Ahmet Eburtima / Gazze
Güney Afrika"daki halkın 1994 yılında ırkçı rejime karşı verdiği mücadelenin başarılı olması, Filistinli aydın ve akademisyenleri cesaretlendirdi.
Güney Afrika"daki halkın 1994 yılında ırkçı rejime karşı verdiği mücadelenin başarılı olması, Filistinli aydın ve akademisyenleri cesaretlendirdi.
Böylece Filistinli akademisyenler Güney Afrika tecrübesinden faydalanarak, “Filistinlilerin İsrail"e Karşı Akademik ve Kültürel Boykot Kampanyası” adı altında bir kampanya başlattı. Filistinliler boykot kampanyasıyla israil devletinin kanun dışı olduğunu ve insanlık suçu işlediğini dünyadaki bütün kesimlere açıklayarak onu yalnızlaştırmaya çalışıyor.
“Filistinlilerin İsrail"e Karşı Akademik ve Kültürel Boykot Kampanyası” kurucularından Filistinli akademisyen Haydar İyd ile israil"e karşı yürütülen bu kampanyayı ve başarılarını konuştuk.
BOYKOT KAMPANYASI 2004 YILINDA BAŞLADI
Bize uluslararası israil"i boykot kampanyası hakkında bilgi verir misiniz ve bu kampanyanın hedefleri nelerdir?
Filistinlilerin israil"e karşı akademik ve kültürel boykot kampanyası, 2004 yılında Ramallah"ta başlatıldı.
Bize uluslararası israil"i boykot kampanyası hakkında bilgi verir misiniz ve bu kampanyanın hedefleri nelerdir?
Filistinlilerin israil"e karşı akademik ve kültürel boykot kampanyası, 2004 yılında Ramallah"ta başlatıldı.
Bu kampanya Filistinli aydın ve akademisyenlerin girişimleriyle küresel boykot hareketi olmayı hedefleniyor. Boykot kampanyası, 2002 yılında ekonomik, kültürel ve akademik boykota çağırılması ve ayrıca Filistinli aydın ve akademisyenlerin işgal edilmiş topraklarında ve diasporada israil"in akademik kuruluşlarını yaptıkları boykota teşvik açıklamalarına dayanıyor.
Ardından Temmuz 2004"te kampanyayı düzenleyenler tarafından uluslararası akademisyenlere kampanyanın ilkelerini barındıran bir açıklama yapıldı. Açıklamada, dünya akademisyenlerini israil"in işgalci yerleşim birimlerini kurma ve ırkçı siyasetleri sebebiyle onların kültürel ve akademik kuruluşlarına karşı genel bir boykota davet ediyordu.
Boykot kampanyasının hedefi ise siyonist israil"e baskı yapıp onu 1967"den sonra işgal ettiği topraklardan sürmek, yerleşim birimlerini durdurmak, BM Filistinli mültecilere verdiği geri dönüş hakkını verdirmek ve Filistin vatandaşlarına karşı yürütülen ırkçı siyasetlerini terk ettirmektir.
“2005"TE IRKÇI İSRAİL"E KARŞI DİRENİŞ HAFTASI BAŞLATTIK”
Kampanyanın başarılarından söz edebilir misiniz? Fiili olarak ne tür başarılar elde etti?
Kampanyanın şu ana kadar yaptığı çok sayıda başarılı çalışmaları bulunuyor. Bunlardan en önemlisi, 2005 yılında başlatılan Apartheid(ırkçı) israil"e karşı başlatılan direniş haftasıdır. Bu hafta Kanada üniversitelerinin boykot çağrısına cevap vermesiyle başladı. Şu anda da dünya genelinde 240"tan fazla üniversitede bu haftada kutlamalar yapılıyor. Yine boykot kampanyası çerçevesinde birçok ülkede onlarca kongre yapıldı. israil"e karşı boykot kampanyası düzenleyicilerin kongre yaptığı ülkelerden bazıları şunlardır: İngiltere, Hindistan, Kanada, Güney Afrika, Almanya. Bunlarla beraber yılda bir sefer de Filistin"in bir şehrinde bu kongre yapılıyor.
Yine boykot kampanyasını başlatanların yaptığı başarılı çalışmalardan biri de siyonistlerle iş yapan kuruluşlar ve şirketlerle görüşmedir. Örneğin, Fransa"nın Veolia ve Alstom demir yolu şirketlerine karşı çalışmalar yapıldı.
Bu iki şirket israil tarafından tutulup Filistin topraklarında ray döşüyorlardı. Boykot kampanyası yetkilileri yaptığı çalışmalar sonucu Londra, Paris, Sidney gibi şehirler ve Suudi Arabistan gibi birçok ülkede bu şirketlerle yapılan sözleşmeler feshedildi.
Bu şirketler 12 milyon dolar ve daha fazlasını zarar etti. Şu anda da Avrupa"nın G4S güvenlik şirketine karşı çalışmalar yapılıyor. Bu şirket israil hapishanelerine güvenlik ve arama cihazları sağlıyor. Bu şirketin zararı görünmeye başladı. Bunun gibi birçok örnek bulunuyor.
Bunların en önemlilerden bir tanesi de dünyada meşhur olan İngiltereli aydın Stephan Hawking"in iki ay önce israil öncülüğünde Kudüs"te yapılan bir kongreye katılmaması için kendisine yaptığımız çağrıya icabet etmesiydi.
