İran'da balistik füzeler ve insansız hava araçlarının sergilendiği geniş çaplı askerî geçit töreninin ardından, bölgede tansiyon yeniden yükseldi. El Cezire Araştırma Merkezi'nde kıdemli araştırmacı olarak görev yapan İran uzmanı Dr. Fatıma es-Sammadi, İran ile siyonist rejim arasında yeni bir askeri çatışmanın güçlü bir ihtimal olduğunu vurguladı.
El Cezire Mubasher'de yayımlanan "el-Mesâiyye" programına katılan es-Sammadi, daha önceki saldırıların İran'ın stratejik hedeflerini, özellikle de nükleer programını durdurmada başarısız kaldığını ifade etti. Bu nedenle savaş senaryosunun hâlâ masada olduğunu belirten es-Sammadi, köklü bir siyasi ve stratejik değişim yaşanmadığı sürece bu karşılaşmanın kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.
Es-Sammadi'ye göre, son dönemde yaşanan gerilim yalnızca İran ile siyonist rejimle sınırlı kalmıyor. Bölgesel etkileri giderek artan bu çatışma, Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkenin güvenlik hesaplarını doğrudan etkiliyor. Ankara'nın, siyonist rejim kaynaklı tehditleri artık bir "ulusal güvenlik meselesi" olarak ele alması, krizin bölgesel boyutunun derinleştiğine işaret ediyor.
İran'ın nükleer programına yönelik saldırıların sonuçsuz kaldığını belirten es-Sammadi, Tahran'ın "on iki gün savaşı" sonrasında nükleer belirsizlik aşamasına geçtiğini aktardı. İran'ın uranyum stokları ve tesislerde oluşan hasarın boyutuna dair net veriler bulunmadığını söyleyen es-Sammadi, Batılı ve Amerikalı raporların yanı sıra işgal basınında yer alan değerlendirmelerin de "belirleyici bir başarı" iddialarını sorguladığını dile getirdi.
Öte yandan es-Sammadi, önceki çatışmanın siyonist rejim açısından ağır sonuçlar doğurduğunu ifade etti. İşgal basınında yer alan bilgilere göre, Tel Aviv yönetimi ülke içinde yaşanan geniş çaplı yıkımın ardından ateşkes talep etmek zorunda kaldı. İran'ın son günlerde kullandığı yüksek yıkım gücüne sahip füzelerin, siyonist rejimin savaşı sürdürme kapasitesini ciddi biçimde zorladığını belirtti.
Siyonist rejim sözde başbakanı Netanyahu'nun siyasi varlığını sürekli çatışma ve kriz ortamı üzerinden sürdürmeye çalıştığını söyleyen es-Sammadi, Gazze'de yaşanan başarısızlığın ardından yeni bir cephe arayışına girilebileceğini kaydetti. Buna karşın İran'ın füze programının büyük ölçüde korunduğunu, hatta üretim hatlarının hızla onarılarak füze stoklarının savaş öncesine kıyasla artırıldığını vurguladı.
İran'a yakın zamanda yaptığı ziyarete de değinen es-Sammadi, saldırıya uğrayan bazı bölgelerde onarım çalışmalarının çok hızlı yürütüldüğünü, yıkım izlerinin neredeyse tamamen ortadan kaldırıldığını aktardı. İran'ın yeni bir saldırıya karşı daha hazırlıklı olduğunu ifade eden es-Sammadi, olası bir çatışmada Tahran'ın bu kez "çok daha sarsıcı" bir karşılık vereceğini söyledi.
Son savaşın, İran ile siyonist rejim arasındaki "gölge savaş" dönemini sona erdirdiğini belirten es-Sammadi, çatışmanın artık doğrudan askeri yüzleşmeye dönüştüğünü ifade etti. İran içinde tespit edilen güvenlik açıklarının ardından, siyonist rejim adına casusluk yaptığı iddia edilen kişilere yönelik yargılamalar ve idamların da bu sürecin bir sonucu olduğunu kaydetti.
Es-Sammadi, olası yeni bir savaşın yalnızca iki tarafla sınırlı kalmayacağı uyarısında bulunarak, İran'ın bölgedeki müttefiklerinin hâlâ denklemde olduğunu ve farklı düzeylerde etkili olabilecek kapasiteye sahip bulunduğunu söyledi. İran kamuoyunda da savaşın ardından ciddi bir ruh hali değişimi yaşandığını ifade eden es-Sammadi, çatışmaya mesafeli duran kesimlerin yerini, İran'ı savunma refleksiyle hareket eden güçlü bir ulusal birlik duygusunun aldığını sözlerine ekledi.




