Politika yapıcılar ve sağlık uzmanları, gençlerin ruh sağlığı üzerindeki riskler nedeniyle uzun süredir sosyal medya platformlarına uyarı etiketleri ve yaş sınırları getirilmesi ile okullarda cep telefonu yasaklarının uygulanması çağrısında bulunuyor.

Araştırmalar, Avrupalı gençler arasında “sorunlu” sosyal medya kullanımının arttığını gösterirken, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ-WHO) bu yılın başında yayımladığı rapor, dijital dünyanın gençler üzerindeki hakimiyetinin küresel yalnızlığın temel nedenlerinden biri olduğuna dikkat çekiyor.

Aşırı ekran süresi; çocuklarda egzersiz eksikliğinin ve uyku sorunlarının yanı sıra anksiyete, depresyon, stres ve sosyal izolasyonla da ilişkilendiriliyor. Almanya’daki Düsseldorf Üniversite Hastanesi’nden çocuk doktoru Dr. Janna-Lina Kerth, ekran başında geçirilen fazla zamanın çocukları internette daha da fazla vakit geçirmeye iterek “kısır bir döngü” oluşturduğunu belirtiyor.

Avrupa’daki politika yapıcılar, bu döngüyü kırmak için yeni yollar arıyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, eylül ayında yaptığı açıklamada, AB genelinde çocuklara yönelik sosyal medya kısıtlamalarının nasıl uygulanabileceğinin değerlendirildiğini söyledi.

Bazı ülkeler ise yasakların ötesine geçerek çocukları telefonlarını bırakmaya teşvik edecek uygulamalar geliştiriyor. İsveç, kısa süre önce 8 ila 16 yaş arasındaki çocuklar için fitness kulüplerinden dil kurslarına kadar organize faaliyetlerin masraflarını kısmen karşılayan bir “boş zaman faaliyet kartı” başlattı.

İsveç Halk Sağlığı Kurumu’ndan proje yöneticisi Madeleine Larsson, Euronews Sağlık'a yaptığı açıklamada, “Daha fazla çocuk anlamlı bir boş zamana sahip olduğunu hissetmeli. Bu, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için temel bir hedef,” diyor.

Ancak yükün büyük kısmı hâlâ ebeveynlerin üzerinde. Dr. Kerth, çocuklarının ekran süresini azaltmak ve daha sağlıklı bir yaşam tarzını desteklemek isteyen ailelere çeşitli öneriler sunuyor.

Muhabir: AMMAR KIZILÇINAR