Yine yapılan çalışmalar sonucunda İskoçya, İngiltere ve İrlanda gibi dünyanın birçok ülkesinde bulunan işçi sendikaları birlikleri boykot kampanyasına destek verdi. Ayrıca Johannesburg Üniversitesi, israil"in Ben-Gurion Üniversitesi"yle ilişkilerini kesti.
Yine yapılan çalışmalar sonucunda İskoçya, İngiltere ve İrlanda gibi dünyanın birçok ülkesinde bulunan işçi sendikaları birlikleri boykot kampanyasına destek verdi. Ayrıca Johannesburg Üniversitesi, israil"in Ben-Gurion Üniversitesi"yle ilişkilerini kesti.
Amerika"nın bazı dernekleri de boykota destek verdi. Geçenlerde Hollanda"nın emeklilik sandığı, yeni yerleşim birimlerini kurup finanse ettiği için israil"i boykot etme ve paralarını onların banklarından çekme kararı aldı.
Sizce israil boykot kampanyasından rahatsızlık duyuyor mu?
Gerçek şu ki israil, boykot kampanyasını “stratejik tehlike” olarak görüyor. Son dönemlerde boykot kampanyasını ciddi bir tehlike olarak nitelemeye başladı.
israil Dış İşleri Bakanlığı bu kampanyaya karşı milyon dolarlar harcayarak karşı duruyor. Ancak başarısız oluyor. Yine israil meclisi, boykot çağrısı yapan herkesi cezalandırmayı ön gören bir karar aldı. israil"in bu rahatsızlığının nedenini de belirtmiştim.
Bunlarla beraber tarım şirketi Ogersco"ya karşı yapılan çalışmaları de örnek verebilirim. israil"in bu şirkette %40"lık bir hissesi vardı. Bizler, Avrupalı ortaklarımızla bu şirkete karşı koordinasyonlu çalışarak kapatılmasını sağladık. Bunun gibi çok örnekler bulunuyor. Bu da israil"in bizden rahatsız olmasına neden oluyor.
BOYKOT, HER KESİMİN GÜÇ YETİREBİLECEĞİ BİR SEÇENEKTİR
Boykot kampanyası Filistin mücadelesine ne gibi katkıda bulunabilir?
Boykot kampanyası, normal bir vatandaşın da Filistin"in işgalden kurtulması için bireysel olarak bir şeyler yapma duygusu kazanmasını sağlıyor. Yani boykot kampanyası, kişilerdeki “ben ne yapabilirim ki” acizliğine son veriyor.
Silahlı mücadelenin tek seçenek kabul edilmesi, güçler dengesi göz önünde bulundurulduğunda aradaki farktan dolayı insanların algısını olumsuz etkiliyor. Bu mücadele yöntemi alternatif bir vizyonda geliştirilemeyebiliniyor. İşte bu boykot hamlesi yeni ve etkili bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.
Üstelik boykot, bir halkın sadece silahla değil farklı yöntemlerle de direnebileceğini göstermesi açısında önemlidir. Bu nedenle şunu söyleye bilirim ki boykot düşüncesi, Filistin insanının ve diğer Müslümanların zihnî işgalden kurtulması konusunda önemli bir katkı sağlıyor.
Çünkü silahlı mücadele düşüncesi güç dengesizliğinden dolayı insanların zihninde bir ağırlık oluşturuyor. Ayrıca sadece silahlı mücadeleye odaklanmak “ ateşkes” gibi Filistin halkına dair dünyada saçma bir algının oluşmasına sebep oluyor. Çünkü ateşkes denildiğinde otomatik olarak iki güç akla gelir.
Oysa Filistin"in silahlı gücü hiçbir şekilde israil"in silahlı gücüyle kıyaslanamaz.
Dünyanın çeşitli yerlerinde kimlerle iletişim hâlindesiniz?
Dünya çapında sivil toplumlardan oluşan sendikalarla, insan hakları dernekleriyle, kulüpler ve kuruluşlarla iletişim halindeyiz. Bunların başında, dünyaya yayılmış Filistin halkına yardım eden ve israil"i yalnızlaştırmak isteyen komisyonlarla ilişkilerimiz bulunuyor.
İSRAİL İLE ESKİ GÜNEY AFRİKA IRKÇI REJİMİ AYNI ŞEYİ HEDEFLİYOR
israil ile Güney Afrika"da bulunan ırkçı rejim arasındaki benzerlik nelerdir?
İki ırkçı rejim arasındaki benzerlik geçekten çoktur. İki rejim de etnik ayrımcılık yapıyor. İsrail, Filistin topraklarını asıl sahiplerine rağmen sadece Yahudi devleti olarak kabul ediyor. Güney Afrika"nın ırkçı yönetimi de oradaki siyah halka rağmen orayı sadece beyazların devleti olarak görüyordu. Yine iki rejim de asıl halkı saf dışı bırakarak topraklarını gasp ederek yeni yerleşim birimleri kuruyor.
Bundan dolayı iki rejimin kanunlarının çoğu birbirine benziyor. Ayrıca, ikisi de sömürgecilerle sömürülenleri birbirinden ayırıyor. siyonistlerin kurdukları yerleşim birimlerinde yolları ayrı yapıyorlar. Bu şekilde tarafların karışmasını önlüyorlar. Aynı şekilde Güney Afrika"da da beyazların mahallesi farklı, asıl yerlilerin mahalleleri farklı yapılıyordu.
Bu şekilde ihtilatı önlüyorlardı. Yine ırklar veya dinler arasında evliliği yasaklıyorlardı. Bu şekilde halkı dışlıyorlardı.
Muhabir: Doğru Haber





