Şiileri katlederken operasyonun adına 2.Kadısiye; Kürtleri katlederken operasyona Enfal adını veren Saddam her iki kesimi de Müslüman saymadığını operasyonlara verdiği isimlendirme ile gösteriyordu. Enfal yani ganimet saldırıları… Yani Saddam`a göre Kürtler Müslüman değil kanları canları kendisine helal.

Kürd halkı ağır saldırılar karşısında yerini yurdunu terk etmek zorunda kalır. Yüzbinlerce Kürd, şiddetli soğuklara rağmen İran`a ve Türkiye`ye sığınmak zorunda kalır.

Enfal katliamının en bilinen ayağı Halepçe katliamıdır. Irkçı BAAS rejimi 1988 yılında Halepçe`de en az 5 bin Kürd`ü katleder. Halepçe, Enfal vahşetini dünyaya tanıtmada önemli bir rol üstlendi. Kürd çocuklarının sokaklardaki cansız-nefessiz görüntüleri her ne kadar devletleri harekete geçiremediyse de mezkûr görüntüler 30 yıldır insanlığın ciğerlerini kanatmaya devam ediyor.

 

 

 

 

 

Muhabir: Mustafa Bey