Almanya’da artan hastalık oranları ve istihdamdaki büyüme, işverenlerin hasta çalışanlara yönelik harcamalarının 2024 yılında yaklaşık 82 milyar avroya (yaklaşık 95,4 milyar dolar) çıkmasına neden oldu.
Bu rakam, Sri Lanka, Hırvatistan veya Bulgaristan gibi ülkelerin ekonomilerinin büyüklüğüne yakın, bu da Alman şirketlerinin sağlık ve ekonomi alanındaki iç içe geçmiş zorluklar karşısında taşıdığı artan yükü yansıtıyor.
Alman Ekonomi Enstitüsü’nün (IW) yaptığı bir araştırmaya göre, söz konusu maliyetler yalnızca üç yıl içinde 10 milyar avro arttı.
Enstitüde vergi ve sosyal işler uzmanı olan Jochen Pimpertz, bu maliyetleri azaltmaya yönelik çeşitli öneriler sundu. Bunlar arasında, hastalık izninin ilk günlerinde ücret ödemesinin askıya alınması ya da ilk günlerde maaş seviyesinin düşürülmesi gibi seçenekler bulunuyor.
Diğer öneriler arasında ise, hastalık izninde zorunlu ücret ödeme süresinin kısaltılması ve farklı teşhisler konulduğunda bu sürenin sınırlandırılması yer alıyor.
Mevcut durumda, çalışanlar hastalık nedeniyle işten uzak kaldığında işverenler yılda en fazla altı hafta süreyle ücret ödemekle yükümlü. Ancak farklı bir teşhis konulması durumunda yeni bir altı haftalık süre başlayabiliyor. Uzmanlara göre, gelecekte işverenler yılda altı haftadan fazla ücret ödemek zorunda kalmayabilir, teşhis değişse bile.
Araştırmaya göre, işverenlerin hasta çalışanlara yönelik toplam harcamaları 2010 yılından bu yana 2,2 kat arttı.
Bu rakamlara, geçen yıl 69,1 milyar avroya ulaşan hastalık izinlerinde maaşların ödenmesi ve 13 milyar avro tutarındaki işverenlerin sosyal güvenlik katkı payı dahil. Ancak annelik izinlerinde ödenen maaşlar bu toplamın dışında tutuluyor.
Bir çalışan hastalık nedeniyle işten uzak kaldığında, Ücret Devam Kanunu işvereni maaş ödemeye zorunlu kılıyor. Uzun süreli hastalık hallerinde ise, işverenin maaş ödeme yükümlülüğü sona erdikten sonra yasal sağlık sigortası şirketi hastalık ödeneğini devralıyor.
Bu durumda çalışanlar, 72. haftanın sonuna kadar toplam maaşlarının yüzde 70’ini almaya devam edebiliyor.
Enstitü, son yıllarda maliyet artışının başlıca sebeplerini maaş artışları, istihdamdaki yükseliş ve yaklaşık yirmi yıldır sürekli artan hastalık kaynaklı devamsızlıklar olarak açıkladı. Pimpertz, ayrıca işgücünün yaşlanmasıyla birlikte hastalık izinlerinin artmasının doğal olduğunu belirtti.
TÜRKİYE'DE DURUM NE?
Türkiye’de mevzuata göre işveren, çalışanın rapor aldığı ilk iki günü ödemek zorunda. Sonraki günlerde SGK devreye giriyor ve ödemeleri üstleniyor.
2025 yılı brüt asgari ücret 26.005,50 TL olurken, işverene maliyeti yaklaşık 31.920 TL’yi buluyor. Bu da günlük ortalama 1.000 TL anlamına geliyor. Yılda ortalama 10 gün rapor alan bir çalışan, işverene yaklaşık 10.000 TL ek yük getirebiliyor.
Türkiye’de özellikle sanayi sektörlerinde iş göremezlik maliyetleri hızla artıyor. Örneğin makine sektöründe geçici iş göremezlik maliyetleri, 2013’te 75 milyon TL iken, 2023’te 1,5 milyar TL’ye çıktı – yani 20 kat yükseldi.




