Dünya’nın dönüşü hızlandı, zaman adeta daralıyor. Bilim insanları, tarih boyunca kaydedilen en kısa günün sadece haftalar içinde yaşanabileceğini söylüyor. Gezegenimizin giderek hızlanan dönüşü, zaman kavramını yeniden tartışmaya açabilir.

Kritik üç tarih: 9 Temmuz, 22 Temmuz ve 5 Ağustos

Londra Üniversitesi’nden astrofizikçi Graham Jones’a göre, Dünya bu yaz üç önemli tarihten birinde rekor seviyede kısa bir gün geçirebilir. Bu tarihlerde gün uzunluğu sırasıyla 1,30, 1,38 ve 1,51 milisaniye kısalabilir. İlk bakışta önemsiz gibi görünen bu fark, aslında küresel sistemleri etkileyebilecek kadar büyük.

Sistemler tehdit altında

Milisaniyelik bu sapmalar, başta GPS ve uydu navigasyonları olmak üzere, finansal işlemlerden iletişim altyapısına kadar birçok sistemde sapmalara neden olabilir. Uzmanlar, dönüş hızındaki artışın “negatif artık saniye” adı verilen ve daha önce hiç uygulanmamış bir zaman düzeltmesini gündeme getirebileceğini belirtiyor.

“Kimse bu hızlanmayı beklemiyordu”

2020 yılından bu yana normalden daha hızlı dönmeye başlayan Dünya, bilim dünyasını şaşkına çevirmiş durumda. Moskova Devlet Üniversitesi’nden bilim insanı Leonid Zotov, “Kimse böyle bir şeyi beklemiyordu. Hızlanmanın nedeni hâlâ bilinmiyor” açıklamasını yaptı.

Dünyanın sönme hızını neler etkiliyor?

Dünya’nın dönüşü sabit değil. Depremler, buzulların erimesi, çekirdek hareketleri ve El Nino gibi doğa olayları bu hızı etkileyebiliyor. Atom saatleriyle ölçülen bu değişiklikler, çok küçük olsa da teknolojik sistemlerde büyük sonuçlar doğurabiliyor.

Rekorlar arka arkaya geliyor

5 Temmuz 2024’te Dünya, 24 saatten 1,66 milisaniye daha kısa sürede dönerek tüm zamanların en kısa gününü yaşadı. Bu, 2020 yılından beri art arda kırılan rekorların en yenisi oldu:

  • 19 Temmuz 2020: 1,47 milisaniye kısa

  • 9 Temmuz 2021: 1,47 milisaniye kısa

  • 30 Haziran 2022: 1,59 milisaniye kısa

2023’te yavaşlayan bu hız, 2024’te yeniden artışa geçti.

Zaman yeniden yazılabilir mi?

Bilim insanları, Dünya’nın dönüşündeki bu ivmenin gelecekte çok daha radikal zaman değişimlerine yol açabileceği konusunda uyarıyor. Eğer hızlanma devam ederse, zamanı ölçme ve düzenleme biçimimiz yeniden tanımlanmak zorunda kalabilir.

Muhabir: Mehmet Bozdaş