HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, iki örgütün aynı baskıcı mantıkla hareket ettiğini vurguladı:

“PKK ve DAİŞ zihniyet olarak birbirlerine yakınlar. Kendinden başka herkesi yok etme ve tekfir etme özelliği itibariyle birbirlerine çok benziyorlar.''

PKK, son yıllarda her türlü dindar kesimi veya kendisine muhalif Kürtleri “DAİŞçilikle” suçlayarak susturma stratejisi izliyor.
Üstelik bu etiketi düşünce üzerinden değil sakal boyutuna bakarak yapıştırıyor. Örgüt, hem eleştiriyi bastırmak hem de Kütleri İslamdan uzaklaştırmak için “DAİŞ” kavramını bir silah gibi kullanıyor.

Yani “PKK, ‘kendi ideolojime uymayan herkes teröristtir’ diyerek bir tür seküler tekfircilik yapıyor. DAİŞ nasıl ‘sen Müslüman değilsin’ diyorsa, PKK da ‘sen halktan değilsin’ diyor.”

Eylemleri de benzer yönde. DAİŞ, ümmet adına savaştığını iddia ederek Müslümanları öldürdü. PKK ise Kürt halkı adına silaha sarıldığını söyleyip yine Kürt halkını hedef aldı. İki örgüt de kendi dogmalarının dışında kalan herkesi düşman ilan etti.

Birbirlerine oksijen oldular

2014 sonrası dönemde DAİŞ’in Irak ve Suriye’deki saldırıları, PKK’ya uluslararası meşruiyet alanı sağladı. Batılı ülkeler, “DAİŞ’e karşı savaşan güç” etiketiyle PKK’yı dolaylı olarak destekledi. Bu da , örgütün silahlı varlığını sürdürmesi ve bölgedeki sivillere yönelik baskıyı artırmasıyla sonuçlandı.

DAİŞ sahada güç kaybederken, PKK ‘DAİŞ tehdidi’ bahanesiyle yeni silahlar, yeni üsler kazandı. İki örgüt aynı coğrafyada birbirinin varlığını gerekçeye dönüştürdü.

Muhabir: Mehmet Yaman