Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaleme aldığı makalede şu ifadelere yer verildi;
İkinci Dünya Savaşı sonrası barış ve güvenliği korumak için kurulan Birleşmiş Milletler, bugün karşı karşıya kaldığımız buhranlar ve çatışmalar karşısında ne yazık ki asli fonksiyonunu yerine getirememektedir. Adalet ve eşitlik iddiasıyla kurulan BM’nin en önemli organı olan Güvenlik Konseyi, bölgesel ve küresel krizlere ilişkin karar alma süreçlerinde sadece beş ülkenin iradesi ve çıkarlarına mahkûm edilmiştir. Çağımızdaki çözümsüzlüklerin başlıca sebepleri arasında yer alan bu adaletsiz yapının bir an evvel reforma tabi tutulması, BM’nin kuruluş felsefesine uygun şekilde etkin çok taraflılığın işleyen bir merkezi hâline getirilmesi ve küresel sorunlara adil çözümler üretebilmemiz için acil bir ihtiyaç teşkil etmektedir.
BM’nin etkinlik kaybının sebep olduğu boşluk ve çok katmanlı jeopolitik sınamalara rağmen Türkiye, dış politikasının merkezine diyalog ve ara buluculuk diplomasisini yerleştirmektedir. Yakın zamanda icra ettiğimiz Karadeniz Tahıl Girişimi bu yaklaşımımızın hem bölgesel hem de küresel güvenliğe ve istikrara somut katkılar sunduğunun en açık örneğidir. Kafkasya’dan Afrika’ya, Orta Doğu’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir bölgede Türkiye, çatışmaları adil bir diplomatik çözümle sona erdirmek ve sürdürülebilir adil bir barışın kapılarını aralamak için sorumluluk üstlenmekten hiçbir zaman kaçınmamıştır.