Reuters’ın gördüğü taslak Pentagon raporuna göre Çin, Moğolistan sınırına yakın bölgelerde kurulan son üç silo sahasına 100’ün üzerinde katı yakıtlı DF-31 kıtalararası balistik füze (ICBM) yerleştirmiş olabilir. Pentagon daha önce bu sahaların varlığını doğrulamıştı; ancak füze sayısı ilk kez bu raporda yer aldı. Pentagon konuya ilişkin yorum yapmadı.

Raporda, “Pekin’in daha kapsamlı silahların kontrolü görüşmelerine ya da bu yönde önlemler almaya yönelik bir isteği olmadığı görülüyor” ifadesi kullanıldı.

Çin’in Washington Büyükelçiliği, ülkenin savunma amaçlı bir nükleer strateji izlediğini, nükleer kuvvetlerini ulusal güvenlik için gerekli asgari seviyede tuttuğunu ve nükleer deneme moratoryumuna bağlı kaldığını açıkladı. Pekin, askeri yığınağa ilişkin haberleri ise “Çin’i karalama ve uluslararası kamuoyunu yanıltma” girişimleri olarak nitelendiriyor.

Rapora göre Çin’in nükleer savaş başlığı stoğu 2024 itibarıyla 600’lü düşük seviyelerde bulunuyor; bu, önceki yıllara kıyasla daha yavaş bir üretim hızına işaret ediyor. Ancak rapor, nükleer genişlemenin sürdüğünü ve 2030’a kadar 1.000’in üzerinde savaş başlığına ulaşılmasının hedeflendiğini vurguluyor.

ABD Başkanı Donald Trump, geçen ay Çin ve Rusya ile nükleer silahsızlanmaya yönelik bir plan üzerinde çalışabileceğini söylemişti. Buna karşın taslak rapor, Pekin’in bu yönde istekli görünmediğini kaydediyor. Trump ayrıca ABD’nin nükleer silah denemelerine yeniden başlayabileceğini de dile getirmişti.

Tayvan Senaryosu: 2027 Vurgusu

Geniş kapsamlı rapor, Çin’in askerî modernizasyonunun Tayvan senaryosuna odaklandığını belirtiyor. Rapora göre Pekin, 2027 sonuna kadar Tayvan’da bir savaşı kazanabilecek kapasiteye ulaşmayı hedefliyor. Çin, Tayvan’ı kendi toprağı olarak görüyor ve güç kullanma seçeneğini dışlamıyor.

Raporda, Tayvan’a yönelik “kaba güç” seçeneklerinin geliştirildiği; 1.500–2.000 deniz mili menzildeki hedeflere saldırıların, Asya-Pasifik’te ABD varlığını ciddi biçimde zorlayabileceği ifade ediliyor.

Rapor, 2010 tarihli New START anlaşmasının sona ermesine iki aydan az bir süre kala yayımlandı. Anlaşma, ABD ve Rusya’nın 1.550 stratejik savaş başlığı ve 700 taşıyıcı sistem sınırını belirliyordu. Anlaşmanın bitmesiyle ABD-Rusya-Çin arasında üçlü bir nükleer silahlanma yarışının hızlanabileceği endişesi dile getiriliyor.

Muhabir: Mehmet Yaman