Michigan State Üniversitesi’nden Doç. Dr. Darryl Seligman liderliğindeki yeni bir araştırma, bu tür cisimlerin çarpma olasılığına dair çarpıcı veriler ortaya koydu.
Bilim insanları, 10 milyar varsayımsal yıldızlararası cismin simülasyonunu yaptı ve bunların 10 bin kadarının Dünya’ya çarpma potansiyeli taşıdığını belirledi. Çalışma, özellikle kırmızı cüce yıldız sistemlerinden fırlayan cisimlerin dağılımını temel alıyor.
Araştırmaya göre yıldızlararası cisimlerin Dünya’ya en sık ulaşabileceği iki ana yön var: Güneş'in Samanyolu’ndaki hareket yönü olan “güneş apeksi” ve galaksinin yıldızlarla dolu olan düzlemi, yani “galaktik düzlem”.
Araştırma sonuçları, çarpma riskinin ekvator bölgesinde ve özellikle Kuzey Yarımküre’de daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu durumun nedeni hem yörüngesel hareketler hem de Dünya’nın konumu olarak açıklanıyor. İlginç şekilde, en hızlı gelen cisimler baharda gelirken, en çok çarpma potansiyeli olan cisimler kış aylarında Dünya’ya yaklaşma eğiliminde.
Bilim insanları, yıldızlararası cisimlerin geçmişte Dünya’ya çarpmış olabileceğini ve bazı dev çarpma kraterlerinin (örneğin Vredefort) bu cisimler tarafından oluşturulmuş olabileceğini düşünüyor. Ancak çalışmada, bu cisimlerin ne kadar sık geldiğine dair kesin bir sayı verilmedi; çünkü ISO’ların genel sayısı hâlâ büyük bir bilinmez.




