Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
Demokrasi dışı eylemleri güzel kavramlarla övmeye çalışmak doğru bir yaklaşım değildir. Hangi görüşten olursa olsun ben halkımızın bunu tasvip etmediğini düşünüyorum. İfade hürriyeti bir başkasına küfretme hürriyeti değildir.
Bir aşamada verilen kararı beğenmiyorsanız başka mekanizmalarla çözebilirsiniz. Bir yolsuzluk iddiası var bir soruşturma var. Hiç bir argümana cevap vermem tamamen siyasi alana çekerim diye bir anlayış var. Hukuki argümanlara güvenmiyorsunuz ki olayı siyasi alana çekiyorsunuz.
Yolsuzluk soruşturmaları hakkında diyorum. Bir iddia varsa yapmanız gereken bu argümanları hukuki olarak çürütmeye çalışmaktır. Bunun yerine hiçbir soruya cevap vermem demek ve hukuk üzeri bir varlık gibi kendini ortaya koymak doğru bir yaklaşım değildir.
"Ben haklıyım ben hukukun üzerindeyim" demek hukuk devletine yakışmayan bir tavırdır.
BOYKOT
Boykottan etkilenme söz konusu değil. Boykotun tutmadığını söyleyebiliriz.
Baştan beri yanlış bir çağrı. Ana muhalefet partisi ekonomiye zarar vermiş durumda.
Boykot ettiğiniz 85 milyonun ekonomisi
Esnaf dediğiniz sadece AK Partili değil. Boykot çağrısı son derece yanlış siyasetçi bunu yapamaz. Sorumlu bir siyasetçi ülkenin yerli firmalarını hedef gösteremez. Bunu yapıyorsa toplumla kavga ediyordur.
İş dünyasından ciddi tepkiler geldi. Bırakın iş sahiplerini ekmeğini kazananlar var orda. Bu tür çağrılar ayrıştırıcı çağrılar.
Bir zamanların bu yeşil sermaye tartışmalarına götürür, toplumu kutuplaştırmaya ayrıştırmaya hiç kimsenin hakkı yok.





