ABD yönetiminin yerli sanayiyi koruma amacıyla uyguladığı gümrük tarifeleri, küresel ticarette belirsizlik oluşturdu. Bu durum, yatırımcıları temkinli davranmaya zorladı ve ekonomik büyüme üzerindeki riskleri artırdı.
Dolar Değer Kaybediyor
Yatırımcı güvenindeki zayıflama ve ABD hazinesi tahvillerine olan talebin düşmesi, dolar üzerinde ciddi baskılar oluşturdu. Doların başlıca para birimlerine karşı değer kaybettiği, özellikle euronun, yenenin ve İsviçre frangının güçlendiği gözleniyor.
Morgan Stanley, önümüzdeki 12 ay içinde dolar endeksinin yüzde 9 daha düşerek 91 seviyelerine gerilemesini bekliyor. JP Morgan ve Goldman Sachs da doların düşüş eğiliminde olduğuna dair benzer öngörülerde bulundu.
FXPro başanalisti Mişel Salibi’ye göre ABD kamu borcu 36 trilyon doları, yıllık faiz giderleri ise yaklaşık 1 trilyon doları bulmuş durumda. Ayrıca ticaret ve bütçe açıklarının derinleşmesi, yapısal reformların uygulanmasını zorlaştırıyor.
Fed'in faiz indirimi ihtimalinin de tartışıldığı bu dönemde, ekonomik verilerdeki belirsizlik Fed’i temkinli davranmaya zorluyor. 2025’in ikinci yarısında bir veya birden fazla faiz indirimi olabileceği konuşuluyor.
Yatırımcılar Güvenli Limanlara Yöneliyor
Yatırımcılar, doların zayıflamasıyla birlikte altın, yen ve frank gibi güvenli limanlara yöneliyor. Bu da dolar üzerindeki baskıyı artırıyor. Ayrıca, ABD’nin kripto paralara ilgisinin artması, yatırımcıların geleneksel dolar varlıklarından uzaklaşmasına neden oluyor.
Ekonomist Hanan Ramsis, gümrük politikalarının ve yüksek borçlanmanın, ABD'nin tahvil cazibesini azalttığını ve bu nedenle yatırımcıların altın gibi alternatif araçlara yöneldiğini belirtiyor. Ramsis'e göre, doların toparlanması ancak net bir mali ve parasal strateji ile mümkün olabilir.
