Mühendisliğin hassasiyeti ile sinirbilimin derinliğini birleştiren bilimsel bir başarı kapsamında, bir araştırma konsorsiyumu tüm geleneksel ölçütleri zorlayan devrim niteliğinde bir beyin–bilgisayar arayüzü sistemi ortaya çıkardı.
Columbia, Stanford ve Pennsylvania üniversitelerinden araştırmacılar ile NewYork-Presbyterian Hastanesi’nde görev yapan uzmanlardan oluşan ekip, “Biyolojik Kortikal Arayüz Platformu” (BISC) adı verilen entegre bir beyin sistemi geliştirdiklerini duyurdu.
Bu sistem, beyin ve bilgisayar arasındaki iletişim teknolojilerinde pratik bir sıçrama niteliğinde; zira aşırı derecede küçültülmüş boyutu ile son derece yüksek veri aktarım performansını bir araya getiriyor.
Yeni teknoloji, yalnızca 50 mikrometre kalınlığında olan—yani ortalama bir insan saçından iki kat daha ince—son derece ince bir elektronik çipe dayanıyor. Çip, sınırlı cerrahi müdahale ile doğrudan beyin yüzeyine yerleştirilebiliyor.
Bu küçük çip, 65.536 elektriksel temas noktasından oluşan karmaşık bir ağ barındırıyor ve sinirsel sinyalleri benzeri görülmemiş bir hassasiyetle kaydedebiliyor; ayrıca bu verileri saniyede 100 megabite ulaşan hızlarla kablosuz olarak aktarabiliyor.
Sistemi benzersiz kılan en önemli unsurlardan biri, tüm elektronik bileşenlerin tek bir çip üzerinde toplanmış olması. Bu sayede büyük kutulara veya karmaşık kablolara ihtiyaç duyan geleneksel beyin arayüzlerinin sorunları geride bırakılıyor. Bu akıllı tasarım, yalnızca boyutu küçültmekle kalmıyor; aynı zamanda çalışma verimliliğini artırıyor ve olası cerrahi riskleri de azaltıyor.
Tıbbi açıdan bu sistem, geniş bir yelpazedeki nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde yeni ufuklar açıyor. İlaca dirençli epilepsi vakalarının yönetimine katkı sunmasının yanı sıra, felç veya inme geçiren hastalarda kaybolan motor ve konuşma işlevlerinin geri kazandırılmasına yardımcı olabileceği belirtiliyor. Ayrıca bazı hastalarda görsel işlevlerin iyileştirilmesine de katkı sağlayabilir.
Bu ihtimaller, ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nden alınan ve sistemin epilepsi tedavisinde denenmesini hedefleyen fon sayesinde somutlaşmaya başladı. Bir diğer pratik adım olarak ekip, teknolojinin ticari bir versiyonunu geliştirmek üzere “Campto Neurotech” adlı bir girişim de kurdu. Böylece sistemin klinik ortamlarda kullanılması için süreç başlatılmış oldu.